Rus sermayeli santrala Türk bayraklı reklam!

Nükleer tehlikesini tüp gazla kıyaslayan Erdoğan'ın Türkiyesi'nde daha temeli atılmayan nükleer santralın reklamları oha dedirtiyor...

Rus sermayeli santrala Türk bayraklı reklam!

Nükleertehlikesini tüp gazla kıyaslayan Erdoğan'ın Türkiyesi'nde daha temeli atılmayan nükleer santralın reklamları oha dedirtiyor...

Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli mahallesinde Rusya tarafından yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili tartışmalar sürerken projenin reklam filmi de ekranlarda dönmeye başladı. ÇED raporundaki sahte imza iddialarıyla gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili yer devir işlemlerinin de hukuksuz olduğunun öne sürülüyor. Rusya tarafından yapılacak olan nükleer santralın Türkiye’yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracağı sloganıyla yayınlanan reklamda ise "Güçlü Türkiye'nin yeni enerjisi Akkuyu Nükleer" ifadelerine yer verilerek ay yıldızlı forma giyen atlet ile Türk bayrağı kullanılması dikkat çekiyor.

HALKA RAĞMEN HALK İÇİN YAPILAN AKKUYU SKANDALLARLA DOLU

Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli mahallesinde Rusya tarafından yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santralı’na yöre halkının büyük bir bölümü karşı çıkıyor. Projeyle ilgili halkın bilgilendirilmesini amaçlayan ve 29 Mart 2012 tarihinde yapılması kararlaştırılan ÇED toplantısı, halkın yoğun tepkisi ve protestoları yüzünden yapılamadı. Ancak buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu’yla ilgili ÇED Raporunu Rus lider Putin’in 1 Aralık 2014 gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde onayladı.

BAKAN GÜLLÜCE: TUT Kİ PUTİN'E JEST YAPTIK'

Akkuyu’nun ÇED raporunun Putin’in Türkiye ziyaretiyle aynı güne denk getirilmesinin Rus lidere yönelik bir jest olduğu eleştirileri üzerine açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Tut ki, biz Putin’e bir jest yaptık. Ne olur, olsun ne var yani? Zaten çıkacaktı. Öyle değil ama varsayalım ki, dedikleri doğru olsun ne olur. 15 gün sonra olacak ya da 5 gün önce olacak, tam onun geldiği gün şeklinde o bir hatıra olsun diye de yapmışsak, öyle değil ama onun da ne mahsuru var" ifadelerini kullanmıştı.

ÇED RAPORUNDA SAHTE İMZA İDDİASI

Ancak Bakan Güllüce’nin bu açıklamalarının ardından 12 Ocak 2015 tarihinde ortaya çıkan sahte imza skandalı, Akkuyu’nun güvenliği konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili ÇED raporunu hazırladığı öne sürülen mühendislerin raporun teslim edildiği tarihten önce işten ayrıldığı, rapordaki imzaların da sahte olduğu iddia edilmişti.

NÜKLEER'E KARŞI BÖLGE HALKININ 200 BİN İMZASI YOK SAYILDI

Akkuyu Nükleer Santralı’nın yapımına başından beri karşı çıkan ve onlarca kez eylem yapan bölge halkı, bu konudaki hukuksuz idari işlemlere karşı da çok sayıda dava açtı. Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Akkuyu Nükleer Santralı’na verilen ÇED Olumlu Kararı’nın bilimsel bir dayanağının olmadığını savunuyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun Akkuyu için hazırlanan ÇED raporunun şeffaf olmadığı ve dünyada denenmemiş bir teknolojinin uygulanacağı, ayrıca denetimin bağımsız kuruluşlar tarafından yapılmayacak oluşu nedeniyle Türkiye’yi uyaran bir rapor hazırladığını ancak söz konusu raporun Türk halkından gizlendiğini öne süren Aslan, "Mersin halkının Nükleer Santral istemediğine dair 200 bin imza toplanmıştır. Meslek odalarının ve bilim insanlarının raporları, halktan toplanan imzalar ve meclis kararları ÇED sürecini yürüten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teslim edilmiştir. Fakat bu itirazların hiçbiri değerlendirmeye alınmamıştır. Hukuksuz yürütülen ÇED Raporu sürecinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından oluşturulan İnceleme ve değerlendirme komisyonlarının 1. ve 2. toplantı tutanakları, toplantıya katılan kurum görüşleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yazılan yazılara ve BİMER’e yapılan şikayetlerin haklılıklarına rağmen kamuoyundan gizlenmiştir" görüşünü dile getirdi.

'EN KÜÇÜK SARSINTIDA BÜYÜK KAZA RİSKİ' UYARISI

Deprem riski dolayısıyla nükleer santrale ilişkin yer seçiminin de yanlış olduğunu kaydeden Aslan, konuyla ilgili biliminsanlarının "Akkuyu Nükleer Santralinin Soğutma pompalarının ve borularının dolgu alanında yer alması en ufak bir sarsıntıda çok büyük bir tehlike ve kaza riski taşıyacaktır" uyarısında bulunduğunu hatırlatarak, "Onaylanan ÇED Raporunda, Akkuyu Nükleer Santralının tasarımının henüz bitirilemediği, bu yüzden ‘Güvenlik Analiz Raporu’ ve diğer bütün teknik, çevresel, nükleer ve radyasyon güvenliği ile ilgili dokümanların ÇED raporunda yer almadığı yazılıdır. Akkuyu Nükleer Santralının Tasarımının bitirilememiş olması ve ‘Güvenlik Analiz Raporu’ ve diğer bütün teknik, çevresel, nükleer ve radyasyon güvenliği ile ilgili dokümanların ÇED raporunda olmaması, ÇED raporunda Akkuyu Nükleer Santralı ile ilgili yazılan tüm argümanların bilimsel olmadığının bir kanıtıdır" ifadelerini kullandı.

İRAN VE HİNDİSTAN'DAKİ RUS TİPİ SANTRALLER DÖKÜLÜYOR

Dünyada kurulan Rus tipi nükleer santrallerinde eski ve eksik malzeme kullanımından kaynaklı pek çok sorunun yaşandığını da öne süren Aslan, "Örneğin İran’da kurulan VVER-1000 reaktörünün daha deneme sırasında 4 ana sirkülasyon pompası iflas etmiştir. Hindistan’da yıllarca yapımı devam eden aynı tip reaktör kalitesiz malzeme ve tasarım hatalarından dolayı hala elektrik üretimine başlamamıştır. Ayrıca Rusya’da bu reaktörler, Rus devletinin kendi bilim insanlarınca hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda Saratova eyaleti Balakovo şehrinde yapılmak istenen reaktörlerin inşaası mahkeme kararı ile yasaklanmıştır" dedi.

'ENERJİDE ARZ GÜVENLİĞİ SAĞLANAMAZ'

"Akkuyu Nükleer Santralı Rusların olacaktır ve Rusya ile yapılan uluslararası sözleşmede santralinin enerji üretmemesi durumunda Türkiye herhangi bir müeyyide uygulamayacaktır" görüşünü dile getiren Aslan, ayrıca yapılan sözleşme gereği teknoloji transferinin de yasaklandığının altını çizdiği değerlendirmesinde, "ham maddesi, teknolojisi ve çalışacak tüm personelin Rusya’dan sağlanacak bir santralden enerjide arz güvenliği sağlanamaz" iddiasını gündeme getirdi. Aslan'a göre Akkuyu'da kurulacak nükleer santral, Mersin'in yanısıra Antalya'nın turizmini de olumsuz etkileyecek.

AKKUYU NÜKLEER A.Ş'NİN ORTAKLARININ TAMAMI RUS

Akkuyu Nükleer A.Ş’yi oluşturan şirketler içerisinde Rusya Devlet Nükleer Şirketi bünyesinde kurulan ‘CJSC Rusatom Overseas’, yüzde 74,915 oranındaki hissesiyle başı çekiyor. Bir başka Rus şirketi olan ‘OJSC Concern’ ise yüzde 21’lik hisseyle ikinci büyük ortak. Geri kalan hiseler de JSC Atomstroyexport, JSC Atomenergoremont ve JSC Atomtechenergo gibi Rus ve Avustralya ortaklı şirketler arasında paylaşılıyor.

RUS SERMAYESİNE TÜRK BAYRAKLI REKLAM FİLMİ

Akkuyu Nükleer Santralı’nı anlatan 1 dakikalık reklamfilmi, yorganın altında el feneriyle ders çalışan bir çocuk görüntüleriyle başlıyor. "Birlikte hep daha ileri gitmeyi hedefledik. Daha çok öğrenmek için, daha çok kazanmak için, daha güçlü olmak için, daha çok üretmek için" ifadelerine yer verilen reklam filminde, teknoloji fetişizminin simgeleri olan otomobil üretim bantları, uçaklar ve uydular eşliğinde nükleer santral müjdeleniyor. Ay yıldızlı milli takım forması giyen bir atletin birincilik görüntüleriyle devam eden reklamın en çarpıcı sahnelerinden biri de bisikletinin tekerleğine bağladığı masum dinamo ile üretiği elektrikle ampulü yakan bir çocuğun görüntüleri. İzleyiciye, "Türkiye tarihinin en büyük yatırımını gerçekleştiriyor, enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtuluyor" iddiasını aktaran reklam filmi, bisiklete binen çocukların dar ve karanlık sokaklardan geçerek ışıltılı gökdelenlerin arasından ülkeyi geleceğe bağlayan köprüden geleceğe ulaşma görüntüleri ve "bu gurur Türkiye'nin, bu yatırım hepimizin. Güçlü Türkiye'nin yeni enerjisi Akkuyu Nükleer" ifadeleriyle son buluyor. Reklamı izlemek için: (https://www.youtube.com/watch?v=6NeYLmd-2o8)

BAKAN YILDIZ: 'NİSAN ORTASINDA TEMEL ATMAYI DÜŞÜNÜYORUZ'

Akkuyu Nükleer Santralı'nın belirlenen takvime göre tamamlanmasına çalışılacağını belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Bir aksaklık olmazsa Nisan ayının ortasında liman ihalesini tamamladıktan sonra temel atmayı düşünüyoruz. Partnerlerimizle bir mütekabiliyet esası içerisinde temel atmayı beraber gerçekleştireceğiz. Bizim bu süreci çok hızlı geçmemiz lazım, dünyanın en modern tesislerinden bir tanesini gerçekleştireceğiz. Bu açıdan yolumuza devam ediyoruz. 4 bin 800 megavatlık nükleer güç santralinin devreye alınmasını takvim içerisinde gerçekleştirmeye çalışacağız, bir kısım aksamalar olabilir. Hiç şüphesiz ki gerek depremsellik gerekse diğer konular açısından Türkiye'nin en güvenilir tesisini Akkuyu ve Sinop'ta inşa etmek için inşallah gayretlerimiz olacak" diye konuştu.

ERDOĞAN, 'TÜPGAZ DA TEHLİKELİ' DEMİŞTİ

Mart 2011'de Japonya'da gerçekleşen depremin ardından Almanya 7 nükleer santralı güvenlik gerekçesiyle geçici olarak kapatma kararı almıştı. Türkiye’nin nükleer santrallere yönelik tehditlerden nasıl korunacağı sorulan dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ise "Riski olmayan yatırım yoktur. O zaman evinize tüp de koymamak gerekir, doğal gaz hattı çekmemek gerekir ya da ülkenizden ham petrol hattının geçmemesi gerekir" ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan'ın bu sözleri kamuoyunun tepkisini çekmişti.

Yusuf YAVUZ

ulusalkanal.com.tr

tehlike nükleer nükleer santral