Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu maden ocağına girdi
TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirerek, "Bu 18'inci yüzyılda devrini tamamlamış sultanlık sistemidir" dedi.
Metin Feyzioğlu ve CHP eski milletvekili, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi'nde sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle buluştu.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, referandumda halkın onayına sunulacak anayasa değişikliği teklifinin öngördüğü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirerek şöyle dedi:
"Bu 18'inci yüzyılda devrini tamamlamış sultanlık sistemidir. Biz buna karşı çıktığımız için mücadele ediyoruz. Başkanlık sistemi de olabilir, tercihtir bu. Ama demokratik hiçbir başkanlık sisteminde başkan, partisinin genel başkanı olmaz. Bu kadar basit. Eğer başkan partisinin genel başkanı yazılmamış olsaydı, ön seçim zorunluluğu getirilmiş olsaydı, HSYK Başkanı emrine verilmiş olmasaydı, Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından seçilmiyor olsaydı, Meclis'in ve yargının başkanı denetlemesi mümkün olurdu. Böylece başkan istediği kişiyi en olmadık yere seçemezdi, bir denetim olurdu."
MADEN OCAĞINA GİRDİ
Feyzioğlu, daha sonra Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağına girdi. Yerin 205 metre altına inerek burada işçilerle sohbet edip kömür kazan Feyzioğlu, yaklaşık 2.5 saat sonra ocaktan çıktı.
Gazetecilere açıklama yapan Feyzioğlu, madencinin ne kadar zor şartlarda çalıştığını gözleriyle gördüğünü ve bunun kendisini değiştirdiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Emsalsiz bir tecrübe yaşadım. Allah işçi kardeşlerimizden razı olsun ama devletimizden de razı olsun. Devletin koşulları özel şirketlerin, işletmelerin koşullarından daha iyi. Böyle olmasına rağmen ne kadar büyük zorluklarla kardeşlerimizin çalıştığını gördük. Yine devletteki emniyet tedbirlerinin çok daha fazla olduğunu gördük. Özel işletmelerin de tamamının bu seviyeye ulaşması lazım. Aşağıda kardeşlerime söz verdim. Ocakta yaşadıklarımızı unutmak yok. Onların hangi şartlarda çalıştığını unutmak yok. Girdiğimiz gibi çıkmadığımızı herkes bilsin. Ocağa giren Metin’le, ocaktan çıkan Metin artık aynı değildir."