Aşık Veysel’i anma konseri

Aşıklık geleneğinin en büyük temsilcilerinden halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, ölümünün 44. yıl dönümünde, saz sanatçısı Cengiz Özkan’ın CRR Senfoni Orkestrası eşliğinde verdiği konserle anıldı.

Aşık Veysel'in kızı Hayriye Özer'in de katıldığı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen konserde, CRR Senfoni Orkestrası eşliğinde Cengiz Özkan, Aşık Veysel'in türkülerini seslendirdi.

Etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, "Aşık Veysel'e her zamandan daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, onu bir kez daha anlamak için anlamlı bir gece. Aşık Veysel'in fikirlerine dikkat etmemiz, anlamamız ve hayatımıza geçirmemiz lazım." dedi.

Şen, "Dünyanın barış aradığı bu günlerde Anadolu topraklarında Mevlanalar, Yunus Emreler ve Hacı Bektaşi Veliler çıkararak dünyaya örneklik göstermiş ama hayatımıza ne kadar geçirebildiğimiz ve onları anlayabildiğimiz elbette bizi üzerek düşündürüyor. Aşık Veysel de aynı şekilde büyük halkanın parçası olarak bize önemli düşünceler bıraktı. Bunları birer şiir olarak okuyup geçersek anlamış olmayız, bazen bir mısra üzerinde günlerce düşünmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Gecede söz alan Aşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer, dedesinin ölümünden sonra dünyaya gelmesine rağmen aile içerisinde onun hikayeleriyle büyüdüğünü belirterek, "Onu sadece kitaplardan değil, annemin, babamın, teyzelerimin ve ninemin anlattıklarıyla tanıyorum. Dedem şairmiş ama hep toprak insanı olmuş. Çok şakacı bir insanmış dedem, şaka yaptıktan sonra 'Yalanım varsa iki gözüm kör olsun' diyerek gülümsermiş." ifadelerini kullandı.

Dedesinin gözlerinin görmemesine rağmen kulaklarının çok iyi duyduğunu belirten Özer, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet ozanı olan dedem, Atatürk'ün çağdaşlaşma hareketini yürekten özümsemiştir. Bunun en büyük kanıtları şiirleridir. Çağımız bilim ve teknoloji çağıdır. Aşık Veysel bunu çok önceden görüp 'Uyan bu gafletten uyuma yurttaş. Dünya ayaklanmış aya gidiyor' diyerek şiirlerinde söylemiştir. Eğitime çok önem veriyor. Kadınların okutulması konusunu ele alıyor. Mezhep kavgaları onu derinden etkiliyor ve son bulmasını istiyor."

Veysel'in din, dil ve mezhep ayrımı gözetmeksizin insan olmayı ön plana çıkarttığını kaydeden Özer, ayrıca izleyiciyle dedesiyle ilgili ailesinden dinlediği hikayeleri paylaştı.