Su yerine havasını alıyorlar

Eskişehir’e yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta olan Emirceoğlu Mahallesi’nde uzun yıllardır susorunu yaşanıyor. Temel su ihtiyaçlarını karşılayamayan halk, suyun geldiği birkaç saatte çamaşır, bulaşık yıkayıp, temizliklerini yapmaya çalışıyor. Eskişehir Su Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne (ESKİ) defalarca müracaat yapılmasına rağmen sonuç alamayan mahalle sakinleri, kuru çeşmelerin başında su için kara kara düşünüyor. Ermirceoğlu Mahallesi’ndeki yaklaşık 250 hane, ESKİ tarafından takılan akıllı su sayaçlarında su yerine ses duyuyorlar. Suların gelip gelmediğini kontrol etmek amacıyla vatandaşların açtığı musluklarda çıkan basınç sesi, karta yüklenen su miktarının eksilmesine neden oluyor. Susuzluk nedeniyle hastalıkların artabileceğinden endişelenen mahalle halkı en kısa zamanda sorunlarının çözülmesini istiyor.

“Yetkililerle görüştük şehir şebekesi ile desteklenmesini istedik yer yok dediler”

Mahallede çektikleri su sıkıntısını anlatan Emirceoğlu Mahalle Muhtarı Selim Yılmaz, özellikle son 2-3 yılda su sıkıntılarının hat safhaya çıktığını vurgulayarak, “3 yıldır bu mahallede muhtarlık yapıyorum. Bizim mahallemizin yaklaşık 8-10 seneden beri su sıkıntısı var. Hele şu son 2-3 senedir sıkıntı hat safhaya çıktı. Biz ESKİ’ye çok gittik yetkililerle görüştük şehir şebekesi ile desteklenmesini istedik, kendileri de yer yok dediler. Sonrasında da şu arazi Milli Emlak Müdürlüğü’nden ESKİ’ye tahsis edildi, terfi istasyonu yapılması için bu binayı yaptılar. Hat döşendi, bütün işlem yapıldı, şu anda da 'hat döşenirken bir hata olmuş su veremiyoruz' diyorlar. Şu anda suyumuz yine yetersiz, yani yüksek kesimdeki yerlere kesinlikle su çıkmıyor” ifadelerini kullandı.

“Vatandaş su yerine havasını alıyor”

Muhtar Yılmaz, su sıkıntılarının Temmuz ve Ağustos aylarında doruk noktaya çıktığını kaydederek, “Bahçe sulaması yapılıyor diyorlar, bahçe sulaması yapılıyorsa madem bir çözüm bulun diyoruz. Bahçe sulamasını mı yasaklayacaklar, ne yapacaklarsa onu da yapmıyorlar. Daha Haziran ayının sonundayız, önümüzde Temmuz var Ağustos var, esas su bundan sonra lazım. Fakat ne olacak bilmiyoruz, hiç kimse derdimize çare bulmuyor. Sular zaman zaman gelip gittiği için havayla birlikte su akıyormuş gibi oluyor. Bu da tabii haliyle vatandaşın parası eksilmiş oluyor. Vatandaş gidiyor ESKİ’den kartını dolduruyor, geliyor kartı takıyor sayacına fakat su yok havayla birlikte karttaki kredi bitiyor, vatandaş gidiyor kartını dolduruyor ama su yerine havasını alıyor, yani yıllardan beridir ve hele son iki yıldır vatandaş ile ben karşı karşıya gelmekten bıktım. Vatandaş beni suçluyor, buradaki arkadaşlar bile beni suçluyorlar. Bu bina buraya yapıldı her şey bitti, gidip ilgilenilse su verilir diyorlar. Derdimi gidip anlatıyorum ama hiç kimse bir çözüm bulmuyor. Ben artık milletle kavga etmekten bıktım, herkes beni suçluyor çünkü yani bizim derdimiz çok büyük buna yetkililerin en kısa sürede bir çözüm bulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Olmayan su niye satılıyor”

Emirceoğlu Mahalle Muhtarı Sinan Yılmaz, mahalle halkının sularının akmadığını, buna rağmen su kartlarına yine de ESKİ tarafından su yüklendiğini ifade ederek, “Olmayan su niye satılıyor, verilmesin. Şu an neredeyse herkesin kartında 100 liralık 150 liralık suyu var, yarın gitsin yine alabiliyor. Buna bir çözüm bulunmasını istiyoruz, buna kota mı koyacaklar, kart mı vermeyecekler, ne yapacaklarsa bir an bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Burada muhtar suçluymuş gibi gösterilmesin, bahçe sulaması varsa bahçe sulamasına bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Ben bir muhtar olarak bahçe sulamasını yasaklayamam, ama ESKİ bir kurum olarak varsa elinde yetkiyi tam bilmiyorum, bahçe sulamasını yasaklasınlar. Bir şekilde burada vatandaş bahçesini suluyorsa orada bahçesini sulamayan insanın suçu ne? Kadının kocası felçli hiçbir temizliğini yapamıyor, sonra bu sağlık yönünden de sakıncalı, temizlik yapılmadığı için yarın öbür gün belki salgın hastalıklar başlayacak. Tam temizlik yapılamıyor” dedi.

“Aşağıdaki kesimde 3-4 saat su akarsa yukarıda ki kesimde 10 dakika bile akmıyor”

Mahalle kadınları ise, yaşanan su sıkıntıları karşısında akmayan çeşmelerin başında durup ne yapacaklarını düşünerek, çözüm yolları bulmaya çalışıyor. Emirceoğlu sakinlerinden Sevgi Yatık ise, yaşanan su sıkıntısından en çok kadınların etkilediğini ve şehre bu kadar yakın olmasına rağmen kendileri için ücra bir mahalle olduğunu söyleyerek, “Burası merkeze sekiz kilometre uzaklıktaki Emirceoğlu Mahallesi, ama bizim için ücra bir kent ücra bir mahalle. Biz yaz aylarında müthiş bir susuzluk sorunu yaşıyoruz. Suyumuz yok, temizliğimizi yapamıyoruz, bakımımızı yapamıyoruz, ne biliyim hiçbir şeyimizi yapamıyoruz. Bizim istediğimiz tek şey su. Su olsa her şey olacak, temizlik su ile başlıyor su ile bitiyor. Yıllardır biz müracaatlarımızı yaptık, her şeyimizi yaptık, gidiyoruz geliyoruz. Bir sonuç alamadık mı diyeyim yoksa bir yerlerde bir tıkanıklık mı oluyor? Bizim bu su sorunumuza çare bulunamadı. Gördüğünüz gibi bizim sokak çeşmelerimiz de akmaz oldu artık. Önceden yine biz bu çeşmelerden su taşıyorduk, temizliğimizi yapmaya çalışıyorduk yok, yani daha ne diyebilirim ki yok, yok, yok. Biz bulaşık nasıl yıkıyoruz ben sana söyleyeyim, artık biz bulaşık makinasını kapattık. Bulaşık makinesi çalıştırmıyoruz. Üç tane leğene su koyuyoruz, birinde sabunluyoruz, birinde duruluyoruz, birinde son kez daha duruluyoruz. Daha sonra birinci duruladığımız su ile yeniden lavabo ve ocak temizliği yapıyoruz,. İkinci duruladığımız suyun üzerine kapak kapatıp durduruyoruz. Neden mi? Bir daha ki sefere onunla bulaşık yıkayalım diyerek. Yok, çeşmelerimiz de kurudu, biz komşu köylere su mu almaya gidelim. Bir de şöyle mahallemizin yukarıdaki kesimi daha çok susuzluk çekiyor. Yukarıdakiler de hemen hemen hiç su yok. Aşağıdaki kesimde 3-4 saat su akarsa yukarıdaki kesimde 10 dakika bile akmıyor. Düzensiz bir yapılaşma mı var, düzensiz bir boru hattı mı döşenmiş artık onu da bilmiyorum ancak yukarıda ki

kesimde hiç su yok. Aşağıdaki kesim bir nebze olsun faydalansa da yukarıdaki mahalleliler hiç faydalanamıyor. Bulaşık ve temizliği yapamıyoruz, artık banyo ve duş hak getire” şeklinde konuştu.

“Bir yudum suyumuz yok”

Kocası 14 yıldır felçli olan yine mahalle sakinlerinden 71 yaşındaki Rukiye Yılmaz da, hasta eşinin bakımını su olmadığı için yapamadığını belirterek, “Beyim 14 senedir felçli, şimdi iki senedir de kolon hastalığı var, torba takılı, bir yudum suyumuz yok. Beş senedir bu çeşmelerimiz de kurudu, yok suyumuz. Eşimin ne banyosunu yaptırabiliyorum ne üstünü başını yıkayabiliyorum susuzuz daha ne diyeyim. Sularımız geçen sene hiç gelmedi, evvel ki sene de hiç gelmedi. Bu sene 7 gibi geliyor 8 buçuğa kadar az akıyor, bir daha çok azalıyor böyle kibrit çöpü gibi o da sahurdan sonra da hiç gelmiyor” diye konuştu.

“Günah değil mi bu yapılan ben 71 yaşındayım”

Yılmaz, yaşları gereği su taşıyamadıklarını, bahçelerindeki sebze ve meyvelerin de kuruduğunu ifade ederek, “Temizliğimizi köyün akan tek çeşmesi var oradan taşıyoruz, taşımakta da zorlanıyoruz ancak oğlum şehirden gelirse ona taşıtıyorum. İki bidon su ile nasıl yetinelim. Yok temizlenemiyoruz. Bahçemi de sulayamıyorum. İki dizi domates, biber ektim, onlar da kuruyorlar. Zerdaliler filan hep kuruyorlar. Sularımız aksın istiyoruz. Biz de temizliğimizi yapalım istiyorum. Yapamıyor, edemiyoruz ağaçlarımız hep kurudu, şu zerdaliler meyve verdi hep geri kurudu. Susuzluktan hiçbir şey yapamıyoruz. En önemlisi hastam var, hastamın temizliğini yapamıyorum yavrum susuzluktan. İki bidon su getirebiliyorum onunla banyomu yaptırayım, elbiselerimi yaptırayım. Günah değil mi bu yapılan ben 71 yaşındayım” dedi.

İçme suyunu sulama suyu olarak kullanıyorlar

Konuyla ilgili olarak ESKİ Genel Müdür Vekili Osman Nuri Özcan ise, "Emirceoğlu Mahallesi'nde bulunan 252 haneye ayda 300 ton su veriliyor. Şehirdeki insanlara verdiğimiz suyun neredeyse 3 katı. Mahalle yapısındaki kot farkı nedeniyle aşağıdan açık bırakılan su nedeniyle yukarı kesimlere su ulaşmıyor. Mahallede, tarımsal ve bahçe sulaması yapıldığı için su yetmiyor. Biz her haneye 30 ton su veriyoruz" şeklinde konuştu.

İHA