“Rojava” enstrümanlığı

Aydınlık, Hürriyet gazetesinin PKK’nın Suriye kolu olan PYD lideri Salih Müslim ile 27 Ocak 2014 günü yayımlanan söyleşisini özetlemeliydi. Bu, Aydınlık’ın okuyucularına borcuydu. Çünkü gazetemizde PKK’nın Suriye’deki faaliyeti konusunda zihinleri bulunduran az yazı çıkmadı. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde koridor açmasını “devrim” diye gösteren yazarlarımız bile vardı.

PYD (PKK) lideri Salih Müslim’in konumunun Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir farkı yok. Atlantik beyleri tarafından mevziye sürülmüş bulunuyor. Stratejik piyon görevi.

Suriye’de denektaşı

Suriye’de denektaşı, ABD emperyalizmine karşı savaşan Suriye devletinin ve halkının önderi Beşar Esad’a karşı konumlanmadır. Herkesin cephesi orada belli oluyor. Salih Müslim, tıpkı Suudi Arabistan hanedanı, Katar şeyhleri ve bölgemizin bütün emperyalizm piyonları gibi Esad düşmanıdır; daha doğrusu ABD’nin Suriye devletini yıkma ve Suriye’yi parçalama harekâtında görev yapmaktadır. Salih Müslim, ABD’nin Suriye’ye karşı son psikolojik savaş saldırısından sonra konumunu bir kez daha ilan ediyor:

“Rejim kötüdür, diktatördür, gitmesi lazımdır, bunların hepsine katılırız. Zaten en fazla biz bu rejimden çektik. Rejim bizim celladımız oldu. (…) Esad iktidarda kalamayacak. Kimse kabul etmiyor. Sahip çıkanlar, sadece Alevîler. Alevî-Sünnî meselesi olduğu için, Alevîler yanında duruyor. (…) Geçen hafta ortaya çıkan işkence fotoğrafları beni şaşırtmıyor, çünkü ben kendim onların kurbanıydım. Muhaberatın bodrumlarında kaç defa ölümün kenarından döndüm. Bir defasında dört ay yattım. Dört ayda 20 kilo verdim. Biz o sırada insanların nasıl öldüğünü gözümüzle görüyorduk. Biz rejimden insanî bir şey beklemiyoruz ki. Rejim bodrumlarda insanın etini yiyor. Bunlar sokaklarda çiğ insan eti yiyor.”

PYD’nin ABD ile ilişkisi ve Alevî karşıtlığı

Salih Müslim, PYD’nin ABD ile ilişkisi olduğunu da belirtiyor. ABD ile görüştüklerini saklayacak hali yok zaten. ABD’nin kendi denetiminde olmayan bazı İslamcı örgütlere karşı PYD’yi nasıl ateşe sürdüğü gözler önünde.

Salih Müslim’in Suriye’deki Esat yönetimine Alevî damgası yapıştırması da, ABD’nin ve Tayyip Erdoğanların tavrıyla uyumludur. Küresel mafya, Yeni Ortadoğu stratejisini Sünnî-Şiî/Alevî çatışması ekseninde yürüttü ve yürütüyor. ABD, İslam dünyasındaki düşmanlarını Şiî/Alevî olarak tanımlıyor. Aydınlanmış-Laik güçler de hep bu düşman tanımı içinde görülmektedirler. Salih Müslim de, bu mezhep kavgası içindedir.

Salih Müslim Ahmet Davutoğlu ile aynı cephede

Söyleşiyi okurken, Salih Müslim isminin üzerini kapatınız ve Ahmet Davutoğlu diye yazınız, bir şey değişmeyecektir. Hürriyet gibi işbirlikçi sermayenin en etkin gazetesinin Salih Müslim’i bu kadar heyecanla desteklemesinin de kuşkusuz anlamı var. Yalnız bu söyleşi değil, Hürriyet, Suriye’de Atlantik koridoru açılması konusunda ısrarlıdır. Atlantik sistemi, Tayyip Erdoğan’a Suriye’de kukla Kürt devletçiği kurulmasına destek olması için her cepheden baskı yapmaktadır. Hürriyet gazetesi ve Salih Müslim, ABD’nin Kürt koridoru planında, Tayip Erdoğan’dan bile daha Amerikancı konumdadır. Son zamanlarda Fethullah Gülen ve Kemal Kılıçdaroğlu ittifakı da, artık Tayyip Erdoğan’ı açık açık Obama’nın beyzbol sopasıyla tehdit etmekte ve köşeye sıkıştırmaktadır. CHP ve Fethullah gazeteleri, Abramowitz ve Edelman’ın ağzından açıklanan planlardaki görevlerini açıklamaktan utanmıyorlar.

ABD’nin ölümüne enstrümanı

ABD’nin bölgemiz ülkelerine karşı açtığı savaşta, PKK ölümüne enstrümandır. 1991 Körfez saldırısından bu yana, PKK’nın bir numaralı politikası, ABD’nin silahla açacağı alanlarda iktidar olanakları bulmaktır. PKK ve denetimindeki PJAK ile PYD, bütün faaliyetlerini ABD planının yürümesine bağlamışlardır. PKK’nın stratejik piyon rolünden kurtulma şansı yoktur. Çünkü varlık nedeni piyonluktur.

Yılan deliği

PKK’nın “Rojava” dediği iktidar alanı, bölgemizde bir yılan deliğidir. Orada birbirinden kopuk üç bölge var. ABD emperyalizm ve İsrail, o bölgeleri birleştirerek ve Tayyip Erdoğan yönetimini de bu planın içine sokarak, bir “Kürt Koridoru” açma peşindedir.

Birleşenlerin bölenlere karşı savaşı

Bölge ülkelerini bölen her girişim, ABD planları içindedir ve karşıdevrim cephesindendir. ABD’nin BOP haritalarında, Türkiye, Suriye, Irak, İran, Lübnan, Ürdün hepsi bölünmüştür. O haritalarda bölünmeyen tek ülke, İsrail’dir. O nedenle bölgemizde dünyanın geleceğini belirleyen savaş, bölenler ile bölünmeye direnen bölge ülkeleri arasındadır.

Bölenler, ABD emperyalizmi, İsrail ve piyonlarıdır.

Bölünmeye direnmenin belirleyici işareti ise, ülke birliği ve bölge ülkelerinin birliğidir.

Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın birliğini ve hepsinin emperyalizme karşı birliğini savunmak, bölgemizde yurtseverliğin ve devrimciliğin tek belirtisidir.

Doğu Perinçek

Aydınlık/Rota