Türkiye ve İran'dan ortak bildiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, videokonferans yöntemi ile İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile toplantı yaptı. Kritik görüşmenin ardından, ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, "Terörle mücadelede iş birliği yapılacak" denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla Türkiye -İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6'ncı kez toplandı. Verilen ortak mesajda teröre karşı mücadele vurgusu yapıldı.
Kovid-19 nedeniyle toplantı video konferans yönetemi ile gerçekleştirildi. Erdoğan, Türkiye-İran ilişkileri hakkında önemli mesajlar verdi.
Ruhani, ikili ilişkilerin kuvvetlendirilmesi için çağrıda bulundu.
Bildiride, PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerine karşı ortak operasyonlar dahil adım atmanın her iki ülkenin sorumluluğunda olduğu vurgulandı. Türkiye ve İran, ikili ticaret hacmindeki azalmanın tersine çevrilmesi için yeni ekonomik iş birliği alanlarının geliştirilmesi taahhütlerini yineledi.
İkili arasında görüşmede Kovid-19 da konuşuldu. Erdoğan, salgın döneminde İran'ın yanında olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artan vaka sayılarına rağmen "salgın kontrolümüz altında" dedi
İki lider, toplantıda alınan kararların iki ülke arasındaki ilişkileri kuvvetlendireceğini belirtti.
Yayınlanan bildiri şöyle;
Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Hasan Ruhani eş-başkanlıklarında ve koordinatör olarak her iki ülke Dışişleri Bakanları ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ticaret Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile mevkidaşları İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı, Petrol Bakanı, İçişleri Bakanı, Enerji Bakanı, Yol ve Şehir Planlama Bakanı, Sağlık ve Tıbbi Eğitim Bakanı’nın katılımlarıyla 8 Eylül 2020 tarihinde video konferans aracılığıyla düzenlenmiştir.
İlişkilerini, bölgesel gelişmeleri ve koronavirüs (COVID-19) salgınının etkilerini gözden geçiren Taraflar,
Güçlü siyasi iradelerinden beslenen iyi komşuluk ilişkilerini daha da geliştirme konusundaki kararlılıklarını yinelemiş ve ikili ilişkilere dair kararların ortak çıkarlar temelinde etkin bir şekilde uygulanması yönündeki kararlılıklarını ifade etmişlerdir,
COVID-19 salgınına ilişkin olarak vatandaşlarına gerekli tıbbi hizmetlerin, ilaçların, malzemelerin sunulmasında daha hazırlıklı olunmasını teminen salgınla mücadelede daha yakın istişare ve işbirliğinin önemini vurgulamışlardır,
İki ülke arasındaki işbirliğinin daha da derinleştirilmesi amacıyla, ikili ve bölgesel konularda her seviyede yakın siyasi diyaloğun ve ikili ilişkilerin farklı veçhelerini kapsayan mekanizmalar çerçevesinde istişarelerin sürdürülmesinin önemine vurgu yapmışlardır,
İkili ticaret hacminde COVID-19 dahil olumsuz küresel koşullarından kaynaklanan azalma eğiliminin tersine çevrilmesini teminen ortak çabaları yoğunlaştırma, bu çerçevede Karma Ekonomik Komisyon, Kara Ulaştırması Ortak Komisyonu gibi mekanizmalardan tam olarak istifade etme ve yeni ekonomik işbirliği alanları geliştirilmesi yönündeki taahhütlerini yinelemişlerdir,
Ekonomik işbirliğinin daha da ilerletilmesi, ikili ticaret hacminin artırılması, COVID-19’un yarattığı ekonomik sınamaların aşılması amacıyla, 28. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı’nı, salgının yarattığı şartlar göz önünde bulundurulmak suretiyle mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirme isteklerini ifade etmişlerdir,
Tercihli Ticaret Anlaşması’ndan ortak çıkarlar temelinde tam olarak yararlanılmasının, anlaşmanın kapsamının genişletilmesinin ve her iki ülke işadamları için yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemini vurgulamışlardır,
Halklar arası temasların daha fazla teşvikini teminen, COVID-19’un yarattığı risklerin bertaraf edilmesinin akabinde turizm ve kültür alanlarında işbirliğinin daha da güçlendirilmesinde mutabık kalmışlardır,
Enerji sektörünün önemine vurgu yaparak, ortak fayda temelinde bu alanda işbirliğinin sürdürülmesinin önemini teyit etmişledir,
PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye’nin ve İran’ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut işbirliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizme ve örgütlü suça karşı sonuç odaklı işbirliği amacıyla, ortak operasyonlar dahil, eşgüdüm içinde adım atmanın her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır,
Bölgesel güvenliği ve istikrarı artıran çok taraflı diplomasinin müstesna bir başarısı olan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı ile onaylanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) muhafazasının önemini yeniden vurgulamışlar ve KOEP’in muhafazası için BMGK’da ahiren ortaya konan geniş tabanlı desteği memnuniyetle karşılamışlardır,
Ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel konuları ele almışlar ve bu bağlamda, evrensel olarak kabul gören ilkelerden, özellikle, uluslararası hukuka tam saygı ve çatışmaların barışçı yollarla çözülmesi ile kuvvet kullanımına veya kuvvet tehdidine başvurmama ilkelerinin, uluslararası ilişkilere hâkim olmaya devam etmesi gerektiği görüşünü paylaşmışlardır,
Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulayarak, Suriye ihtilafının Astana formatı çerçevesindeki tüm anlaşmalar doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi süreç yoluyla çözüme kavuşturulabileceğine dair inançlarını teyit etmişlerdir,
Irak’ın istikrarının, refahının ve güvenliğinin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için bir gereklilik olduğunun bilinciyle, Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunmasına yönelik taahhütlerini teyit etmişler ve Irak Hükümeti’ne desteklerini yinelemişlerdir,
İsrail-Filistin ihtilafının kapsamlı, adil ve kalıcı çözümüne sarsılmaz desteklerini vurgulamışlar, bu bağlamda, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devletinin kurulması ihtiyacını yinelemişlerdir,
Üçüncü ülkelerin Filistin Davasını zayıflatma girişimlerine karşı Filistin'e desteklerini ifade etmişlerdir,
Afganistan’da sürdürülebilir barışın ve istikrarın, ancak gerçek anlamda Afgan öncülüğünde ve sahipliğinde olacak siyasi çözüme yönelik bir barış süreciyle sağlanabileceğini vurgulamışlar ve böyle bir çözüme desteklerini beyan etmişlerdir,
İki ülkenin birlikte üye olduğu Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Gelişen Sekiz Ülke (D-8) gibi uluslararası örgütler çerçevesindeki işbirliğinin önemini vurgulamışlardır,
Parlamentolararası Birlik (IPU), Asya Parlamenterler Asamblesi (APA), İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) gibi bölgesel ve uluslararası parlamenter örgütler çerçevesinde ikili işbirliğinin teşvikini teminen iki ülke yasama organları arasındaki etkileşimin kolaylaştırılması yönünde iyi niyetlerini ifade etmişlerdir.
Taraflar işbu ortak Bildirinin İngilizce nüshası üzerinde anlaşmışlardır.