Hazine arazileri ranta kurban ediliyor

Haber: Yalçın Semir Akarsu

Mersin ‘in muzuyla ünlü Anamur ve Bozyazı ilçelerinde, değerli tarım arazileri ranta kurban ediliyor.

Coğrafi konumu ve mikro klima özelliği sayesinde Mersin'in Anamur ve Bozyazı ilçelerinde 12 ay muz yetiştirilebiliyor. Bu verimlilik ise rantçılar için bölgeyi çekici hale getiriyor.

Bölgede çiftçilerin yıllardır işledikleri ve ecrimisillerini ödedikleri hazine arazileri, milyonlarca lirayı bulan teminatlar karşılığında, bölge dışından gelen yatırımcılara tahsis edilmeye başlandı.

Anamur - Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş , konuyu Ulusal Kanal'a değerlendirdi.

- Bölgemizde dededen babadan kalma kullandığımız hazine arazileri var. Ancak bu hazine arazilerini bölgemiz dışından bir takım insanlar gelerek gasp ediyorlar

- Teşvik belgesi olmayan şu anda ihaleye giremeyecek deniliyor. Ama ne yazık ki 3 dönüm 5 dönüm arazisi olan hiçbir üreticimizin, teşvik belgesi çıkarma şansı yok. Bu ne demek oluyor, biz şöyle anlıyoruz. Burayı ekip diken kullanan insanlar bu toprakları kaybedecek.

- Eğer biz üretmezsek 83 milyon karnını nasıl doyuracak. Onun için biz sayın cumhurbaşkanımızın talimatları üzerinde ekim yapılmayacak tarım arazisi kalmayacak diyor. Biz de Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyuyoruz, arazilerimizi ekmek istiyoruz. Ancak birtakım insanlar bize arazilerimizi ektirtmiyorlar. Kullandırtmıyorlar.

Yıllardır işledikleri toprakların başkalarına verilmesine ise çiftçiler tepkili.

Gümüş, hazine topraklarını işleyen çiftçilere, üretime katkı sağlamak amacıyla bedelsiz verilmesi gerektiğini belirtti:

- Bu arazileri elinden aldığımız zaman bu çiftçi napacak. Çoluğunu çocuğunu nasıl besleyecek ? Elektriğini suyunu nasıl ödeyecek. Burada çiftçiye sen yaşama,çiftçinin yaşam hakkı kesinlikle elinden alınıyor. Bu hak alınmasın diyoruz.

Verimli arazilerin tarım dışı faaliyetlerde kullanılmasını istemediklerini belirten Gümüş, yetkililere çağrıda bulundu:

- Bu arazileri sadece tarımda kullanabilirsiniz diyebilirler. Biz bunun yanındayız. Biz kesinlikler kanunlarımıza riayet eden, devletimizin yanında olan, hukuka riayet eden çiftçiler olarak herhangi bir taşkınlığımız yok. Bizim elimizden ekmeğimiz alınıyor. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Bizim elimizdeki ekmeğimizi almayın diyoruz. Bize yaşama hakkı tanıyın diyoruz.

Kısa vadeli kiralanan topraklara kurulan seraların, süre bitiminde ne olacağı ise soru işareti.