Salda Gölünde festival büyük yok oluş anlamına geliyor!

Doğal Sit Alanı olan Salda Gölü’nde yapılmak istenen 30 bin kişilik festivale Doğa Derneği’nden tepki geldi: “Festival, gölü ve göl ekosistemindeki yaşamı tehdit ederek doğayı korumayı amaçlıyor…”

Salda Gölünde festival büyük yok oluş anlamına geliyor!

Yusuf Yavuz

Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü’nın kıyısında 30 bin kişinin katılması beklenen ve 3 gün sürecek müzik festivaline bir tepki de Doğa Derneği’nden geldi. Yaklaşık 10 bin çadırlık kamp alanı oluşturulması planlanan, ‘Çadırını kur, özgürlüğünü paylaş’ temalı festivalin doğal sit alanı olan Salda Gölü için yok oluş anlamına geleceğine işaret edilen Doğa Derneği’nin açıklamasında, “Salda Gölü’nün kıyısında binlerce insanın katılımıyla yapılması planlanan Salda Gençlik Festivali, göl için büyük bir yok oluş anlamına geliyor. Tüm bunlara rağmen festivalde ‘doğa temalı sosyal sorumluluk atölyeleri’ gerçekleştirileceği söyleniyor. Yani festival, gölü ve göl ekosistemindeki yaşamı tehdit ederek doğayı korumayı amaçlıyor. Belki de Salda Gölü’nde yapılacak en güzel festival, hiç festival düzenlemeyerek gölün sahip olduğu benzersiz çeşitliliği korumaktır” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin nazar boncuğu gibi göllerinden biri olan Burdur’daki Salda Gölü’nün kıyısında 30 bin kişilik müzik festivali organize edilmek istenmesine yönelik tepkiler sürüyor. Doğal Sit Alanı olarak koruma altında bulunan gölün kıyısında, Hayko Cepkin, Teoman, Selda Bağcan, Manuş Baba ve Yeni Türkü gibi şarkıcı ve grupların konser vermesi planlanırken, etkinlik alanında 10 bin çadır kurulması planlanıyor. 29 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan festivali destekleyen Yeşilova Belediye Başkanı Nuri Özbek, etkinliğin ilçe esnafına ekonomik kazanç sağlayacağını savunuyor.

DOĞA DERNEĞİNDEN SALDA GÖLÜNDE FESTİVALE TEPKİ GELDİ

Ancak Yeşilova Belediyesi ile Denizli merkezli özel bir firma olan THEF Organizasyon tarafından düzenlenmek istenen ve bilet satışları sürdürülen festivale yönelik tepkiler de sürüyor. Doğa Derneği’nden yapılan konuyla ilgili açıklamada, “Türkiye’deki 313 Önemli Doğa Alanı’ndan birisi olan Salda Gölü’nün, bir kapalı havza gölü. Yani kendisini çevreleyen dağlardan dolayı etrafindaki ekosistemlerle bir bağı yok. Bu sebeple de yüksek biyolojik çeşitlilik, nadirlik ve benzersizlik özelliklerine sahip. Kapalı havzalar, küresel olarak nadir ekosistemler olmasına karşın Türkiye, jeofizik özellikleri sebebiyle pek çok kapalı havzaya ev sahipliği yapıyor” ifadelerine yer verildi.

GÖL KIYILARINDA KÜRESEL ÖLÇEKTE NESLİ TEHLİKE ALTINDA 9 TÜR VAR

Salda Gölü’nün tabanı ve kıyılarının, günümüzden 3.7 milyar yıl önceye dayanan hidromanyezit stromatolitlerle kaplı olduğuna işaret edilen açıklamada, bu durum gölün kıyılıların 9 farklı endemik ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan bitki türüne ev sahipliği yapmasına olanak sağladığı belirtilerek, “Gölün kıyıları yine dar yayılışlı ve nesli küresel ölçekte tehlikede olan Salda dişli sazancığının (Aphanius saldae) dünyadaki tek yaşam alanı. Salda Gölü ayrıca birçok ördek türü için önemli bir üreme ve beslenme alanı” denildi.

‘MEVZUAT GÖLÜ KORUMA ALTYAPISINI SAĞLAMAKTAN UZAK’

Kapalı havzaların insan eliyle değil doğanın kendi sınırlarıyla oluştuğu bilgisine yer verilen Doğa Derneği’nin açıklamasında, şu görüşlere yer verildi: “Bu yüzden havza sınırlarını oluşturan dağlar ile göl arasında kalan bölgedeki faaliyetlerden doğrudan etkileniyor. Yani ulusal mevzuata göre belirlenmiş sit alanı sınırları, Salda Gölü’nün yaşaması için gerekli koruma altyapısını sağlamaktan uzak. Kapalı havza sınırları içerisinde gerçekleşecek her türlü insan faaliyeti gölün bütünü üzerinde büyük etkiye sahip. Ayrıca yüksek desibeldeki sesin göl kıyılarında üreyen kuş popülasyonları ve kuş yavruları üzerinde olumsuz sonuçlar doğurması da kaçınılmaz.

‘FESTİVAL, GÖLÜ TEHDİT EDEREK DOĞAYI KORUMAYI AMAÇLIYOR’

Bu yüzden Salda Gölü’nün kıyısında binlerce insanın katılımıyla yapılması planlanan Salda Gençlik Festivali, göl için büyük bir yok oluş anlamına geliyor. Tüm bunlara rağmen festivalde ‘doğa temalı sosyal sorumluluk atölyeleri’ gerçekleştirileceği söyleniyor. Yani festival, gölü ve göl ekosistemindeki yaşamı tehdit ederek doğayı korumayı amaçlıyor. Belki de Salda Gölü’nde yapılacak en güzel festival, hiç festival düzenlemeyerek gölün sahip olduğu benzersiz çeşitliliği korumaktır.”