Altın Defne Film Festivali
İki yılı aşkındır Türkiye-Suriye krizi ile maddi ve manevi anlamda zor günlerini yaşayan Antakya 2.Uluslararası Antakya Altın Defne Film festivali ile biraz manevi anlamda moral buldu.
Hatay sınırlarının terör örgütlerine teslim edilmesi, yine şehirlerinin Suriyeli muhalif ve terör gruplarının istilası altında ve her gün Suriyeli muhaliflerin yeni cinayetlerin işlendiği bir ortamda medeniyet ve hoşgörü kentinde ikinci film festivali ilgi ile izlenmektedir.
Ayrıca Antakya gezi olaylarında üç şehit( ABDOCAN, ALİ İSMAİL, AHMET ATAKAN) vermesi acının boyutları açısından daha da önem kazanmıştır.
Festivali Fotofilm Sanat Merkezi tarafından organize edildi. Birinci festival 2012 yılında aynı merkez tarafından fotoğraf festivali bu yıl ise hem fotoğraf, hem de film festivali olarak düzenlendi.
Festival 20-26 2013 tarihleri arasında Eski Meclis salonu yani Antakya Kültür ve sanat Merkezinde devam etmektedir.
Film festivalinde 30 Film gösterime sunulacaktır.
Avlu adlı filmi ile Antakyalı yönetmen Semir Aslanyürek’de festivale katık anlamında filmi gösterime girmiştir. Aslanyürek filminde “27 yaşındaki güzel ama bakımsız, Eleni, 3 çoçuklu bir Rumdur, Arap kökenli eşi öldükten sonra çevresi tarafından dışlanan Eleni, erkeklerin dedikodu malzemesi olmasının yanında kadınlar tarafından da kendilerine uzak tutulmaya çalışılır.”
Güzel Günler Göreceğiz filminde oyuncusu olan Barış Atay Mengüllü, Antakya film festivaline gelirken gezi eylemlerine katıldığı ve desteklediği gerekçesi ile tutuklanması Antakya film festivalinde protesto edildi.
Festivalden:
Bu yıl ikincisi gerçekleşen Uluslararası Antakya Altın Defne Film festivali ve fotoğrafçılar Buluşmasının Galası 21 Kasım 2013 Perşembe akşamı Meclis Kültür Merkezinde gerçekleşti. Kokteyle sinemaseverlerin yakından tanıdığı oyuncu Eyşan Özhim, Muhammed Cangören, Serkan Keskin ve Yönetmen Onur Ünlü yanı sıra Engin Ayça , Gülsen Tuncer katıldı. Organizasyon komitesi, yerel yöneticiler, festival konuğu olan sinemacılar yanı sıra sanatseverlerin bir araya geldiği gala’da Arapça Müzik Atölyesi mini bir dinleti verdi.
HATAY’DA SİNEMA KÜLTÜRÜ MASAYA YATIRILDI.
2. Uluslararası Antakya Altın Defne film festivali ve fotoğrafçılar buluşması kapsamında geçtiğimiz hafta Cuma günü çok önemli bir panel gerçekleşti. “Hatay’da sinema kültürü ve tarihi” konulu panele konuşmacı olarak FarisKuseyri, Semir Aslanyürek ve Neval Oğan Balkız katıldı.Panelin oturum başkanlığını edebiyatçı Ferhat Zidani yaptı. Antakya Ticaret ve sanayi odasının konferans salonunda gerçekleşen panelde konuşmacılarla dinleyiciler arasında soru cevap yaşandı.
Edebiyat öğretmeni FarisKuseyri, Yönetmen Semiraslanyürek ve Hukukçu/Akademisyen Neval Oğan Balkız bir çok yönden Hatay’da sinema kültürünü masaya yatırdı. Panelde Hatay’ın tarihsel gelişimine de vurgu yapan konuşmacıFarisKuseyri, sinema açısından çok değerli bir coğrafya olan bölgemizin doğunun en önemli kapılarından biri olduğuna işaret etti. Antakya’da batı ve doğu kültürünün çok iyi harmanlandığını ifade eden Kuseyri, önemli tarihi karakterlerin Antakya’da yaşadığına işaret etti.
Yönetmen SemirAslanyürek de yaptığı konuşmada çocukluğunun geçtiği Antakya’nın çok özel bir yer olduğunu vurgulayarak bu şehirde eskiden hiçbir hırsızlık vakasına rastlanmadığını anlattı. Bu açıdan Antakya’da kötü insan olmadığını belirten Aslanyürek, kendi filmlerinde de hiçbir kötü karakterin bulunmamasının bir çok eleştirmen tarafından dikkat çektiğini belirtti.Bu şehrin bir filmi yapılacaksa bu güzelliklerin ve insani taraflarının işlenmesi gerektiğini savunan Aslanyürek; Antakya’nın özel yapısının bozulmaması gerektiğini de savundu.
Antakya Kültür Festivali ile ilgili Türkan Şoray ile birlikte oynayan Gülsen Tuncer ve Suna Filminin yönetmeni Engin Ayça ile festival ve filmler konusunda görüşlerini sorduk.
GÜLSEN TUNCER
Maddi ve manevi yıkıntılar yani bu şartlar altında, sanat etkinliklerin yapılması ülkemiz adına büyük bir kazançtır. Çünkü; insanları düşündürmeye, duygularını daha geliştirmeye, yarayan araçlardır, festivaller. Buradaki yaşayan insanları başka kentlerde yaşayan sanatçılarla buluşturur. Hatta sanatçılarda kendi aralarında buluşma ve görüşme olanağını kazanırlar. O bakımdan Antakya’da yapılan bu festivali yürekten kutluyorum. Burada bir avuç arkadaş, farklı mesleklerden, ama bu festival için maddi, manevi, bütün olanaklarını buna yöneltmişler, başarılı bir festival yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunda da başarılı olmuşlardır.
Festivalde gösterilen filmlere baktığımız zaman; son derece iyi seçkiler, bunlar, Adana, Antalya film festivallerinde ödül kazanmış ve bunlar genç yönetmenlere ağırlık verilmiştir. Onların oyuncuları, onların yönetmenleri davet edilmiştir.
FESTİVAL İÇİN GELEN BARIŞ GÖZALTINA ALINDI
Festivalde bizi üzen bir olay yaşandı. Güzel Günler Göreceğiz filminin oyuncusu Barış Atay Mengüllü gelemedi, yönetmeni geldi ne yazık ki Barış gelemedi. Hava alanında tutuklanmış, bu bizleri çok üzdü. Yüreğimize çok kırgınlık verdi. Barış’ın gezi olayları ile tutuklanması bizleri çok üzdü. Diliyoruz, bundan sonra bu tür kederler yaşamayız. Çünkü; kendisi çok yetenekli oyuncu aynı zamanda. Biz de bu festivali elverdiğince destekliyoruz.
ENGİN AYÇA (YÖNETMEN)
İki Belgesel ve bir filmle katıldım.
İkinci film festivali gösterimdedir. Umuyoruz Antakyalılara iyi hizmet verecektir. Bizim burada bulunma nedenimiz bu açıdan önemlidir. Hem benim uzun metarajlı film olan Suna gösterilmektedir. Türkan Şoray ve Gülsen Tuncer oynadılar. İki tane belgeseli gösterildi. Birisi Tekel birleştik, tekel olduk, öbürü ise kilm köklere yolculuk, kilim motifleri ile ilgili bir araştırmadır. Bu festivallerin yaşaması için bizim çeşitli şekillerde destek vermemiz gerekir. Paneller olabilir, insan ilişkisi içinde yapabileceğimiz şeyler olabilir. Bizden hizmet beklendiği sürece biz üstümüze düşenleri yapacağız.
MEHMET OFLAZOĞLU (FESTİVAL KOMİTE BAŞKANI)
Çok Yoğun İlgi Gördük.
21 Ekim akşamı başladı. Açılışta çok yoğun ilgi gördük. Uzun ve kısa metarajlı filmler katıldı. Antakya’da çekilen belgesellerde var. Kısa film yarışması yapıldı. Bizim birde fotoğraf yarışması bölümü de vardı. Fotoğrafçılar buluşması diye isimlendirdik. Fotoğraf yarışması 4 gün sürdü içinde sergiler olanda vardı. Üç gündür buralardayız, dışarıdan gelen sanatçılarımız var. Yaklaşık, yönetmen, oyuncu, fotoğraf sanatçı 30 kişi geldi. Onlar eğitimler ve paneller veriyorlar. Biz sanatı sokaklara taşırdık ve sokaklarda iyi ilişkiler geliştirdik. Bizim şehrimize bir festival kazandırmak ve şehrimizin tanıtımına katık sunmaktı. Amacımız Antakya halkına sinemayı sevdirmekti. Uzun vadede hedefimiz ise ‘niye Antalya altın film festivali varda neden Antakya olmasın’ sorusuna cevap aramaktı. Yani hedeflerimiz bunlar.
Zeynep Gülbol, bir çağırıda bulunuyor. “film festivali devam ediyor. Antakya halkını bu değerli filmleri izlemeye davet ediyorum” diyor.
HÜSEYİN GÜLER
ulusalkanal.com.tr