Türk-Rus iş birliği Meclis'te
Meclis’te Moskova Antlaşması’nın 100’üncü yılı nedeniyle düzenlenen Türk-Rus ilişkileri panelinde önemli vurgular yapıldı. İki ülkenin ortak tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirten konuşmacılar, riskleri aşmak için Ankara Moskova iş birliğinin şart olduğunu ifade etti.
Türk-Rus ilişkileri MoskovaAntlaşması’nın 100’üncü yılında masaya yatırıldı.
16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’nın 100’üncü yılında Meclis’te düzenlenen panelde önemli sunumlar yer aldı. Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Misafir Araştırmacısı Dr. Mehmet Perinçek, "Güney Kafkasya'da Türk-Sovyet Askeri İş Birliği 1919-1922" adıyla bir sunum yaptı:
- Türkiye ve Rusya için 100 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı tehditler ve imkanlar söz konusudur.
- İki ülke işbirliği içinde bu sorunları aşabilir, milli güvenliklerini sağlayabilir, ekonomilerini geliştirebilirler. Ancak bu şekilde bölgemizde iş birliğiyle refah ve barışa sahip olabiliriz. 1920’lerde nasıl Kafkas Seddi tehdidiyle karşılaştıysak, bugün de bölgemiz ve Suriye’de PKK/PYD, IŞİD belasıyla karşı karşıyayız. Sadece burada değil, Güney Kafkasya, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Libya’da da emperyalist tehdide karşı Türkiye-Rusya işbirliği mecburiyettir.
Princeton Üniversitesi’nden Doç. Dr. Michael Reynolds, ABD ve Batılı birçok tarafın Türk-Rus ilişkilerinden rahatsız olduğunu belirtti
- Ankara-Moskova arasındaki yakın ilişkilerin inşasında geçtiğimiz şu son 100 yılda iş birliğinin varlığı antlaşmanın çok yönlülüğüne bağlıdır
- ABD’nin milli çıkarlarına hizmet etmediği için bu iş birliği kabul edilmek istenmiyor. Suriye’de YPG ve bir de Fethullahçı Terör Örgütü olarak Amerika’da liderinin varlığının tayin ettiği terör örgütlerine destekle bu tehditler karşımıza çıkıyor. 1920’lerde İngiltere’nin Türk-Rus ilişkilerine karşı çıkmasına benzer bir tutum sürdürüyor.
Ankara Rusya Bilim ve Kültür Merkezi Başkanı Doç. Dr. Aleksandır Sotniçenko da Türk Rus dostluğunu kültürel olarak ele aldı:
- Ben Asyalıyım siz de Ruslar olarak Asyalısınız. Nazım Hikmetin 1950’li yıllardaki etkisi. İskitlerle ilgili bir eserinde Biz Asyalıyız diyor.