TGS rapor yayımladı: İşveren salgın düzenlemelerini suistimal ediyor
Türkiye’deki ilk Kovid-19 vakasının resmen kamuoyuna açıklanmasının üzerinden bir yıl geçti. En az 21 gazetecinin hayatını kaybettiği salgının birinci yılı dolarken Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 1.206 gazeteci ve basın çalışanı ile 12 ay boyunca sahada yaptığı görüşmelerin sonuçlarını açıkladı.
Türkiye’deki ilk Kovid-19 vakasının resmen kamuoyuna açıklanmasının üzerinden bir yıl geçti. En az 21 gazetecinin hayatını kaybettiği salgının birinci yılı dolarken Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 1.206 gazeteci ve basın çalışanı ile 12 ay boyunca sahada yaptığı görüşmelerin sonuçlarını açıkladı.
Rapora göre salgın, medyadaki ekonomik ve sosyal sorunları derinleştirdi.
Raporda sorunlar maddeler halinde şu şekilde özetlendi:
1. Kısa çalışma ödeneğine başvurulan işletmelerde çalışan gazetecilerin gelirlerinde yaşanan düşüş,
2. Kısa çalışma ödeneği kapsamında olmasına rağmen işveren tarafından tam zamanlı çalışmaya zorlanma,
3. Kayıt dışı çalışmaya zorlanma,
4. Ücretsiz izne çıkarılma nedeniyle gelirde düşüş,
5. Ücretsiz izne çıkarılmasına rağmen işveren tarafından tam zamanlı çalışmaya zorlanma,
6. Ücretsiz izne çıkarılma ile tehdit edilme,
7. Kod-29 ile işten çıkarılma tehdidi,
8. Evden çalışmaya geçilen işletmelerde iş yükünün artması,
9. Evden çalışmaya geçen gazetecilerin gerekli ekipmandan yoksun olması,
10. Fazla mesailerin tespiti ve ödenmesi ile ilgili anlaşmazlıklar,
11. Tatmin etmeyen ücret seviyesi ve ücret zammı,
12. Ücret ödemelerinde yaşanan aksaklıklar,
13. Yol ve/veya yemek parası ödemelerinde gecikmeler yada iptaller,
14. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerindeki yetersizlikler,
15. Pandemi ile daralan ekonomik faaliyetler nedeniyle gazetecilerin iş güvencesinde aşınma,
16. Sendikal hak ve güvencelerin kapsamı hakkında bilgi eksikliği.
Raporda ayrıca, ''Kod 29''un ise çalışanları tehdit amacıyla kullanılığı belirtilirken şu ifadelere yer verildi:
- Kod 29 ''işçinin ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışlar sergilemesi'' durumunda iş akdinin feshini ifade eder. Ancak iş verenler bu maddeyi pandemi döneminde işten çıkarma yasağını delmek için kullanmaktadır.
- Kod 29, çalışanın kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik ödeneğine hak kazanamadığı bir işten çıkarma türüdür. Özellikle yerellerdeki medya patronları, iş yerinde ya da çalışma düzenindeki usûlsüzlükleri dile getiren medya çalışanlarını kod-29 ile işten atmakla tehdit etmektedir.
- İyi bir ücret artışı isteği, fazla mesailerin ödenmesi, artan iş yükünün çözüme kavuşturulması konusunda talepte bulunan çalışanların karşısına “ücretsiz izne gönderme” ya da “kod-29 ile işten çıkarma” tehdidi konulmaktadır.
Raporda kovid-19 salgınında en az 21 gazetecinin şu ana kadar hayatını kaybettiği bilgisi paylaşırken çözümün 'sendikal aşılama' olduğu vurgulandı:
- Özellikle 2020’nin sonuna doğru gazetecilerle yapılan görüşmelerde odak noktası sorunların dile getirilmesinden çok kolektif olarak nasıl çözülebileceğine kaymıştır. Sendika üyelik süreci, toplu pazarlığın kapsamı ve süresi, sendikal hak ve güvenceler hakkında sorular ağırlık kazanmıştır.
- Bu görüşmelerde “ücret zammı, ikramiye, çalışma süreleri, iş ve görev tanımı” gibi başlıklarda toplu iş sözleşmeleri ile ne yapılabileceğine yönelik sorular yöneltilmiştir. Sorun ve taleplerin ortaklaşması kadar, görüşmecilerinde ezici oranda sendikasız işletmelerde çalışıyor olması dikkat çeken diğer bir unsurdur.
- Bunun iki nedeni olabilir: Birincisi toplu iş sözleşmeli iş yerlerinde bu tür sorunlar doğar doğmaz iş yeri temsilcileri ve Sendika yöneticileri vasıtasıyla çözüme kavuşturulması, büyümesinin engellenmesidir.
- İkinci olarak ise yine toplu iş sözleşmelerinin; ücret miktarı ve zammı, çalışma süreleri, fazla mesai ödemeleri, yol ve yemek yardımı, ikramiye gibi konularda gazetecilere, bir netlik ve güvence sağlamasıdır.
- Diğer bir deyişle kolektif mücadele ve sendikalaşma ile elde edilen toplu iş sözleşmeleri, ekonomik ve sosyal alandaki gerilim ve sorunlara karşı bir ‘aşı’ görevi görmüş ve başarılı olmuştur.