Sabahattin Önkibar yazdı: Siyonist önder Abraham ile gizli buluşma?

Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar bugünkü köşesinde "Tayyip Erdoğan Fetullah Gülen'i ziyaret etti" tartışmalarını kaleme aldı

Önkibar, "Abdullah Gül ile beraber Dünya Yahudi Cemaatının önderi ADL Başkanı Abraham Foxman ile İstanbul’da gizli görüşmeleridir ve o buluşmayı 2001 yılında kamuoyuna duyuran gazeteci benim." diye yazdı.

Önkibar yazısında, "Bu bilgilerden hareketle Tayip Bey’in şimdi yerliyim, milliyim, dolar lobisi, üst-akıl, kahrol İsrail demesinin anlamı nedir, okurlarıma bırakıyorum." dedi.

Önkibar'ın yazısı şöyle;

Tayyip Erdoğan diyor ki, AKP’yi kurmadan önce Pensilvanya’ya gidip Fetullah ile buluşmadım.

Buluştu mu buluşmadı mı bilmiyorum.

İddia sahibi Muharrem İnce, AKP döneminde TRT haber dairesi başkanı olan islamcı yazar Nasuhi Güngör’ün kitabını delil olarak sundu.

Ancak benim çok bildiğim iki şey var.

Birincisi Tayyip Erdoğan’ın AKP’yi kurmadan önce arkadaşları ile ABD’ye gidip kulis yaptığı ki bu konuda basında onlarca haber yayımlandı.

İkincisi Abdullah Gül ile beraber Dünya Yahudi Cemaatının önderi ADL Başkanı Abraham Foxman ile İstanbul’da gizli görüşmeleridir ve o buluşmayı 2001 yılında kamuoyuna duyuran gazeteci benim.

Erdoğan, Cem Uzan’a ait Star Gazetesinde yaptığım o haberden sonra bana küsmüştü.

Abraham Foxman, malum, Tayyip Bey’e iktidar olduktan sonra Dünya Yahudi Cesaret madalyasını veren isimdir.

Bu bilgilerden hareketle Tayip Bey’in şimdi yerliyim, milliyim, dolar lobisi, üst-akıl, kahrol İsrail demesinin anlamı nedir, okurlarıma bırakıyorum.

Ayrıca Fetullah ile Abraham’ın aynı gayenin insanları olduğu artık ortak kanaattır.

Buna ilaveten FETÖ’nün devleti topyekün ne zaman ele geçirdiği artık ıspatlıdır ki esas olan odur.

DEVLET VE EKONOMİ ENKAZI!

‘Devleti yeniden kuracağız’ ifadesi, iktidar sahiplerine aittir ve FETÖ ihaneti sonrası edilmiştir.

Bu beyanın açılımı, mevcut devletin yıkıldığının itirafıdır. Bu tespit doğru zira TSK’den Emniyet’e devletin en temel kurumları hâlâ bünyesindeki casusları temizlemekle meşgul.

Devletteki bu büyük kurumsal çöküşe ilaveten ekonomide uçurumun kenarında olduğumuz vakıadır.

Bir yıl içinde ödenmesi gereken 182 milyar dolarlık dış borç ile 54 milyar dolarlık carı açığı kapatacak dış kaynak sorunu devam ediyor. Keza tarımın çöküşü, patlayan döviz, artan işsizlik, yükselen enflasyon ve faiz ile toplumdaki büyük borçlanma diğer büyük sorunlar.

Reklamdan sonra devam ediyor

Bunlara Suriye olayı gibi dış politik faciaları eklerseniz, Türkiye’nin ne halde olduğuna rahatlıkla hükmedersiniz.

Bize göre Meral Akşener ile Muharrem İnce sadece bu konulara endekslenmeli...

PARDON, İSTANBUL’A KİM İHANET ETMİŞTİ?

Tayyip Erdoğan önceki gün şunu söyledi:

- “Kalp dursa diğer organlar görevini yapamaz. İstanbul Türkiye’nin kalbidir. Üstünde titremeliyiz.”

Hatırlayın aynı Erdoğan kısa bir süre önce de şöyle demişti:

- “İstanbul’a ihanet ettik.”

Söyleyin bu iki açıklamayı nasıl okumalıyız?

Evet hangi Tayyip Erdoğan’a inanmalıyız?

Biri seçim öncesi edilen söz, diğeri samimi bir itiraf!

Peki ihanet edildiği itiraf edilen kalp, damarlar değişmeden yaşayabilir mi?

HA FETÖ, HA CEMAATLER!

Bizim FETÖ’ye olan itirazımız , onun CIA ile MOSSAD’ın ülkemizdeki Truva Atı olmasından, yani emperyal şeytanın Türkiye mümessilliklerinden.

AKP’nin FETÖ’ye olan itirazı ise kendine ihanet etmesi ve iktidarını elinden almak istemesinden.

‘Bizi kandırdılar’ beyanları, kusura bakmasınlar, ahaliyi uyutmanın dik alasıdır. Zira FETÖ’nün casus bir örgüt olduğunu benim gibiler biliyor da devletin bütün gizli bilgilerini elinde tutanlar bilmez mi?

Bugün Türkiye’de FETÖ misali milli birliğimizi tehdit edecek potansiyelde onlarca cemaat var ve bunlara AKP’ye oy veriyorlar diye dokunmuyorlar..Sadece iktidar değil ilginçti Vatan Partisi dışındaki bütün muhalefet de bu konuda sus pus!