Keçi çobanı iş makinesine karşı barikat kurdu!

Antalya’da sit alanı sınırına taş ocağı açılmak istenmesi köylüleri çileden çıkardı…

Keçi çobanı iş makinesine karşı barikat kurdu!

Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Bezirgan köyünde açılmak istenen taş ocağı köylüleri isyan ettirdi. Dünyaca ünlü turizm merkezi Kalkan’ın yaylası konumundaki Bezirgan’da özel bir firma tarafından açılmak istenen taş ocağının ruhsat sahasında Likya dönemine tarihlenen kaya mezarları ile çeşitli kalıntıları olduğu ortaya çıktı. Taşınmaz kültür varlığı olarak 2012 yılında tescil edilen tarihi tahıl ambarları ile bölgede bulunan antik yol da taş ocağından etkilenecek. Girişime tepki gösteren köy halkı taş ocağı ruhsatının iptali için Antalya İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Koruma Bölge Kurulu ise bölgedeki korunan alanlara fiziki müdahalede bulunulmamasına karar verdi.

DÜNYACA ÜNLÜ KÖYÜN BAŞINA TAŞ YAĞACAK

Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Bezirgan köyü, tarihi ve doğal dokusuyla her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce turisti ağırlıyor. ÇEKÜL VAKFI tarafından ‘Örnek Köy Yerleşmesi’ ilan edilen Bezirgan’da turizmin yanında badem, ceviz, susam ve buğday tarımı da köylülerin önemli geçim kaynakları arasında. Ancak Kalkan’ın yaylası konumunda bulunan Bezirganlıların başı bugünlerde köyün yanı başında açılmak istenen taş ocağıyla dertte.

RUHSAT VERİLEN ALANDA TARİHİ KALINTILAR BULUNDU

Özçelikler Demir San. Tic. Tur. Yat ve İşl. A.Ş adlı özel bir şirket tarafından Bezirgan’ın kuzey batısında yaklaşık 130 hektar alanda açılmak istenen taş ocağına karşı çıkan köylüler, ruhsat verilen bölgede sit alanı olduğu iddiasıyla Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne başvurdu. Bunun üzerine Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu uzmanları bölgede inceleme yaptı. Kurul uzmanları, kısmen taş ocağıyla ilgili ruhsat sahası içerisinde yapı kalıntılarının bulunduğunu tespit etti. Ardından hazırlanan raporu değerlendiren Koruma Kurulu, 21 Ocak 2014 tarihinde yaptığı toplantıda, taş ocağı açılmak istenen bölgenin, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilen antik yerleşimler ve tarihi yol ile 2012 yılında “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilen tahıl ambarlarının koruma sınırına oldukça yakın olduğunu belirterek bu alanları olumsuz etkileyecek bir uygulamada bulunulmaması yönünde tavsiye kararı aldı.

KORUMA KURULU ‘SİT ALANLARI ZARAR GÖRECEK’ DEDİ

Taş ocağı faaliyetleri sırasında yapılacak patlatma, pasa dökümü ve nakliye gibi uygulamaların sit alanlarına verebileceği zararların dikkate alınması gerektiğinin altı çizilen Kurul kararında, tescilli sit alanları, tahıl ambarları ile antik yol güzergâhı koruma alanına her hangi bir fiziki müdahalede bulunulmaması yönünde ilgili kurumlarca gerekli önlemlerin alınması gerektiği kaydedildi.

KÖYLÜLER TAŞ OCAĞININ İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI

Kurul kararının ardından taş ocağı ruhsatının iptali istemiyle Antalya İdare Mahkemesi’ne dava açan Bezirgan köylüleri, bütün köy halkının imzasını taşıyan itiraz dilekçesini de mahkemeye sundular.

BEZİRGAN’IN İSKOÇYALI GELİNİ TAŞ OCAĞINA İSYAN ETTİ

Taş ocağının açılmaması için köylülerden imza toplayan ve 16 yıldır Bezirgan’da yaşayan İskoçyalı Pauline Şalvarlı, Bezirgan’ın bölgenin bozulmamış yaylalarından biri olduğunu belirterek, “Taş ocağı açılırsa bizim köyümüz biter. Çünkü ben Türkiye'nin birçok yerini gezdim ama bu köy gibisini görmedim. Buraya her yıl Avustralya’dan Yeni Zelanda'ya, Güney Afrika'dan Kanada'ya, Avrupa’dan Rusya’ya kadar dünyanın dört bir yanından insanlar tatil için geliyor ve bölgenin doğasından çok etkileniyorlar. Çünkü köyümüzün yaban hayatı çok zengin. Ayrıca dünyanın en büyük 10 yürüyüş yolundan biri olan Likya Yolu’da buradan geçiyor. Başka bir ülke böyle bir rotaya sahip olmakla gurur duyar ve ilgiyle korurdu. Ama Türkiye’de böyle bir değerin üzerine Suudi Arabistan’a taş satmak için taş ocağı açılmak isteniyor. Bu gerçekten çok üzücü ve bütün dünya bize gülecek” diye konuştu.

‘BAKANLIK YETKİLİLERİ AİLESİNİ TAŞ OCAĞINDA TATİLE GÖTÜRÜR MÜ?’

Bezirgan’ın geleceğinin turizmle şekilleneceğine dikkat çeken Şalvarlı, burada taş ocağı ruhsatı veren yetkililerin kendi ayağına kurşun sıktığını öne sürerek, “Turizm Bakanlığı yetkililerine sormak gerekiyor, siz ailenizle tatil yapmak istediğinizde onları bir taş ocağına mı götüreceksiniz? Ya da bir sanayi merkezine mi? Yoksa doğası ve tarihi dokusu bozulmamış bir yere mi? Burada üç aydır köylülerin uykuları kaçıyor, yaşlılar üzüntüsünden ağlıyorlar. Çünkü taş ocağıyla birlikte köydeki üretimin yok olacağının farkındalar. Dedelerinden bozulmadan aldıkları yaşam alanlarını torunlarına nasıl bırakacaklarını düşünüyorlar. Çünkü bu köylülerin gidecek başka yerleri yok” ifadelerini kullandı.

ÇOBAN SADIK DUMAN: ‘BÜTÜN KÖYLÜ BUNA KARŞI AYAKLANDI’

Taş ocağı ruhsatı verilen bölgede çobanlık yapan Bezirganlı Sadık Duman ise, girişim öncesinde köylülere herhangi bir bilgi verilmediğini belirterek tepki gösterdi. Dedeağaç mevkiinde keçi ağılı ve tarlaları bulunduğunu belirten Duman, “biz tüm Bezirgan köylüleri burada taş ocağı açılmasını istemiyoruz. Çünkü herkesin küçük bahçeleri var, soğanını sarımsağını burada yetiştiriyor. Tarlasına buğday ekiyor. Keçilerimiz burada yaşıyor. Taş ocağı açılırsa bunlar yok olacak. Bütün köylü buna karşı ayaklandı” dedi.

İŞ MAKİNESİ GEÇEMESİN DİYE YOLA TAŞLARLA BARİKAT KURDU

Çoban Sadık Duman’ın, taş ocağı açılmak istenen bölgeye giden traktör yolunun girişine kendi elleriyle sürüklediği taşlarla barikat kurması ise dikkat çekici. Bunu neden yaptığını sorduğumuzda, iş makinelerinin geçişini engellemek için yaptığını söylüyor.

Yusuf Yavuz

ulusalkanal.com.tr

antalya SİT Kaş