Erdoğan ve Sisi, Riyad ziyaretinin perde arkası
ABD ile İran konusunda ters düşen Suudiler, Türkiye ve Mısır’ı Tahran’a karşı bir araya getirmeye çalışıyor
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Devlet Başkanı El Sisi’nin aynı günlerde Riyad’ı ziyareti üzerine Suudi Arabistan’ın yeni Kral’ı Salman, Ankara ve Kahire yönetimini barıştıracak yönünde değerlendirmeler yapıldı.
Ankara ve Kahire arasında görüşme şaka mı?
Ziyaret öncesi, Erdoğan’ın, El Sisi ile görüşme ihtimali üzerine soruya “Şaka yapıyorsunuz herhalde… Böyle bir şeyin olabilmesi için çok ciddi bir defa olumlu istikamette adımların atılması lazım” açıklamasına El-Sisi’nin “Türkiye içişlerimize karışmaya son vermeli” cevabı basında Ankara ve Kahire’nin görüşme olasılığı yok başlıkları ile verildi.
Oysa görüşme sonrası iki taraftan da gelen açıklamalar basını yalanlar nitelikte oldu.
Erdoğan, Suudi Kralı ile yaptığı görüşme sonrası Mısır yönetimini eleştiren beylik laflarını sıralasa da ilk defa “kontrollü bir yumuşamayı” kabul edebileceklerine işaret eden açıklamaları Mısır basınında olumlu olarak değerlendirildi.
Mısır tarafı ise Türkiye’yi karşıdan hedef almayan siyasetine devam edeceğinin sinyallerini verdi.
Riyad’ın iki tarafı da bir araya gelme yönünde telkin ettiği ve sınırlı bir biçimde de olsa sonuç aldığı değerlendirilmesi yanlış olmayacaktır.
Bugüne kadar bölge ülkeleri arasına nifak tohumları ekmekten başka bir iş yapmayan Suudiler Türkiye ve Mısır’ı neden bir araya getirmeye çalışıyor?
Suudilerin İran’ı dengeleme çabası
İran, Suudilerin bölgedeki en büyük rakibi durumunda…
Bahreyn’de Şiilerin diktatörlüğe karşı ayaklanmalarına Suudilerin tanklarla müdahale etmesi “Arap Baharı” hayranı medyamızda maalesef gereken yeri bulamamıştı.
Yine Yemen’de İran destekli Şii Hutsilerin yönetimi ele geçirmesi Suudileri iyice köşeye sıkıştırmış durumda.
Suudi Arabistan’ın nüfusunun 1/4'nün Şii olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Obama yönetiminin ılımlı İran siyaseti sadece Obama ve Netanyahu’nun değil Riyad ve Washington’un arasını da açmış durumda.
ABD ile İran konusunda baş gösteren çatlak Suudileri, İran’ın bölgedeki etkisini dengeleme yönünde yeni arayışlara itmiş durumda.
Kral Salman’ın Türkiye ve Mısır’ı bir araya getirme çabalarını da bu denklemin içinde değerlendirmek yanlış olmayacaktır.
Suudi rejiminin sesi Al Hayat gazetesi yazarlarından Khaled Al Dukheil “Riyad, Ankara ve Kahire üçgeni, Irak ve Suriye’nin düşmesi sonrası, İran’ı dengelemek için hayati önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulunuyor.
İran ve Mısır ilişkilerinde kilit: Yemen
Mezhep temelli bir siyaset izleyen Erdoğan, “Suudi Arabistan’la İran ve Suriye konusunda örtüşüyoruz” açıklaması ile İran karşıtı Sunni bir koalisyonun içinde olacağının sinyallerini vermiştir.
Suudilerin kurmak istediği koalisyonun üçüncü ayağını oluşturan Mısır’ın ise İran’la mesafeli fakat barışçıl ilişkileri sürüyor. Aydınlık’a konuşan Mısır eski Dışişleri Bakanı Rakha Hassan iki ülkenin çıkarlarının ortak olduğunu ifade etmişti.
Fakat Yemen’deki Şii iktidar Mısır’ı Süveyş Kanalı’nın güvenliği noktasında tedirgin etmeye devam etmekte.. Mısırlı makamlar Yemen’deki krizin başından bu yana Süveyş’in güvenliğinin tehlikeye düşmesi durumunda Yemen’e müdahale edebileceklerinin sinyalini verdi.
Önümüzdeki günlerde, Suudilerin, Kahire’yi “Sunni Koalisyon”un içine çekebilmek adına
İran ve Mısır’ı Yemen’de karşı karşıya getirmeye yönelik kışkırtmaları beklenebilir.
Sinan Güzaltan/MISIR
ulusalkanal.com.tr