Kurduğu partinin adayı Atatürk'e 'mesele' dedi...

Kurduğu partinin adayı Atatürk'e 'mesele' dedi...

T-CHP'nin MHP ile birlikte Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterdiği Osmanlıcı Ekmeleddin İhsanoğlu kendisini Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı olmakla eleştirenlere yanıt vermiş.

Bu tür değerlendirmelere çok üzüldüğünü...

Bu eleştirileri yapanların, geçmişine bakması gerektiğini...

Türkiye Cumhuriyeti kurumlarında, hatta adında bizzat Atatürk yazılı kurullarda üstlendiği görevler olduğunu...

Atatürk'ü inkâr etmenin tarihin realitesine yakışmayan bir tutum olacağını söylemiş...

Sonra da eklemiş:

"Türkiye'de ATATÜRK MESELESİ gündeme geldiğinde yapılan şu:

Bir kesim onu yargılıyor ve tamamen reddediyor. Bir kesim ise yarı tanrı misali kutsuyor. Ne kutsamalı ne de reddetmeliyiz. Türkiye'nin bu tartışmaları çoktan aşmış olması lazım."

***

CHP'nin önümüze koyduğu cumhurbaşkanı adayına bakar mısınız?

Atatürk'ü "MESELE"olarak görüyor!

Buna yürekten inandığı o kadar belli ki; bilinçaltı, konuşurken dışavuruyor ve bunu itiraf ediyor!

Atatürk, bizim için "mesele" değil, büyük bir şans ve onurdur beyefendi...

Biz "Osmanlı"ya değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne inanan yurttaşlar olarak, Ata'mızı sizin iddia ettiğiniz gibi kutsamayız.

Onu anlamaya çalışır ve sadece gereğini yaparız!

Yani örneğin "şeriatı geri getirmeye çalışan şeriatçılarla" tüm gücümüzle savaşırız...

***

Hazır konu açılmışken; onu bunu bırakın Ekmeleddin Bey de dünkü soruma yanıt verin:

Şeriatçı mısınız, değil misiniz?

Değilseniz, şeriatla yönetilen ülkelerin kurduğu bir İslami birliğin başında sekiz yıl kalmayı nasıl becerdiniz?

Sekiz yıl boyunca çağdaş hukuka mı inandınız, "fıkıh"a mı?

Örneğin, recm ve benzeri ceza uygulamalarını insanlık dışı bulan Avrupa Birliği'ne yanıt olarak, "Bu nitelendirmenizi kınıyoruz" içerikli bir metne imza attınız mı, atmadınız mı?

Attıysanız; nasıl "laik"siniz?

***

Bir soru da şeriatçı ve Osmanlıcı bir adayda birleşen Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli'ye:

Atatürk'ü "mesele" olarak gören bir "Osmanlıcı"yı bu ülkeye dayatmak ve bizi iki şeriatçıdan birini seçmek zorunda bırakmak için, kimden ne aldınız?

BAYKAL!

İhsanoğlu'nun çatı aday olarak belirlenmesinden sonra Deniz Baykal'ın da aralarında bulunduğu 15 milletvekili bir araya gelmiş ve yeni aday çıkarmayı tartışmış...

Baykal, milletvekillerini tek tek dinlemiş ve her zamanki gibi işi "Olmaz"a bağlamış:

"Tepkimizi ortaya koyabiliriz. Ancak ne benim, ne de başkasının alternatif aday olarak çıkarılması doğru... Yapılan işlem (İhsanoğlu'nun aday gösterilmesi) yanlıştır. Elbette bunun bir siyasi faturası olacaktır. Faturanın kime kesileceği seçimden sonra görülecektir."

Yani beyefendi özetle diyor ki, "Bırakın seçime böyle girilsin. Başarısız olunsun. Fatura da Kılıçdaroğlu'na kesilsin. Böylece ben CHP'nin başına döneyim!"

İş işten geçtikten sonra fatura kesilmesi kime yarar Deniz Baykal?

Yıllarca hep bunu yaptın; ülkenin çıkarları yerine kendi planlarını öne koydun... Bari bu kez yapma.

Bırak, yurtsever milletvekilleri, halkın karşısına doğru dürüst bir aday çıkarsın!

GÜNÜN SORUSU

Sorum, Osmanlıcı ve Atatürk karşıtı olmadığını kanıtlamak için, "Ben Türkiye Cumhuriyeti kurumlarında görev yaptım" diyen Ekmeleddin İhsanoğlu'na:

Doğru söyle; Türkiye Cumhuriyeti kurumları yerine Osmanlı İmparatorluğu'nu tercih etmez miydin?

ONCA ZULMÜ İKİSİ Mİ YAPTI?

12 Eylül davasında karar çıkmış ve Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya müebbete mahkûm edilmiş...

Tahmin ettiğiniz gibi bu cezayı çekmeyecekler; çünkü ikisi de hasta...

Peki; bu karar ne işe yaradı o zaman?

Söyleyeyim:

İki kişi yargılanmış gibi yapıldı; koca bir dosya kapatıldı!

Yani gerçek suçlular kurtarıldı!

İyi de bütün o zulmü, sadece bu iki orgeneral mi yaptı?

O dönemde bunların verdiği emirleri uygulayan generallerin, albayların ve diğer subayların...

Bürokratların, valilerin, hukukçuların, emniyet mensuplarının hiç mi suçu yok?

Kararı veren mahkeme kusura bakmasın ama bir 12 Eylül mağduru olarak bu kararın benim için hiçbir kıymeti harbisi yoktur!

GÜNÜN İSYANI

Irak Şam İslam Devleti örgütünün hedefinde olan altı yerleşim bölgesinden biri de Hatay'mış... IŞİD, Filistin, Ürdün, Lübnan, Suriye, Sina Yarımadası ve Hatay'ı almayı planlıyormuş... İsyanım bu kanlı çetenin mensuplarına hâlâ "terörist" diyemeyen iktidar partisi yöneticilerine:

Allah IŞİD'inizi versin!

Mustafa Mutlu

Aydınlık