İsmet Özçelik: AKP'deki panik mi güç gösterisi mi?
Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik yazdı
Önce Danıştay hedef alındı.
Danıştay 8. Dairesinin “Andımız” kararına saldırı başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Danıştay’ın düzenlediği toplantıda Danıştay’a sert eleştiriler yöneltti.
“İstiklal Marşı” ile “Andımız’ı” karşı karşıya getirmeye çalıştı.
“Reis”ten işaret gelince AKP’liler durur mu?
Danıştay’ı bombalamaya başladılar.
“Türküm, doğruyum, çalışkanım” sözlerine bile aldırmadılar.
Neredeyse “vatana ihanetle” suçladılar.
Anayasa çiğnendi
Üstelik de bunu dava süreci devam ederken yaptılar.
Oysa ki Anayasanın 138. Maddesi çok açıktı.
O maddede, “...Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz...” deniyordu.
Ama Anayasa hiçe sayıldı.
Şimdi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Cumhurbaşkanının gölgesinde karar verecek.
Şimdi de sayıştay
Şimdi de Sayıştay denetçileri hedefte.
AKP’li belediye 33 kuruşluk topu 60 liraya almış.
23 lira olan yap-boz seti için 750 lira ödemiş.
500 kişi yemek yemiş 5 bin kişilik fatura kesilmiş.
1 km mesafeye 40 bin liralık benzin harcanmış.
...
Yolsuzluklar saymakla bitmiyor.
Nereye dokunsan pislik akıyor.
Yoksula destek, yolsuzluğa çanak olmuş.
Sadece beledilerde değil, bakanlıklarda ve diğer kurumlarda da durum aynı.
Sayıştay, Meclis adına, millet adına denetim yapmış. Yolsuzlukları tespit etmiş.
Şimdi “suçlu” ilan edildi.
Her yol mübah
Yasa, yönetmelik hak getire.
İhale yasası en çok değişen yasa.
Belediye başkanları, kurum amirleri de mesajı almış.
İşi kitabına uydurmaya çalışmış.
Ama yolsuzluklar o hale gelmiş ki mızrak çuvala sığmıyor.
AKP’liler bile artık “Bu kadar da olmaz” noktasında.
Yerel seçim için yapılan anketlerde de yolsuzluklar dezavantaj olarak ilk sıralarda.
Bunlara ses yok, Sayıştay denetçileri hedefte.
Turpun büyüğü heybede
Sayıştay’dan yapılan açıklamada, denetçi raporlarından sorumlu Fikret Çöker’in kendi isteğiyle istifa ettiği belirtildi.
Ama Sayıştay kulislerinde anlatılanlar çok farklı. Çöker’in istifa sürecinin yukarıdan gelen talimatla gerçekleştiği konuşuluyor.
Kurumda çalışan çaycılar, hizmetliler bile her şeyi biliyor.
Bu arada, “Turpun büyüğü heybede” deniyor.
Belli ki çok daha önemli raporlar var.
Seçimler yaklaşırken
31 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça AKP’de gerilim yükseliyor.
Danıştay’a, Sayıştay denetçilerine yüklenilmesi de buna bağlanıyor.
Tam da seçim öncesinde cerahatin iyice patlamasının önüne geçilmeye çalışıldığı ifade ediliyor.
Bir başka görüş de şu:
“AKP bugüne kadar hep güçle güç topladı. Şimdi de aynı taktik uygulanıyor. Anayasanın açık hükmüne rağmen Danıştay’ı hedef aldı. Önümüzdeki günlerde Andımız’la ilgili kesin karar çıkacak. Gelen bilgilere göre karar Erdoğan’ın istediği doğrultuda verilecek. Erdoğan gücünü(!) göstermiş olacak. Seçimlere de bu algı ile girilecek.”
Görünen o ki AKP’de hem panik var hem de güç gösterisi..!