AKP'nin planı turizmdeki krizi neden çözemez?
İlkokul sıralarında “bacasız sanayi” diye öğrendik! İşte bacası olmayan o fabrikadan şimdi dumanlar yükseliyor... Eğer önlem alınmazsa o dumanlar bütün Türkiye'yi saracak ve Türk ekonomisinde tamiri zor tahribatlar yaratacak. Tarihinin en zorlu günlerini geçiren turizmden bahsediyoruz. Rus uçağını vuranlar, Türkiye'nin “bacasız sanayi”sini de vurdu!
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ankara'da açıkladığı “9 maddelik Turizm Eylem Planı”nı 22 Şubat 2016 günü televizyonlardan izledik. Davutoğlu her ne kadar açıklamasını “Kendi içimizde panik havası olmamalı!” sözleri ile bitirse de Türkiye'de tam bir panik havası var. AKP'nin açıkladığı plan, turizmcinin yaralarına merhem olamıyor.
Turizmcinin talepleri
Zira, AKP'nin “Acil Eylem Planı” son derece yetersiz... AKP'nin planında, yurt dışından turist getiren acentalara ayrıcalık tanınıyor. Ancak iç turizmi canlandırmaya yönelik hiçbir adım yok! Hal böyle olunca, iç turizmi canlandırabilecek, içe dönük faaliyet yürüten firmalar kaderine terk ediliyor. Ayrıca, dışarıdan turist getiren acentalara kredi verilirken, yerli turistlere hizmet veren acentalar bu imkandan mahrum bırakılıyor…
AKP'nin planının çalışan kesime ya da orta ölçekli ve küçük ölçekli turistik tesislere pek bir faydası olmayacak. Yine “plan”da turizm ile bağlantılı olarak faaliyet gösteren yan sektörlere hiç bir katkı sunulmamış.
Görüştüğümüz turizm işletme sahiplerinin talepleri şöyle:
- Hiçbir ayrım yapılmaksızın, turizm bölgelerinde faaliyet gösteren, her türlü turistik işletmenin tüm borçları ertelenmeli.
- Turizm personelinin sigorta prim ödemelerinde kolaylık sağlanmalı,
- Alkollü içecekler üzerindeki ağır vergi yükü (ÖTV) kaldırılmalı.
- Türkiye'ye özgü turistik değerleri ön plana çıkaran tanıtımlar yapılmalı,
- Krize direnen, faliyetini sürdüren otellere konaklayan kişi sayısı oranında destek sağlanmalı.
İşsiz kalacak emekçi kimin umurunda!
AKP'nin açıklamasının üzerinden sadece iki hafta geçti. Bu iki haftalık süre bile “Turizm Eylem Planı”nın turizmcinin derdine çare olmadığını gözler önüne serdi. Turizmciler, Davutoğlu'nun “Rus turistler yolunu bulup Türkiye'ye akacaklardır” sözüne itibar etmedi. Tabloda da görüleceği gibi sadece Şubat ayında gerçekleşen turizm kaybı yüzde 40'a ulaştı. Emlak siteleri satışa çıkarılan yüzlerce otelin ilanları ile dolu! Bu otellerin yanı sıra sadece Antalya’da 1500 otel bu yaz faaliyet yapmayacağını duyurdu. 2 buçuk milyon kişi turizm sektöründe çalışıyor. Açılmayan oteller demek, on binlerce yeni işsiz demek. İşte AKP'nin “Turizm Eylem Planı”nda işsiz kalacak turizm emekçilerine dair tek bir madde bile yok!
Rus pazarı yerine hangi pazara yönelineceği henüz belirlenmiş değil. Bize göre yönelinecek yeni pazar İran olabilir. Her yıl komşumuz İran'dan, 3 milyon turist kendiliğinden ülkemize geliyor. Kendiliğinden diyoruz, çünkü hiçbir şey yapmadan bu rakama ulaşılıyor. İran ile de kavgalı olmazsak, turizm anlaşmaları yapılır, projeler geliştirilebilir ise Dubai ve Avrupa'yı tercih eden İranlı turistler de ülkemize çekilebilir.
AKP'nin planında ne 2016 yılına ne de daha sonraki yıllara yönelik uzun vadeli projeler yok! Turizmdeki sorunun salt “uçak krizi”nden kaynaklandığı sanılıyor. Halbuki, -uçak krizinden önce- 2015 yılında, Türkiye'ye gelen turist sayısı bir önceki yıla göre büyük oranda düşüş yaşadı. Bu gerçeği görmeden turizmde köklü çözümler üretmek imkansız.
Kendi gücümüzü harekete geçirmeliyiz
Turizmdeki çöküşü durdurmak ve kayıplarımızı en aza indirmek istiyorsak, sektörün tüm paydaşlarından başlayarak, el ele vermeliyiz. İşsiz kalma tehdidiyle karşı karşıya kalan turizm emekçisi için tek çare otellerin açılmasıdır. İşletmeci ise ancak rezervasyon yaptırıldığında bu yönde bir adım atar.
2015 yılında 3,5 milyon vatandaşımız tatil için Türkiye'den yurt dışına gitti. Yurt dışında 5,5 milyona yakın Türk vatandaşı yaşıyor... Türkiye gözünü bu iki rakama dikmelidir! Dünyanın dört bir köşesinde yaşayan Türklere ve yerli turistlere yönelmek turizmi bir nebze de olsa canlandırır. Bu iki grup tatillerini Türkiye'de geçirmeleri konusunda teşvik edilmeli. Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı,Büyükelçilikler ve Konsolosluklar başta olmak üzere, yurt dışında ve yurt içinde yaşayan Türkleri harekete geçirebilmek için bütün kurumlarıyla topyekûn bir seferberliğe girişmelidir.
Turizmi düştüğü tehlikeden kurtarmak için kendi gücümüze daha fazla yaslanmalıyız. Bu yaz tatilimizi Yunan adalarında değil, baştaAntalya olmak üzere kendi ülkemizde yapmalıyız! Dostlarımızı, sevdiklerimizi Türkiye'de tatil yapmaları için yönlendirmeliyiz! Böyle yaparak turizmi canlandırabilir, çaresiz turizm emekçileri için bir nefes borusu açabiliriz…
Unutmayalım, dış ülkelerden çeşitli nedenlerle turist gelmediğinde, sektör ancak iç turizmin canlandırılması ile ayakta kalabilir. Aksi takdirde çıkan yangını kimse söndüremez!
Yener Güneş
Twitter: @yenergunes
ulusalkanal.com.tr