Ergenekon kumpasının ilk mağdurlarından Gazi Güder hayatını kaybetti

Ergenekon kumpası hakim ve savcılarının hesap vermek için yargı önüne çıkmasına bir gün kala davayla ilgili acı bir haber geldi. Kumpasın ilk tutuklanan sanıklarından olan emekli yüzbaşı Bilgisayar Yüksek Mühendisi Gazi Güder geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdi.

Ergenekon kumpasının ilk mağdurlarından Gazi Güder hayatını kaybetti

Ergenekon kumpası kapsamında 2007 yılında düzenlenen operasyon sonucu tutuklanan ve yaklaşık 1,5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilen emekli yüzbaşı Bilgisayar Yüksek Mühendisi Gazi Güder, geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle İstanbul'da yoğun bakımda tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Güder'in cenazesi yarın Karaca Ahmet Mezarlığı Şakirin Camisi'nde kılınacak öğle namazını mütakiben Ümraniye'deki Ihlamurkuyu Mezarlığında toprağa verilecek.

3 Temmuz 2007’de “Ergenekon örgütüne üye olmak” ve “kişisel verileri kaydetmek” suçlamasıyla tutuklanan Güder, 6 Aralık 2008'de tahliye edilmişti.

'TAM TERÖRİST MUAMELESİ YAPILDI'

Güder'in yakın arkadaşlarından Mûstafi Deniz Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım, Güder'in yaklaşık 3 haftadır hastanede yoğun bakımda tedavi altında olduğunu, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını kaydetti. Yıldırım, “Gazi Güder Ergenekon soruşturmasında ilk tutuklananlardandı. O yüzden kimse sahip çıkmadı. Tam terörist muamelesi yapıldı. Kendi yazılım şirketi vardı, sonunda şirketi neredeyse kapanma noktasına geldi. İlk yattığıTekirdağ Cezaevi'nde kötü koşullarda kaldı. Oradan çıktığında sağlık sorunları baş göstermişti. Çok vatansever bir insandı” dedi.

GUANTANAMO'YA BENZETMİŞTİ

Güder, tahliyesinden sonra 7 Aralık 2008'de Milliyet gazetesine verdiği röportajında cezaevinde yaşadığı baskıyı anlatmıştı. Bayrampaşa Cezaevi'ni “tam bir facia” olarak niteleyen Güder, daha sonra sevk edildiği Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ için “Ben oraya 'Tekirtanamo' diyorum. Çünkü gerçekten Amerikalıların Iraklıları tuttuğu Guantanamo Cezaevi’ne benziyordu. Özellikle Ergenekon mağdurlarına bir baskı vardı” demişti.

500 KÖY OKULUNA KÜTÜPHANE YAPTIRMIŞTI

Gazi Güder, Ergenekon davasında yaptığı savunmasında, sahibi olduğu yazılım şirketinin milli yazılımlar gerçekleştirdiğini vurgulamıştı.

Güder savunmasında ayrıca, Demokrasi Platformu grubundan “Ulusal Köy Kütüphanesi Projesi”ni yaşama geçirdiklerini ve bu proje ile 500’ün üzerinde köy okuluna kütüphane kurduklarını belirtmiş, proje kapsamında on binlerce insana giysi, kırtasiye ve bilgisayar yardımında bulunduklarını şöyle anlatmıştı:

“Benim aydınlanma projesi dediğim proje bir takım insanları rahatsız etti. 1984’te kendi isteğimle TSK’dan istifa ettim. Türkçe konusunda hassasiyeti olan biriyim. Ülke insanına katkıda bulunmak için 6 ayda eğitimsiz birini meslek sahibi yapabilirim. 7 bin sayfalık işletme yönetimi sistemleri kitabını herkesin anlayacağı dille yazdım. On yıl önce emekli oldum, tutuklanana dek emekli maaşımı fakir öğrencilere harcadım. Kişisel verileri kaydetmekle suçlanıyorum. Projeye katılanlar yardımlarının nereye girdiğini bilsin ve baksın diye bilgilerini kaydettim. Eğitimden sorumlu Vali Yardımcısı projemiz üzerine beni çağırdı, ‘hemen dernekleşin maddi manevi her türlü destekte bulunuruz’ dedi. Benim fişlemek gibi bir durumum yok.”

Gamze Çınlar/ Aydınlık.com.tr

ergenekon