Doğu Perinçek yazdı: 15-16 Temmuz mevzisi ve Sakarya mevzisi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık gazetesindeki köşesinde "15-16 Temmuz mevzisi ve Sakarya mevzisi" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Perinçek yazısında, "Milletiyle devletiyle aynı gemideyiz." vurgusu yaptı; Atatürkçülükle ilgili hatalı anlayışları eleştirdi.

Doğu Perinçek yazdı: 15-16 Temmuz mevzisi ve Sakarya mevzisi

"Atatürkçülük, tarihte mevzilenmek değildir. Atatürkçülük, günün devrimci mevzisinde olmaktır." İşte bu sözlerle özetledi Atatürkçülüğü. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık gazetesindeki köşesinde bir yazı kaleme aldı. Yazının başlığı, "15-16 Temmuz mevzisi ve Sakarya mevzisi"ydi. Perinçek, 10 Kasım günününde yaşananlara ışık tuttu.

Yazısına "Tarih içinde mevzilenmenin pek bedeli yoktur. Fatih Sultan Mehmet’in safındasınız ama İstanbul surlarından üzerinize Rum ateşi dökülmüyor!" diye devam eden Perinçek, "Arıburnu’nda Mustafa Kemal’in kahramanlığına övgüler düzüyorsunuz ama size 'ölmeyi emreden yok', ayak ayak üzerine atmış kahvenizi yudumluyorsunuz!" ifadelerini kullandı.

Ve Perinçek yazısının devamında bir soru sordu...

Vatan Partisi lideri, "Sakarya Savaşı cephesinde olmak Soçi Mutabakatı mevzisinde olmaktır." dedi.

Doğu Perinçek yazısını, "Bugün Sakarya Savaşı mevzisinde olmayanlar, 1921 yılı Eylül ayına dair yalnızca Sakarya nutukları atıyorlar. Günün savaşı sahici kurşunlarla yapılıyor." sözleriyle tamamladı.

Perinçek'in yazısı şöyle;

Atatürkçülük, tarihte mevzilenmek değildir. Atatürkçülük, günün devrimci mevzisinde olmaktır. Bugün devrimci mevzi, bağımsızlık mevzisidir, Ortaçağ ilişkilerinden bütünüyle kurtulma mevzisidir.

GÜNÜN VE DÜNÜN MEVZİLERİ

Dün 10 Kasım günü yine tanık olduk. Günün devrimci mevzisinde bulunmayan Atatürkçüler var. Bunlar, 19 Mayıs’ta, 23 Nisan’da, 29 Ekim’de, 10 Kasım’da sözümona “Atatürkçü”, ama örneğin 15-16 Temmuz 2016 günü Atatürk mevzisinde değiller. Bunlar Arıburnu’nda, Sakarya’da, Dumlupınar’da sözümona “Atatürkçü”, ama Hendek Savaşında, Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınarı’nda düşmanın yanındalar.

Tarih içinde mevzilenmenin pek bedeli yoktur.

Fatih Sultan Mehmet’in safındasınız ama İstanbul surlarından üzerinize Rum ateşi dökülmüyor!

Arıburnu’nda Mustafa Kemal’in kahramanlığına övgüler düzüyorsunuz ama size “ölmeyi emreden yok”, ayak ayak üzerine atmış kahvenizi yudumluyorsunuz!

Sakarya’dasınız ama süngü hücumunda değil, yaban ördeği avında!

Afyon ovasındasınız ama düşmanın tel örgülerinden geçmiyorsunuz, kır gezisindesiniz!

ANKARA’YI KURTARMAK

Bu yazı nereden çıktı diyeceksiniz.

Cumhuriyetçi örgütlerde, Atatürkçü örgütlerde sözde Atatürkçülerimiz var. Bunlar, 15-16 Temmuzda ABD Gladyosuna, FETÖ Darbesine karşı tavır alamıyorlar. Diyelim o gece tavır almak zordu, bugün de tavır alamıyorlar. Ama Sakarya Savaşı üzerine nutuk atmak gerekse, hepimizin önüne fırlıyorlar.

Oysa Sakarya Savaşında ve 15-16 Temmuz darbesinin bastırılmasında, aynı görev yapıldı. Her iki savaş da, Ankara’yı kurtarmıştır.

1921 yılı Eylül ayında Sakarya’da emperyalistlerin üzerimize sürdüğü orduları durduramasaydık, Ankara düşmanın eline geçecekti. FETÖ Gladyosunun 15-16 Temmuz 2016 Darbesini bastırmasaydık, Ankara’da ABD güdümlü hükümet kurulacaktı.

15-16 TEMMUZ MEVZİSİ

Peki Atatürkçü olduğunu söyleyen kimileri, 15-16 Temmuz mevzisinde bulunmaktan niçin kaçınıyorlar?

Çünkü 15-16 Temmuzda Tayyip Erdoğan ile aynı mevzidesiniz. O mevzide Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapamazsınız, karşınızda ABD emperyalizminin FETÖ Gladyosu ve PKK/HDP var.

Bugün Sakarya hatıralarında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın mevzisinde olmak kolay, mesele 1921 Eylülünde o mevzide savaşmaktı.

Kazanılmış savaşların yanında olmak kolaydır. Bedeli yoktur, ödülü çoktur.

Reklamdan sonra devam ediyor

Yapılan savaşı kazanmak ise zahmetlidir ve kimi zaman ölümü göze almayı gerektirir. Bu nedenle mesele, günün Sakarya mevzisinde bulunmaktır.

ANKARA MEVZİSİ

Sakarya mevzisi, Ankara mevzisidir, devlet iktidarının mevzisidir.

Türk Milleti ve Türk Ordusu, 15-16 Temmuz 2016 günü Ankara’yı ABD emperyalizminin FETÖ Gladyosuna teslim etseydi, acaba neler yaşayacaktık?

O zaman FETÖ Gladyosunun Ordu, Polis, Yargı ve bütünüyle Devlet içindeki örgütlenmesini temizleyebilecek miydik?

O zaman Fırat Kalkanı harekâtıyla ABD-İsrail Koridorunu yarıp geçebilecek miydik?

O zaman Afrin’de PKK’yı boğabilecek miydik?

O zaman Barış Pınarı Harekâtıyla PKK’yı güneye sürmenin ötesinde ABD emperyalizmini bölgemizden çekilmeye mecbur edebilecek miydik?

15-16 TEMMUZ’UN TARİHSEL ÖNEMİ

15-16 Temmuz 2016 gecesi, Türk Ordusunun ve Türk Milletinin FETÖ Darbesini bastırması, tarihsel önemdedir. Yalnız Türkiye’nin geleceğini değil, Batı Asya’nın geleceğini, dünyanın geleceğini etkileyen bir kahramanlıktır 15-16 Temmuz. Eğer kaybetseydik, Türkiye’nin tamamı Silivri Zindanına dönecekti. Kaybetseydik, Türkiye mevzisinin önderleri şimdi mezarda olacaktı.

15-16 Temmuz’da Gladyo darbesinin bastırılmasını savunamayanlar, bulundukları konuma bir kez daha bakmalılar. En önemlisi niçin o konuma düştüklerinin yanıtını araştırmalılar. Cephelerini emperyalist düşmana karşı değil, Tayyip Erdoğan’a karşı kurdukları için ABD emperyalizminin mevzisine düşüyorlar.

MİLLETİYLE DEVLETİYLE AYNI GEMİDEYİZ

Vatan Partisi, Türk Ordusuyla, Türk Milletiyle, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle ve Tayyip Erdoğan yönetimiyle aynı gemide olduğunu kesin ve kararlı olarak saptadığı için, 15-16 Temmuz 2016 gecesi tarihî görevini yerine getirdi.

Bugün Sakarya Savaşı cephesinde olmak, 15-16 Temmuz mevzisinde, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Soçi Mutabakatı mevzisinde olmaktır.

SAKARYA MEVZİSİ VE SAKARYA NUTKU

Bugün Sakarya Savaşı mevzisinde olmayanlar, 1921 yılı Eylül ayına dair yalnızca Sakarya nutukları atıyorlar.

Tarihin kazanılmış savaşlarında kılıç sallayıp günün savaş mevzisine girmeyenler, şehit de olmaz, gazi de olmazlar, yalnız filim çevirebilirler.

Günün savaşı sahici kurşunlarla yapılıyor.

10 kasım Doğu Perinçek atatürkçülük