Aydınlık Gazetesi hazırladı: İşte işkenceci Mehmet Eymür'ün suç dosyası

Aydınlık Gazetesi, son yaptığı açıklamada işkenceyi öven ve savunan Gladyo elemanı eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün suç dolu sicilini paylaştı.

Aydınlık Gazetesi hazırladı: İşte işkenceci Mehmet Eymür'ün suç dosyası

Aydınlık Gazetesi, son yaptığı açıklamada işkenceyi öven ve savunan Gladyo elemanı eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün suç dolu sicilini paylaştı.

MİT’te görev yapıp da onun kadar konuşan ve konuşulan bir isim yok. Gizlilik ve sessizlik gerektiren istihbarat işinde çok defa açığa çıkan Eymür, 78 yaşında olmasına rağmen ilk günden üstlendiği ABD ve Batı’ya hizmet etme aşkını kaybetmedi. Aynı heyecanla bu hizmetini sürdürüyor. Ömrü gayri milli duruşla geçti. MİT’ten uzaklaştırılmasına rağmen Ergenekon tertibinde bile parmağı saptandı. En kritik anlarda yaptığı açıklamalarla adından söz ettirdi. “Siyasi cinayetler” tartışmasından sonra Erdoğan-Biden görüşmesinin ertesinde “eski defterleri” karıştırması dikkat çekici! Bir anlamda Biden’ın korosuna katıldı.

DEVRİMCİ GENÇLİK KIYIMI

Mehmet Eymür’ün 1970 yılında MİT’e girdiği söyleniyor. 12 Mart 1971 müdahalesinden sonra devrimci gençliğin ezilmesi operasyonlarında Hiram Abas’la birlikte görev aldı. Meşhur Ziverbey Köşkü işkenceli sorgularına katıldı. Yıllar sonra bu işkenceleri savundu. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını önlemek için eylem yapan Mahir Çayan ve arkadaşlarının 30 Mart 1972 günü Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyünde bir evde basılarak katledilmesi operasyonunun içinde de olduğu ileri sürüldü. Bu baskında 10’u militan 3’ü de NATO görevlisi olmak üzere 13 kişi öldürülmüştü. Ayrıca 19 Şubat 1972 tarihinde Ulaş Bardakçı’ya yönelik yapılan operasyonda da olduğu özgeçmişinde var…

Eymür 1980 darbesi öncesi yaptığı faaliyetler hakkında ise tam manasıyla bilgi vermiyor. 1977-80 arasında meydana gelen kanlı olaylarda 5 bin 263 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, CIA’in “bizim oğlanlar başardı” dediği 12 Eylül 1980 darbesi gerçekleşmişti. Bu dönemde de gençler “sol-sağ” diyerek kışkırtılmış ve darbeye zemin hazırlanmıştı. ABD Gladyosunun başını çektiği eylemlerde boy gösteren Eymür, 23 Şubat 1973 tarihinde MOSSAD operasyonuyla Lübnan’da katledilen Bora Gözen dahil 8 TİKP’li devrimci gencin öldürülmesi olayını “Atin.org” isimli sitesinde övünerek 2010 yılında açıklamıştı. Eymür burada MİT’in MOSSAD’a bilgi verdiğini ve bu bilgi üzerine MOSSAD’ın da Lübnan’ın Trablus şehrindeki Nahr- El Bared Filistin kampına baskın yaparak katliamı gerçekleştirdiğini belirtti. Eymür, bu anlatımlarını FETÖ’cülerin yürüttüğü Engenekon tertibinde tanık olarak verdiği ifade de tekrarladı.

'LÜBNAN'DA CIA'YLA BERABER'

MİT'in üçüncü adamı olan Sabahattin Savaşman, 1996 yılında Kaynak Yayınları'ndan çıkan kitabında, Nahr-el Bared kampına yapılan saldırıda Hiram Abas ve Mehmet Eymür'ün katliamdaki rolünü şöyle aktarmıştı: “MOSSAD'ın memleketimizde hayli geniş imkânları bulunmaktadır. Lübnan'da CIA'yle beraber operasyonlara katılan, onlardan yüklü ücret ve ikramiyeler temin eden, Filistin kamplarındaki bir kısım solcu genci hedef alan faaliyetlerde gösterdiği başarı sonucu mükâfatlandırılan bu kişinin şimdi kendisini benden daha temiz olarak göstermesini de şayan-ı hayret buluyorum.” (3. Adam Anlatıyor, Kaynak Yayınları, Aralık 1996, s.24.)

MESUT YILMAZ DÖNEMİ KIZAĞA ÇEKİLDİ

Eymür ismini 1990’lı yıllarda PKK operasyonları sırasında da görüyoruz. Bu dönemin bir özelliği de Güneydoğu’da faili meçhullerin çığ gibi artmasıydı… Ayrıca Güneydoğu illerimizde uyuşturucu merkezli meydana gelen mafyatik cinayet de dikkat çekiciydi. 3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen meşhur Susurluk olayından sonra Mehmet Eymür’ün de geçmişte kullandığı ünlü tetikçi Abdullah Çatlı’nın Emniyet ve siyasetçilerle olan ilişkileri deşifre oldu. Ortalığa saçıldı. Toplumdan büyük tepki çekti. Eymür’ün ismi 1996 yılında açıklanan MİT raporunda geçti. Tepkileri üzerine çekti ve 1997 yılında Başbakan Mesut Yılmaz tarafından görevden alınarak kızağa çekildi. Daha sonra emekliliğini isteyerek ABD’ye yerleşti. Eymür’ün 1990’lardaki faaliyetlerini Aydınlıkçılar sık sık gündeme getirdi. Bu nedenle Aydınlıkçılara özel bir nefreti vardır. Ancak her seferinde Aydınlıkçıların gerçeklerine çarpar! Eymür bu durum için “Bizi birkaç defa etkisiz hale getirdiler” demiştir.

28 ŞUBAT’LA BİRLİKTE TASFİYE OLDU

Eymür’ün görevden alınması süreci ilginçtir. 28 Şubat süreci olayları içindeki gelişmeler etkili oldu. Eymür 1990’lı yıllarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve ekibini destekleyen faaliyetlerde bulundu. Hatta Ergenekon tertibi sırasında yurt dışından Türkiye’ye dönerek bu operasyonda görev aldığı iddia edildi.

MİT Orta Asya Ülkeleri Daire Başkanvekili Kâşif Kozinoğlu, ölmeden önce Doğu Perinçek'e ulaştırdığı el yazılarıyla, Eymür'ün, ABD'den "Ergenekon tertibini kurgulamak" için geri döndüğünü açıkladı. İstanbul'daki Fetullahçı polislerle Eymür'ün sık sık görüştüğünü belirten Kozinoğlu, Eymür'ün eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ve Turan Çolakkadı ile her hafta mutlaka görüştüğüne dair MİT'in elinde bilgi olduğunu ifade etti.

‘FETÖ’DEN MAAŞ’ İDDİASI

Kozinoğlu bu konuda şu önemli bilgileri veriyor: "Mehmet Eymür, Fetullah Gülen'den maaş almaktadır. Gülen'in tüm faaliyetlerini iyi bilen diğer bir şahıs da halen ABD'de öğretim görevlisi olan Soner Çağaptay’dır. Çağaptay, Gülen'in tüm sırlarını bilmektedir.

“Ayrıca Mehmet Eymür'ün çok yüksek maaş aldığı (ayda 50 bin dolar) ABD'den, Ergenekon'u kurgulamak üzere Türkiye'ye geri döndüğü; hakkındaki tüm davalardan Gülen mensubu yargıçlarca sıyırdığı; İstanbul'da Fetullahçı polislerce sıkı sıkıya korunduğu; eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ve Turan Çolakkadı ile her hafta mutlaka görüştüğüne dair MİT'in elinde belge ve bilgiler mevcuttur. Mehmet Eymür, Emre Taner tarafından da korunmuştur.”

ERGENEKON TERTİBİNDEKİ İZLERİ

Ergenekon davasına bakan eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin adına “gerekçeli karar” dediği korsan bildiride, eski MİT Kontr Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün izleri dikkat çekti. Eymür’le ilgili çok sayıda aklayıcı ifade bulunan metinde, kullanılan bazı sözcüklerin Eymür “fabrikasyonu” olması gözden kaçmadı. Mahkemenin Eymür’ün ifadelerini alıp “gerekçe” olarak sunması tepki çekti.

16 bin 798 sayfalık korsan bildirinin birçok yerinde, Eymür’ün tanık olarak verdiği ifadesine atıfta bulunulduğu görüldü. Ayrıca Eymür’ün sanıklar hakkında karalayıcı ve gerçek dışı ifadeleri de metne doğru gibi geçirildi. Eymür’ün tanık olarak dinlenmesi için MİT’e yapılan başvuru da korsan bildiride yer aldı. Mahkeme, Eymür’ün tanık olarak dinlenmesi için izin gerektiren bir durum bulunmadığını savundu.

Metinde yer alan dipnotlarda da Eymür’le ilgili bilgilere yer verildi. Sanıkların “Tuncay Güney’in MİT’e bağlı olduğu, MİT’ teki CIA-MOSSAD kliğinin önemli elemanı olan Mehmet Eymür’e bağlı olduğu” şeklinde ifadeleri bulunduğunu belirten mahkeme, “MİT’in, farklı tarihlerde, genel olarak aynı ancak ayrıntılarda bazı farklılıklar bulunan aynı konudaki bilgi notları yerine, mülakatın orijinal metnini göndermesi durumunda bu kargaşanın söz konusu olmayacağı açıktır” şeklinde bir savunma yaptı. (Aydınlık, 14 Nisan 2014.)

SİYASİ CİNAYETLER AÇIKLAMASI

Eymür için emeklilik hayatı yok. Yine yaptığı açıklamalarla gündeme geliyor. Resmi olarak emekli olduktan sonra yaptığı açıklamalar hep kritik anlara denk getiriliyor. Şimdi de öyle… Daha önce ise 1988 yılında bizzat kendisinin yazdığı 1. MİT Raporu ile orduyu hedef almıştı. İçinde Mehmet Ağar ve ekibi de vardı. 1996 yılında büyük olay olan 2. MİT Raporu da onun eseriydi. Emniyet ve mafya ilişkileri ele alınmıştı. Bu rapor bir anlamda Çiller Özel Örgütü’nü de deşifre ediyordu. Birilerinin şimşeklerini üzerine çekti. İstihbaratımız milli ancak o milli olamadı. Yaptıklarına bakarsanız hep ABD ve onun gizli eli Gladyo’ya yaradı… 15 Temmuz 2016 FETÖ’cü Darbe Girişimi sonrası yayılan “Kontrollü darbe” söylemi de onun üretimiydi… Türkiye “Yeşil”i bu raporlarda öğrendi. “Yeşil”in de Eymür’ün ekibinde yer aldığı ileri sürüldü.

Son açıklaması 18 Mayıs 2021 tarihini taşıyor. Sedat Peker'in açıklamalarını değerlendiren Eymür, “Bugünkü tablo çok daha vahim, 90'larda bu kadar kepazelik yoktu. Bu gidişin sonu siyasi cinayetlerdir” dedi. Son yıllarda unuttuğumuz ve kendisinin çok iyi bildiği o dönemi hatırlattı… “Siyasi cinayetler” sözünü daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dillendirdi. Bunu muhalefet izledi… Açıklamanın zamanlaması anlamlı: Türkiye direniyor ve ABD ve müttefikleri de onu tehdit ediyor. Ayrıca içerideki yıkıcı muhalefet de kritik anlarda yıkıcı dil kullanıyor. İşte Eymür’ün açıklamaları buralarda vazife görüyor. Adeta işaret fişeği atıyor.

'GÖREV İÇİN PİYASAYA SÜRÜLDÜ'

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Tele 1 kanalında “5. Boyut” programında Merdan Yanardağ’ın konuğu oldu. Perinçek, canlı yayında devlet raporlarıyla Eymür’ün kirli sicilini ortaya koydu.

Perinçek, Mehmet Eymür’ün yalanlarının tekrar piyasaya sürülmesinin sebeplerini açıkladı: “Bu iddialar yaşadığımız süreçle bağlantılı. Türkiye Atlantik sisteminden ayrılıyor ve zincirlerini kırıyor. 24 Temmuz 2015, PKK hendeklere gömüldü, Silivri zindankları yıkıldı. PKK ve FETÖ’ye karşı polis ve asker harekatları başladı. Bir nevi ABD’nin kara gücüm dediği dolaylı kuvvetleriyle Türk güvenlik güçleri arasında hesaplaşma oldu. Durum kritik. O nedenle Mehmet Eymür gibi MOSSAD ve CIA ile bağlantıları Türk devleti tarafından da belgelerle saptanmış olan unsurların piyasaya sürülmeleri ve görevlendirilmeleri bu dönemin gereği.” dedi.

Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı MİT raporunu hatırlatan Perinçek şöyle konuştu: “O raporda Fetullah Gülen, Tansu Çiller ve Mehmet Eymür’ün uyuşturucu işi yaparak çok büyük servetlere el koydukları yer alır.”

Perinçek, Eymür’ün kendisi hakkındaki “MİT ve orduda adamları var” iddiasına yönelik “Bugün ABD’nin savaştığı ordu Türk Ordusu’dur. Bu yüzden Türk Ordusunda ikilik çıkartılmak isteniyor. Orduda nifak yaratmak ve orduyu zaafa uğratmak bütün savaşlarda uygulanan temalar. Bu da Mehmet Eymür’ün nereye bağlı olduğunu ve kimlerden talimat aldığının açık kanıtıdır.” dedi.

Perinçek, Youtube canlı yayınında Cüneyt Özdemir’in de konuğu oldu. Perinçek, Hiram Abas’ın ve Eymür’ün Aydınlıkçıların onları 3 kere felce uğrattığını itiraf ettiğini söyledi: “İkisi de demişlerdir ki bizi üç kez felce uğrattı Aydınlık grubu. Evet biz bunları MİT içindeki CIA, MOSSAD ekibini 3 kez felce uğrattık, duman ettik. Çünkü bunlar doğrudan doğruya MİT içinde Amerika’ya karşı çalışıyorlardı, Sabahattin Savaşman da bunların nasıl Amerika’ya çalıştıklarını ve kendisini de o kadroya dahil ettiklerini bütün ayrıntıları ile yazdı.”

abd fetö Doğu Perinçek batı MİT aydınlık suç Atlantik Gladyo mehmet eymür