Emeklilikte yaşa takılanlar EYT ile ilgili alınan son karar! İşte bürokratlarla yaptığımız görüşme! EYT yasası yerel seçimden önce çıkacak mı?
Son dakika haberleri... Ekonomist Evren Devrim Zelyut, emeklilikte yaşa takılanlar EYT'lilerin beklediği yasa ile ilgili alınan son kararı açıkladı. Bürokratlarla yaptığı görüşmeyi de anlatan Zelyut, "Yaptığımız bir takım görüşmeler oldu bürokratlarla ve devlet kademesinden bir takım yetkililerle. EYT'nin çıkıp çıkmayacağına dair onlardan aldığımız izlenimleri de sizlerle paylaşacağız" ifadelerini kullandı
Son dakika haberleri...
Ekonomist Evren Devrim Zelyut, emeklilikte yaşa takılanlarEYT'lilerin beklediği yasa ile ilgili alınan son kararı açıkladı.
Zelyut, bürokratlarla yaptığı görüşmeyi de anlattı.
Ekonomist Evren Devrim Zelyut şunları söyledi:
"Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili önemli günler yaşıyoruz. Geçtiğimiz gün İstanbul'da büyük bir EYT mitingi yapıldı. Bu EYT mitinginde tabi ki haklı istekler bir kez daha yönetime sunuldu. Ancak kamuoyunda yanlış bir izlenim var. Şöyle bir düşünce var. Eğer seçime kadar EYT yasası çıktı çıktı çıkmadıysa EYT bir daha Türkiye'nin gündemine gelmeyecek gibi izlenim yaratılmaya çalışılıyor. Bir kere arkadaşlar, bu son derece yanlış bir bakış açısı. Çünkü, ister Batılı ülkere bakın ister Doğulu ülkelere bakın, eğer halk orada bir kazanılmış ya da normal bir hakkı talep ediyorsa bu bir anda olmuyor. Bu, bir süreç meselesi. Zaman alan bir süreç. Ama önemli olan nokta, bu süreci iyi değerlendirmek, iktidara ülkeyi yönetenlere çok iyi argümanlara sunarak onları da ikna edebilmekten geçiyor. Ulusal Kanal olarak bu videoyu yaptık. İki nedenle yaptık. Birincisi, süreçte birtakım sıkıntılar var. Bunları bütün EYT'lilere aktarmak istedik. İkincisi de bizim yaptığımız bir takım görüşmeler oldu bürokratlarla ve devlet kademesinden bir takım yetkililerle. EYT'nin çıkıp çıkmayacağına dair onlardan aldığımız izlenimleri de sizlerle paylaşacağız. Acaba bu yasa çıkacak mı, çıkmayacak mı diye.
EYT konusunda süreç olarak çok iyi değerlendirmemiz lazım. Ben de EYT'liyim. Demek istediğim olay şu. Şimdi iktidara baktığımızda bize ne söylüyor. 'Paraya ihtiyacımız var, firmalar kapanıyor. Durgunluktayız, bu bağlamda da EYT'ye verecek ek bütçemiz yok' deniliyor. Ana savunma, bu. Sanki EYT'li bir şey istediği zaman da vatan hainiymiş gibi bir tablo çizilmeye çalışışıyor. Gelin teker teker bunları çürütelim. Böyle bir durum yok. Tamam, ülkede bir durgunluk var ama Türkiye'nin ekonomik yapısına baktığımızda ilk 20'de olan bir ülke. Gayrisafi yurtiçi hasılasına baktığımızda 760 milyar dolarlık muazzam bir rakam görüyoruz. 760 milyar dolar şu demek arkadaşlar. Üretilen mal ve hizmetlerin karşılığı, 760 milyar dolar olmuş. Burada, ortada çok muazzam bir gelir var. Önemli olan ya da sorun olan nokta şu ki, bu yaratılan 760 milyar dolarlık muazzam kazanç, Türkiye'de adil bir şekilde bölüşülmüyor. Yani, bu büyüklükteki bir rakam, iktidarın gösterdiği alanlara akıyor. EYT'li de diyor ki, bu yaratılan rakamdan ben de payımı istiyorum diyor. Bana da hakkımı verin diyor. Çünkü, ben çalıştım diyor. Havadan da para istemiyorum diyor. Bu bağlamda, her EYT'li ilk önce şunu demeli. Eğer bu ekonomiyi bize ilk 10-20'de diye lanse ediyorsanız bizim hakkımızı vermelisiniz. Çünkü, 760 milyar dolarlık büyüklük var karşımızda. Ve gelir dağılımı bozuk dedik. Bu bozuk gelir dağılımının düzelmesi için de aslında EYT bir anahtardır. Ne demek istiyoruz. AK Parti'ye gönül vermiş izleyicilerimiz diyebilir ki 'hayır Türkiye'de gelir dağılımı bozuk değil' ama şu an biliyoruz ki çarşıya, pazara çıktığımızda o yüksek fiyatları ve bütçe sıkıntısını bizim izleyenler yaşıyor. Bununla beraber bir de her ne kadar iktisada pek girmek istemesem de, iktisatta gini katsayısı diye bir hadise var arkadaşlar. Bu da şu, bir ülkedeki gelir dağılımı bozuk olup olmadığını bize gösteren bir ölçüt, bir anahtar. Buna baktığımız zaman 0 ile 1 arasında değerler alıyor. 1'e yaklaştıysa eğer, o ülkedeki gelir dağılımının bozukluğunu gösteriyor. Şimdi, Türkiye'ye baktığımızda, bunu da ben de söylemiyorum arkadaşlar, devletin resmi kurumu söylüyor. Türkiye İstatistik Kurumu diyor ki, Türkiye'de gelir dağılımı ile ilgili en önemli göstergelerden birisi olan gini katsayısı, 0,405 olarak ölçüldü. Yani, 1 değerine yaklaşıyor. İşte, böyle bir durumda arkadaşlar, şunu söyleyebiliriz ki, evet Türkiye, Amerika'dan sonra en bozuk gelir dağılımına sahip bir ülke. Dolayısıyla, bu gelir dağılımının bozulması için bir anahtardır, bir çıkış yoludur diyebiliriz. Ama tabi ki hükümet 'kaynak yok' diyor. Şunu hatırlatacağız bir EYT'li olarak, çünkü ne dedik arkadaşlar, EYT bir mücadele süreci, bu süreç seçimden sonra da devam edecek. Diyeceğiz ki 800 milyar dolarlık bir hasıla yaratıyorsunuz. Bu hasıla, bazı kesimlerde toplanmış. Bunu topluma yaymanız için toplumsal barışı sağlamanız için EYT bir anahtardır, diyeceğiz. Burada tabi hemen karşımıza şunlar gelmiyor mu? İşte, EYT'nin yükü 10 ile 26 milyar dolarak ölçülüyor bazı iktisatçılar tarafından. Ama bütün buna rağmen sisteme başvuracak kişi sayısına baktığımızda 4 ile 6 milyonluk başvuru yapılacağı söyleniyor. Şu soruyu soralım, 26 milyar lira bile olsa acaba bu Türk bütçesine çok büyük, muazzam bir yük mü? Acaba, bu 26 milyarı biz EYT'liler isteyerek hainlik mi yapmış oluyoruz? Hayır arkadaşlar. İnanın böyle bir şey yok. Siz, kesinlike alınterinizi istiyorsunuz. Bir de şunu söyleyelim. Bu ülkede sizin gibi çalışmamış, alınteri akıtmamız, katma değer yaratmamış insanlara giden paraların miktarını duymak ister misiniz? Hemen söyleyelim. Mesela, dış yardımlara Türkiye'nin harcadığı para, geçen yıl 8 milyar dolar. Neredeyse gayrisafi milli hasılasıyla kıyasladığımızda Türkiye dünyada 1 numara olmuş. Buradan şunu yanlış anlamayın. Dış yardım yapmayalım, zalim olalım demiyoruz ama vurgulamak istediğimiz nokta şu, Türkiye'de para var arkadaşlar. 8 milyar doları tek kalemde dış yardım olarak veriyorsunuz. 8 milyar dolar, ne kadar yapıyor? Yaklaşık 40 milyar Türk Lirası yapıyor. Yetmedi, bakın devam ediyor rakamlar. Suriyelilere harcanan para, 30 milyar dolardan fazla. Böyle bir harcama yapıldı. EYT'nin istediğinin kat kat üstünde olan bir rakam. Dolayısıyla, yine altını çizmek istiyorum. Bu yapılan yardımlar, elbette yasaklansın yapılmasın demiyoruz. Biz Türk milleti olarak yufka yürekli, yardımsever bir milletiz. Ama şöyle de bir örneği de göz önüne getirelim. Bir aile düşünün, bir baba düşünün o devlet baba olsun ve EYT'liler de onun öz çocukları olarak aynı çatı altında olalım. Bizim karnımız aç, ama babamız gidiyor, mahalledeki diğer çocuklarla ilgileniyor. Onlara çikolata alıyor, ekmek alıyor, peynir alıyor veriyor ama eve geliyor biz diyoruz ki baba bize hani vermiyor musun? Biz de yemek istiyoruz, karnımız aç. Hayır evladım sana yok diyor. Aynen şu an, biz EYT'lilerin karşılaştığı durum, bu şekilde. İşte bu süreci kendi lehimize çevirmek için tabi ki barışçı bir şekilde, birtakım rakamları bilmemiz lazım. Bu rakamları, sizlere o nedenle arz ediyoruz. Çünkü, devletimizin yarattığı gelir, devletimizin bugüne kadar yaptığı yardımlar bütün bunları bilinçli bir EYT'li olarak bilmemiz lazım ki seçimlerden sonra 2019'un ortasında, 2020'de ne zaman çıkarsa çıksın bu yasayı çıkartmamız adına bu bilinçte olmamız lazım. Dolayısıyla, son 15 yılda AK Parti iktidarında gerçekten büyük bir zenginlik yaratıldı ama bu zenginlik ne yazık ki belirli kesimlerde toplandı ve EYT'liler olarak şimdi buradan biz de çalışmamızın karşılığında havadan para değil, elbette ki talep etmeliyiz."
ulusal.com.tr