Adil Serdar Saçan'dan Ulusal Kanal'a özel Adnan Oktar değerlendirmesi

1999'da Adnan Oktar grubuna yapılan operasyonda şube müdürü görevi yapan Adil Serdar Saçan Ulusal Kanal'da Umut Tezerer'in sunduğu Gün Ortası programına konuk oldu. Adil Serdar Saçan, Adnan Oktar operasyonunu Ulusal Kanal'a değerlendirdi.

Adnan Oktar Suç Örgütü'ne 1999 yılında ilk neşteri atan Eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan Ulusal Kanal'a önemli açıklamalar yaptı. Bugün yapılan operasyonların başarılı olduğunu ve siyasilerin bu operasyonalara destek vermesi gerektiğini söyleyen Saçan, kritik uyarılarda da bulundu.

Türkiye'nin gündemine oturan Adnan Oktar Suç Örgütü'ne operasyonlar sürüyor.

Örgüte 1999 yılında ilk operasyonu yapan Eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan, Ulusal Kanal'a önemli açıklamalarda bulundu.

Saçan, örgütün çok tehlikeli ve açık bir mafya grubu olduğunu söyledi.

Eski Emniyet Müdürü, Adnan Oktar Suç Örgütü'nün FETÖ'yle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.

Siyasi kayırma tartışmalarını değerlendiren Saçan,"Oktar'ı kayıranlar bunun altında kalır" dedi.

Adnan Oktar Suç Örgütü'nün dış bağlantıları da bulunuyor.

Adil Serdar Saçan, Oktar Suç Örgütü'nün İktidar için de tehlike yarattığını söyledi.

Operasyonla ilgili psikolojik savaş yürütüldüğünü belirten eski emniyet müdürü, siyasilerin operasyonun arkasında durması gerektiğini vurguladı.

Adil Serdar Saçan'ın açıklamaları şöyle:

Ben 1999'da bu operasyonu yapan şubenin müdürüydüm. O operasyondan bugüne kadar ne değişti? Daha çok güçlendiler kendilerine legal bir görünüm yarattılar. Adnan Oktar yeniden istediği gibi yiyor içiyor geziyor. Bizim operasyonumuz başarılı oldu fakat daha sonraki hukuki boşluktan yararlandılar. Paraları vardı avukatları vardı ve daha da güçlendiler. Kanal açıldı şirketler açıldı güçlerine güç kattı bunlar.

Tarkan Yavaş denilen adam, şuan firari. Adam dilekçe verdi dosya verdi, bütün "Ergenekon sanıklarından şikayetçiyiz" dedi. Bugüne kadar benimle ilgili benim bilmediğim bilgileri çıkarttılar.

En az FETÖ kadar tehlikeli ve güçlü bir örgütle karşı karşıyayız.

Rezzan Hanım o tarihte bunlarla çok ciddi müadele etti. Ama öyle bir gün geldi ki bi aşamadan sonra yargıtaya gidemediler. Temyize gidemediler. FETÖ'cüler Adnan Oktar grubunun arkasındaydı çünkü.

1999'da Doğru Yol İstanbul İl Başkanlığı'nı ele geçirmeye çalıştılar.

Adam din eğitimi almamış. Ne dinle alakası var ne imanla alakası var. Neymiş Allah bunu mehdi göndermiş.

Ayrılanlardan itirafçılar çıkacaktır mutlaka. Önceki tecrübeme dayanarak söylüyorum, artık bunların sonunun geldiğini söyleyebiliriz. Bu soruşturma dibine kadar gitmeli kimle bağlantısı varsa ortaya çıkartılmalı. Parayla elde ettikleri insan var, şantajla elde ettikleri insanlar var hepsi açığa çıkartılmalı. Bir kere birsürü rüşvet hadisesi var. Antalya'da bir kooperatif yaptı bunlar bir inşaat yaptılar firma olarak. O Antalya'da yaptıkları inşaattan hangi eski hakim ve savcılar polisler daire almışlar bunlar araştırılsın ne demek istediğim çıkar ortaya. Bu kadar fütursuzca pervasızca ahlaksızca hırsızlık yaptılar. Küçük çocuğa tecavüzden tutun da askeri casusluğa kadar herşeyi yaptılar.

Temennim o ki diğer örgütlere de yapılsın. Uyuşturucu kaçakçılığı yapanlara da bu operasyonlar yapılsın. Operasyonu yapan ekibi tebrik ediyorum.

Ne kadar bu tür arızalı tarikat cemaat bilmem ne varsa hepsi yurtdışı kaynaklı.

Biz o dönem 1999'daki operasyonu yaparken çok siyasi baskı gördük ama biz önemsemiyorduk. Sadettin bey sağlam duruyordu çünkü. Görevden aldırırlardı operasyonu tamamlatmazlardı gibi.. Sadettin beyin sağlam duruşu çok önemliydi.

Örgütün kendine özgü avukatları var. Aynı FETÖ'de olduğu gibi bir yapıları var. Yine hukukun boşluklarından yararlanıp bu operasyonu yapanlara çamur atmaya yelteneceklerdir.

28 Şubat'ta Atatürkçü oldular, sonra FETÖ'cü oldular, şimdi de AKP'liyiz diyorlar.

Bu örgüt aynen FETÖ gibi devam ediyor. Adamlar emniyetin önünde resmen Adnan Oktar için miting yaptılar.

Ama örgütün sona geldiğini söyleyebilirim. Operasyonu yapanlar sonuna kadar gitsinler.

ulusal.com.tr