Sezer neden ''tıpış tıpış'' oy kullanmadı

Sezer neden ''tıpış tıpış'' oy kullanmadı

"Sezer’in oyunu kullanmayacağını biz önceden sezinlemiştik..." diyen Aşık, Ahmet Necdet Sezer'le bayramda yaptığı bir görüşmeyi bugünkü köşesine taşıdı.

Milliyet yazarı Melih Aşık'a göre Sezer Kılıçdaroğlu'nun "Tıpış tıpış gideceksiniz"sözlerine içerlemişti. Bir diğer sebep ise İhsanoğlu isminin Sezer'in içine sinmemesiydi.

Melih Aşık o görüşmeyi şöyle anlattı:

Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in dün sandığa gidip oyunu kullanmaması elbet şaşırtıcı oldu. Sezer ve Eşi Semra Hanım, Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki 1137 numaralı sandıkta kayıtlıydı.

Sezer’ler bütün gün beklendi, ancak sandığa gelmediler.

Sezer’in oyunu kullanmayacağını biz önceden sezinlemiştik...

Nasıl derseniz...

Sayın Cumhurbaşkanı ile bayramlarda telefonda kısa kutlama konuşmalarımız olur. Bu konuşmaları hal hatır sorma ile sınırlarız. Siyaset konuşmayız. Ancak son Şeker Bayramı’nda konuşma biraz güncel siyasete kaydı. Konu cumhurbaşkanlığı seçimine gelince Sayın Sezer sözü:

- Tıpış tıpış gideceksiniz, esprisine getirdi... Ve hafifçe güldü.

Anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun bu sözüne içerlemişti...

Aynı anda oy vermenin ödev değil hak olduğunu dile getirdi.

Bizim bu konuda tereddüt ettiğimizi görünce:

“Anayasa’nın 67. maddesi oy kullanmanın hak olduğunu söylüyor. Bu hakkı isteyen kullanır isteyen kullanmaz” dedi...

Böylece oy kullanmayacağının işaretini verdi...

Tıpış tıpış gideceksiniz, sözü canını sıktığı gibi anlaşılan çatı aday yöntemi ve Ekmeleddin İhsanoğlu ismi içine sinmemişti.

Devlet Bahçeli’nin kendisine yaptığı ziyarette “çatı aday” yönteminin yanlışlığını anlatmıştı.

Her partinin ilk tura kendi adayıyla girmesi düşüncesindeydi.

Anladığımız kadarıyla “Çatı adayın sadece liderin başarısızlığını gizlemeye yarayacağı” görüşündeydi.

Necdet Sezer “cumhurbaşkanının Meclis tarafından değil de halk tarafından seçilmesi”ne de baştan beri karşıydı. Görevi sırasında bu konuda açık tavır almış ama sonucu önleyememişti.

Anayasa’da köklü bir değişiklik yapmadan cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi güç çatışmalarına yol açar düşüncesindeydi.

Bu sakıncaları önümüzdeki dönemde bol bol yaşayacağız...

Cumhurbaşkanı bütün ülkeyi yönetecek ama hiçbir sorumluluğu olmayacak. İcraatı o yönetecek ama ceza gereğinde bakanlara kesilecek. Böyle bir sistem dünya tarihinde görülmüş mü?

***

Dünkü seçime dönersek... Gün boyu yer yer hilelere ve yasak ihlaline rastlandı. Yandaş medyanın henüz yasak kalkmadan sonuçları açıklamaya başlaması bu arızalara tüy dikti. Belli ki iktidar lehinde kanunsuzluk yapmak gide gide normalleşiyor. Hatta meşrulaşıyor. Yalan, dolan, haksızlık, ahlaksızlık ancak iktidar aleyhinde olunca ceza görüyor!

Bu noktada CHP ve MHP’nin de sorumluluğu var. Son yıllarda her seçimde hile hud'a tespit edildiği halde bu partiler etkili şekilde hesabını sormadılar. Ankara’da Mansur Yavaş’ın seçim sonrası gösterdiği mücadelenin bir benzerini gösteremediler. Karşı tarafa bu yolda cesaret verdiler.

Sonuçta Tayyip Erdoğan fiyaka yapacak kadar farklı bir çoğunluk sağlayamadı.

Çatı’nın aldığı sonuç ise Kemal Bey’in başını çok ağrıtacak.

Adete uyalım, sonuçların vatana millete hayırlı olmasını dileyelim.

Her işte bir hayır vardır... Gerçekten vardır...

ulusalkanal.com.tr