Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri
"Yetenekli oyuncuların üretimine önem verilmesi gerekiyor. Ürettiğimiz oyuncuyu değersiz kılıyoruz. Bu oyuncuyu 10 senede buraya getirdin, şimdi 'Git kardeşim. Yeniden başlayacağız.' diyorsun. Bunu söyleyenler kötü örnek oluyor. Bu, Arda, Burak, Selçuk için de geçerli. Cenk iyiydi gitti. Üç sene sonra onu eleştirmeye başlayacağız"
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, yetenekli oyuncuların üretilmesine önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Ürettiğimiz oyuncuyu değersiz kılıyoruz." dedi.
Güneş, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneğinin (TÜFAD), Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) iş birliğiyle Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlediği Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri'nde "Türkiye Ligi ve Şampiyonlar Ligi" konulu sunumda konuştu.
Güneş, hep doğruları yapmaya çalıştıklarını ancak yanlışları gördüklerinde ve bunları düzelttiklerinde gelişimin olacağını belirtti.
Sürekli yanlışları görerek eleştiri yapmanın da çözüm olmadığını vurgulayan tecrübeli teknik direktör, bunun için antrenörlere büyük görevler düştüğünü ifade etti.
Günümüzde futbolda birçok unsurun bulunduğunu anlatan Güneş, antrenörlüğe başladığında ise bir antrenör, bir masör ve bir malzemecinin yettiğini dile getirerek, "Futbol, o döneme göre çok güzel bir yere geldi. Tesisleriyle, malzemesiyle, başarısıyla iyi yere geldi. Biz eksikleri konuştuğumuz için çok takılıyoruz. O günden bugüne gelinceye kadar mutlu da olabiliriz şikayetçi de. Daha çok yapabilelim diye şikayetçi oluyoruz. Aynı şey takım için de geçerli. Başarı geldikçe, eleştiri, hatta hakaret daha fazla geliyor. Çünkü futbol kültürümüzü oluşturamadık." diye konuştu.
"Henüz daha meslek olamadık"
Şenol Güneş, TÜFAD ve futbolcular derneğinin birçok nedenden dolayı gerekli güce sahip olmadığını aktardı.
Antrenörlerin, yöneticileri doğru ya da yanlış etkileyip yönlendirebildiğini vurgulayan Güneş, "Amatör yöneticiler var. Kulüp yönetiminde karar alırken size müdahale ediyor, etki yapıyor. Oyunun okunamadığını, oyunu hocanın okuyamadığını söylüyor. İçimizden biri ona söylüyor. O aldığı bilgiyi size kullanıyor." şeklinde görüş belirtti.
Kulüpler Birliği Vakfının yapısının doğru olmadığını öne süren Güneş, bir kulüpte başkan veya yöneticilik yapan ancak daha sonra futbolun içinde olmayanların, karar verebildiğini dile getirdi.
Güneş, futbolda kararı antrenör ve oyuncuların alması gerektiğini belirtti. Yöneticinin de futbolun içinde bulunması gerektiğini aktaran tecrübeli teknik adam, "Ancak yöneticinin elini taşın altına koyarken elinin acıması gerekir." ifadesini kullandı.
Kulüplerin borçları için "Bizi ilgilendirmez, ben işime bakıp, paramı alıp giderim." diyebileceklerini vurgulayan Güneş, "Bunu derken de geleceği karanlığa atmayalım. O yüzden benim başlangıcımdaki durumdansa, şimdiki durum çok daha iyi. Ancak mesleki itibar, güç ve iletişim olarak eksiğiz. Bu hepimizin suçu. Aynı şey oyuncular için de geçerli. Diğer taraftan henüz daha meslek olamadık." diye konuştu.
Medyaya eleştiri
Kendisinden önceki panele katılan Samuel Eto'o, Pepe ve Arouna Kone'nin konuşmalarından, Türk oyuncularının çok yetenekli olduğunu ama çalışma ve profesyonel bakışlarının eksik olduğunu anladığını dile getiren Güneş, "Doğru bir tespit. Peki hanginiz bilmiyorsunuz? Hepiniz biliyorsunuz. Hepimiz bildiklerimizi uygulayabiliyor muyuz? Aslında o kadar çok şeyi biliyoruz ki onları bir düzene koyamıyoruz." şeklinde görüş belirtti.
Düşünce kargaşası içinde olduklarını anlatan Güneş, "Bu kültürü oluşturan sadece biz değiliz. Medya da oluşturuyor, aile de oluşturuyor. Medyaya da ihtiyacımız var ama konuşabileceğimiz medyaya ihtiyacımız var. Beni koruyacak medyaya değil. Doğru düşünceleri koruyan medyaya ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin başkan ve yönetimin üstüne asla çıkmadığını ama konuşmalarıyla onları etkilediğini kaydeden Güneş, şöyle devam etti:
"Transferi kim yapar? Çok konuşuluyor. Çünkü medya onu istiyor. Hep polemik konusu aranıyor. Transferi teknik olarak ben yapıyorum. Cenk neden gitti? Hangi hoca iyi oyuncusunu bırakır? Hiçbiri bırakmaz ama giderse saygı duyar. Fikrini de söyler. Çünkü biz çözüm üreten insanız. Biz mazeretlerle konuşamayız ama sorunlar içimizde kalmalı. Hatırlarsanız, sezon başında ben gidiyordum ya da yönetim beni gönderiyordu ama ben buradayım. Beşiktaş'ın teknik sorumlusu olarak lig ve Şampiyonlar Ligi'nin verilerini sizlerle konuşuyorum. Yarın da gidebilirim. Ben çocukken mahalle arasında oynadığım keyifle bugün de oynuyor ve çalıştırıyorum. O keyfi almazsam zaten o işin bir tadı olmaz."
"Oyunculara karakter eğitimi vermeliyiz"
Şenol Güneş, takımın başarılı sonuçlar alması için kadronun önemine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yetenekli oyuncuların üretimine önem verilmesi gerekiyor. Oyuncu üretiyoruz, ürettiğimiz oyuncuyu değersiz kılıyoruz. Bu oyuncuyu 10 senede buraya getirdin, şimdi 'Git kardeşim. Yeniden başlayacağız.' diyorsun. Bunu söyleyenler kötü örnek oluyor. Bu, Arda, Burak, Selçuk için de geçerli. Cenk iyiydi gitti. Üç sene sonra onu eleştirmeye başlayacağız. Yanlışları düzeltmek başka onu yok etmek başka. Yok etmeyelim değerini koruyalım. Önce antrenör olarak biz eğitelim. Oyunculara futbol eğitiminin yanı sıra karakter eğitimi vermeliyiz. Messi zaten Messi ama nasıl davranacağını kulüp organizasyonunda yerine oturtabiliyorlar."
Futbolcuların oyunu yavaşlatmasına hakemlerin yardımcı olduğunu öne süren Güneş, "Sen futbol oynatmayı sağla. Adam oynatmak istemiyor sen de ona yardım ediyorsun. Hakemler de baskı altındalar. Diğer hakemlerin de hataları var. Ne hatalar yapıldı. Kiev'de penaltımız verilmedi. Ligde duygularım başka bir şeye gitmiyor sadece oynamaya gidiyor." ifadelerini kullandı.
Sunumunda takımının Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı maçlardan örnekler veren Güneş, ligde duran toptan en az gol yiyen ekip olduklarını kaydetti.