Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü'nden açıklama

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü'nden açıklama

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarda bulundu.

İbrahim Kalın'ın açıklamasından satır başları:

"Hocalı katliamını bir kez daha kınıyor, Azerbaycan halkının yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Karabağ sorunun çözümü konusunda, çözüm sürecinin başlatılması konusunda çağrımızı yineliyoruz. Hocalı katliamında hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

SURİYE'DE ATEŞKES SÜRECİ

Bugün Münih görüşmeleri çerçevesinde yeni bir dönem başlıyor. Münih'te yapılan görüşmede kısmi denilebilecek bir anlaşmada mutabakata varıldı. Biz prensip olarak bu anlaşmayı destekliyoruz. Biz somut olarak sahada ne yapıldığını görmek istiyoruz. Ateşkes çatışmaları durdurur, sivil ölümlerini engeller ve Suriye halkına acil ihtiyaçların ulaşmasını sağlar. Şu anda saldırı haberleri gelmeye devam etmektedir. Umarız bu sefer farklı bir netice çıkar ancak ortadaki durum fazla umut sağlamıyor.

"TÜRKİYE'NİN ULUSAL GÜVENLİĞİ ASLA MÜZAKERE KONUSU DEĞİLDİR"

PYD ve YPG gibi örgütlerin açıkça rejim saflarına geçmiş olması bizim için endişe kaynağıdır. Türkiye'ye yönelik tehditler devam ettikçe, Türkiye angajman kurallarını uygular. Biz müttefiklerimizle her konuyu istişare ederiz. Türkiye'nin ulusal güvenliği asla müzakere konusu değildir.

"TÜRKİYE SINIRININ GÜNEYİNDE TERÖR ÖRGÜTÜNE İZİN VERMEZ"

PKK ile YPG arasındaki ilişkiyi görmek istemeyenler başka bir hsabın içindeler. Kendi istihbarat raporlarında bu ilişki tescil edilmiştir. DAEŞ'le mücadele için bu ilişkiyi görmezden gelmek bizim için yok hükmündedir. Bizim sorunumuz Suriye Kürtleri ile değil, YPG iledir. Bizim sorunumuz PKK'nın güdümünde bir devlet oluşumuna yöneliktir. Türkiye sınırının güneyinde bir terör örgütüne izin vermez. Türkiye PKK güdümlü devlete izin vermez.

Terörle mücadelede dost ve müttefik ülkeleri kendi yanında görmek Türkiye'nin tabii hakkıdır. Ancak bu konuda farklı düşünenlerle de düşüncelerimiz farklıdır. Bugün terör örgütleriyle iş tutanlar, o silahların bir gün kendilerine doğrultulacağını bilmek durumundalar. El Nusra, DAEŞ'le mücadele ne kadar meşruysa, Türkiye'nin PKK ile mücadelesi o kadar meşrudur.

"ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Türkiye'nin üzerindeki güvenlik risklerine rağmen açık kapı politikası devam etmektedir. Biz üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz. 2,7 milyon mülteci Türkiye'de kalıyor. 'Suriye mültecilerine kapılarını aç' diyen ülkeler, Suriye'de hava bombardımanlarını durduramadıkça bu mülteci krizinin derinleşeceğinden şüpheleri olmasın.

TERÖRLE MÜCADELE

Çözüm sürecini kimin sabote ettiğini, terörü kimin azdırdığı bellidir. PKK çözüm sürecini istismar ederek, silah bırakmayacağını ortaya koymuştur. Türkiye, kamu düzeni ve vatandaşlarının güvenliğini korumak için mücadeleye devam etmektedir. Olası saldırılara karşı ilave tedbirler alınmıştır.

Ankara saldırısı terörün vahşi yüzünü bir kez daha göstermiştir. Ancak taziyelere gidenler, kahraman çıkarmaya çalışanlar alçak, hain yüzlerini göstermişlerdir. Terörü estetize etmek kabul edilemez. Bu canlı bombayla, Suriye'de kafa kesen, toplu katliam yapanlar arasında ne fark var? Bunlar terör örgütünün propagandasını yapmaktadır. Birileri hükümetimizi, cumhurbaşkanımızı beğenmeyebilir ama bu terör örgütüne arka çıkmayı meşrulaştırmaz."

CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜÇ AÇIKLAMASI

Bu karar bir tahliye kararı ve dava devam ediyor. Dünyanın başka ülkelerinde bu tür casusluk davaları yapılıyor. Wikileaks davası olduğunda ABD'de tedbirler alındığını gördük. Assange Ekvador Büyükelçiliği'ne sığındığını unutmayın. Manning hapishanede, Snowden Rusya'da gizleniyor... Bu tür benzer davalarda batılı ülkeler tedbirler alınca, Türkiye'de yapılan muamelenin başka yerlere çekilmesi kabul edilemez. Hukuka uygun şekilde devam etmesi esastır, biz de bunu yanından takip edeceğiz.

"TERÖRÜ YAYMAYA ÇALIŞAN BİR YAPI VAR"

Siyaset çatısı altında, siyasetçi kisvesi altında teröre destek daha önce de gündeme geldi. Böyle bir şey düşünülmesi söz konusu değlidir. Meclis çatısı altında sorunların çözümü konuşulurken, terörü yaymaya çalışan bir yapı var. Nihayi karar Meclis'indir. Meclis'teki çalışmaların neticesini görmek isteriz. Yalan, iftira ve hakareti basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü olarak göremeyiz. Siz her gün Cumhurbaşkanına hakareti siyaset olarak görürseniz, yalan yanlış hayal haberlerle basın özgürlüğü sayarsanız bunun karşılığı olur, buna itiraz ederiz. Karşılıklı saygı içinde her konuyu müzakere ederiz.