Kamu, özel ve tüzel kişilere ait binalara yerleştirilecek

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanı Doç. Dr. Özmen, "Yönetmelikle Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca uygun görülmesi durumunda, kuvvetli deprem hareketinin ölçülmesi amacı ile kamu, özel ve tüzel kişilere ait binalara, diğer yapılara veya açık alanlarına ivme kayıtçıları yerleştirilmesine izin verilecek" diye konuştu

Kamu, özel ve tüzel kişilere ait binalara yerleştirilecek

Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) uygun görülmesi durumunda, kuvvetli deprem hareketinin ölçülmesi amacı ile kamu, özel ve tüzel kişilere ait binalara, diğer yapılara veya açık alanlarına ivme kayıtçıları yerleştirilmesine izin verilecek.

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Resmi Gazete'de yayımlanan ve 1 Ocak 2019'da yürürlüğe girecek "Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği"ne ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Özmen, dünyada ve Türkiye'de deprem mühendisliği bilimi alanındaki yeni gelişmeler ve ortaya çıkan ihtiyaçlar, bina yapım teknikleri ve inşaat endüstrisindeki gelişme ve değişmelere bağlı olarak yönetmeliğin değişmesi gerektiği konusunun uzun yıllardır tartışıldığını belirtti.

Bu konuda AFAD tarafından 15 kişilik bir komisyon ve birçok alt komisyon kurularak çalışmalar yapıldığını aktaran Özmen, yönetmelikte birçok düzenleme yer aldığını söyledi.

Mevcut deprem yönetmeliğinin 2007'de yayınlandığını belirten Özmen, 11 yıl aradan sonra düzenleme yapıldığının altını çizdi.

Özmen, eski deprem yönetmeliğinin 7 bölümden oluştuğunu, yeni yönetmeliğin ise 17 bölüm olarak düzenlendiğini söyledi.

Yönetmelik kapsamında Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığınca uygun görülen binalara ivme kayıtçıları yerleştirilebileceğini belirten Doç. Dr. Özmen, "Yönetmeliğe göre Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığınca uygun görülmesi durumunda, Başkanlık tarafından veya Başkanlık koordinasyonunda diğer kamu kurumları veya üniversite kuruluşlarınca kuvvetli deprem hareketinin ölçülmesi amacı ile kamu, özel ve tüzel kişilere ait binalara, diğer yapılara veya açık alanlarına ivme kayıtçılarının yerleştirilmesine izin verilecek, bina veya yapı sahipleri ya da işletmecileri bunların korunmasından sorumlu olacak." ifadelerini kullandı.

Yüksek binalara düzenleme

Yeni deprem yönetmeliğinin en önemli taraflarından ikisinin, son yıllarda kısmen kuralsız ve kontrolsüz bir şekilde yapılan "Yüksek Binalar" ve "Deprem Yalıtımlı Binalar" ile ilgili bölümler içermesi ve bunların nasıl yapılması gerektiği ile ilgili kurallar getirilmesi olduğunu aktaran Özmen, şöyle devam etti:

"Artık bu yeni yönetmelik yürürlüğe girdiğinde çokça eleştiri konusu olan 'yüksek katlı binalar için bir yönetmeliğimiz yok' yönündeki haklı eleştiriler giderilmiş olacak. Yönetmeliğe göre yüksekliği 70 metreyi geçen binalar yüksek katlı bina sayılacak ve yeni deprem bina yönetmeliğinde belirtilen kurallara uygun olacak şekilde yapılması sağlanacak. Bütün dünyada ve Türkiye'de bina taşıyıcı sistemlerini depremden yalıtmak için uygulanan yalıtım sistemlerinin kullanımına ve deprem hesabına ilişkin kurallar getirilmesi de diğer önemli ve gerekli bir yeniliktir."

Yüksek binalarda "Yapı Sağlığı İzleme Sistemi" kurulacak

Yüksel katlı yapıların dayanıklılığının önemine işaret eden Doç. Dr. Özmen, "Yönetmelikle, yüksek binalarda, yapı yüksekliği 105 metre ve daha fazla olan binalarda, kayıtların gerçek zamanlı olarak Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve yapı sahibi tarafından tutulmasına imkan verecek şekilde, Başkanlıkça yayımlanan yönergeye uygun bir 'Yapı Sağlığı İzleme Sistemi' kurulması zorunlu hale getiriliyor. Sistem, uygulama projelerinde gösterilecektir. İzleme sisteminin bakımından ve korunmasından yapı sahipleri sorumlu olacak." ifadelerini kullandı.

Özel konularda "Tasarım Gözetimi ve Kontrolü" hizmeti

Yönetmelikle yapılan diğer düzenlemelere ilişkin bilgi veren Özmen, şunları kaydetti:

"Yönetmelikte bazı konular, özel konular olarak görülmektedir. Bu kapsamda yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin değerlendirme ve tasarım süreçlerinde, özel uzmanlık gerektiren konularda projenin başlangıcından tamamlanmasına kadar ilgili tüm tasarım aşamalarında görev yapacak şekilde ilgili alanda teorik ve mesleki bilgi ve deneyim sahibi inşaat mühendislerinden 'Tasarım Gözetimi ve Kontrolü' hizmeti alınması zorunlu hale getiriliyor. Bu tür hizmetleri yerine getireceklerin eğitim koşulları, mesleki yeterlilik ve deneyim konuları ve bunların belgelendirilmesi ile hizmetin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenecek."

Özmen, tasarım gözetim ve kontrolü hizmetine, "sahaya özel deprem tehlikesi analizleri, zaman tanım alanında deprem yer hareketlerinin tanımlanması, sahaya özel zemin davranışı analizleri, zaman tanım alanında doğrusal olmayan hesap yöntemi ile deprem hesabı, yüksek bina taşıyıcı sistemlerinin deprem hesabı ve tasarımı, yalıtımlı bina taşıyıcı sistemlerinin deprem hesabı ve tasarımı, zaman tanım alanında doğrusal olmayan yapı-kazık-zemin etkileşimi hesapları"nın tabi olacağını belirtti.

Tarihteki deprem yönetmelikleri kitaplaştırıldı

Deprem yönetmeliği ve deprem haritalarının birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan Özmen, deprem bölgeleri haritası veya deprem tehlike haritasıyla olası bir depremde binayı etkileyebilecek veya sarsabilecek yer ivmesinin değerinin tahmin edilmeye çalışıldığını, yönetmelikler ile de beklenilen bu yer ivmelerine göre binanın yıkılmadan depreme dayanıklı olacak şekilde yapılması için gerekli olan asgari kuralların belirlendiğini ifade etti.

Doç. Dr. Özmen, Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılmış ve resmi olarak yürürlüğe girmiş bütün deprem haritaları ve deprem yönetmeliklerini bir araya getirerek, "Türkiye'nin Deprem Gerçeği, Deprem Bölgeleri Haritaları ve Deprem Yönetmeliklerinin Tarihsel Gelişimi" adlı tek bir kitapta topladıklarını dile getirdi.

"Türkiye deprem haritaları ve deprem yönetmeliklerinin tarihini bu kitapla belgelemiş olduk." diyen Özmen, kitapta, Bakanlar Kurulu kararları ile yürürlüğe giren 1945, 1947, 1963, 1972 ve 1996 tarihli deprem bölgeleri haritaları ve bunlara bağlı olarak, deprem bölgelerinde yapılacak yapılar için hazırlanan 1940, 1947, 1949, 1953, 1961, 1968, 1975, 1996, 1997, 1998 ve 2007 yıllarında yürürlüğe sokulan deprem yönetmeliklerine yer verildiğini de kaydetti.

Bina