Ermeni Patriği Mutafyan'a 25 Ocak 2007 günlü mektubumuz

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Erkan Önsel bir heyet halinde 25 Ocak 2007 günü saat 12.30'da Türkiye Ermenileri Patrikliği'ni ziyaret ederek İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in başsağlığı mesajını iletti. Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel'in Patrikhane kapısında kamuoyunun bilgisine açıkladığı mesaj aynen şöyle idi:

25 Ocak 2007

SAYIN PATRİK II.

MESROB

MUTAFYAN TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ

Şahsınızda Ermeni toplumuna başsağlığı diliyoruz. Katledilen yurttaşımız Hırant Dink'in eşine, ailesine ve yakınlarına sabır ve metanet diliyoruz. Hırant Dink'in bugün bağrında yattığı topraklar, güzel vatanımız Türkiye, hepimizin günahlarını temizleyecek eşsiz bir uygarlık yatağıdır.

Sayın Patrik Mutafyan, Apaçık ortadadır, bu cinayet, Türkiyemizi hedef alan büyük tertibin ve kışkırtmanın bir parçasıdır. Yurttaşımız Hırant Dink'i bütün dünyanın gözleri önünde ABD ve onun emrindeki Süper NATO örgütü öldürtmüştür. O ABD unutmayalım, gelmiş komşumuz Irak'ı parçalamış ve yüzbinlerce insanı hemen yanı başımızda öldürmüştür ve öldürmeye devam etmektedir. Hırant Dink'in katledilmesi, işte 21. yüzyılın bu büyük katliamının devamıdır.

Siz ve Ermeni yurttaşlarımız, Hırant Dink'in hayatına son veren o kurşunların Türkiye ve Türk vatanseverliği adına sıkılmayacağını bilecek birikime sahipsiniz. Ermeni cemaati, bütün milletimiz gibi, bu cinayetin acı meyvelerini ABD'nin topladığını görecek kadar zekidir.

Hırant Dink'in sözde Ermeni Soykırımını Tanıma Kararı Tasarısı'nın ABD Temsilciler Meclisi'ne getirildiği şu sırada katledilmesi anlamlı değil midir?

Benim Bilgili Yurttaşım,

Hırant Dink'i vurdurtan da onlardır; Hırant Dink'in ölümünden emperyalist amaçları için kâr sağlayan da onlardır. Türkiyemizi Büyük Ortadoğu Projesi'yle 1914'lere, 1918'lere sürüklemek isteyenler de onlardır.

Bu emperyalist uygulamalar karşısında tarafsız ve sessiz kalmak mümkün müdür? Hangi insanlık, hangi din, ABD'nin yüzbinlerce insanı mezara gömen hunharlıklarına fetva verebilir? Bu alçakça katliam, Haçlı Seferi başlığı altında ve Hz. İsa'dan ayetlerle yürütüldüğü zaman Hıristiyanlığa uygun mu olmaktadır?

En önemlisi, ABD, Türkiye'mizi mürekkep fiyatına parçalayan haritalarını ilan etmiştir ve bugün Kerkük'ten Diyarbakırımıza uzanan bir dizi tertip ve kışkırtmayla karanlık emellerini hayata geçirmek peşindedir. Sizin bütün bu plan ve uygulamalar karşısında bir sözünüz, Türkiye için bir vaazınız veya duanız yok mudur?

Siz de biliyorsunuz, siz de görüyorsunuz, Hırant Dink'i ABD'nin öldürttüğünü niçin açıklamıyorsunuz?

O zaman milletimizin birliğini savunma ve ülkemize yönelen tehditlere göğüs germede yurttaşlarımıza örnek olacaksınız.

Aziz Yurttaşım Patrik Mutafyan, Bizim kardeşliğimiz lafta olamaz. Bizim milletimize sadakatimiz dilde olamaz. Kardeşlik ve yurttaşlığımızın birinci şartı, Türkiye'ye yönelen tehditlere omuz omuza direnmektir. Hırant Dink'i vuranlar, bu ülkeyi parçalamakla ve Cumhuriyetimizi yıkmakla tehdit ediyorlar. Bu alçakça cinayete yürekten karşı çıkmak için, aslında bu "hayasız akına" karşı çıkmak gerekmez mi? Emperyalizmin tertip ve kışkırtmalarına, bu cefakar Anadolu'nun bağrından her yüzyılda kurbanlar bağışlamaya artık bir son vermenin zamanı değil midir?

Sizin ne kadar sorumluluğunuz vardır bilmiyorum, ama Hırant Dink'in cenaze töreni bir cenaze töreni olmaktan çıkarılmış ve Türkiye'ye karşı bir savaş yürüyüşüne dönüştürülmüştür. Buna nasıl izin verdiniz, buna nasıl izin verebilirsiniz? Böyle planlandığını, böyle yapılacağını bilmiyor muydunuz? Türkiye'ye emperyalist devletler tarafından ihanetle görevlendirilmiş, vatansızlaştırılmış ve milletsizleştirilmiş bir kışkırtıcı güruhunun dolduruşuna gelmek, siz Ermeni büyüklerine yakıştı mı? ABD güdümlü medyanın şişirmeleri yerine Türk milletine güvenmek, daha mantıklı daha vicdanlı bir davranış olmaz mı? Sayın Mutafyan,

Ermeni bizim yurttaşımızdır, kardeşimizdir. Onun güvenliği bizim güvenliğimizdir. Ama bu vatanın, bu cumhuriyetin, "Hepimiz Türk milletiyiz" sloganıyla savunulabileceğini sizin gibi olgun bir yurttaşın bilmesi gerekmez mi? Bu millete karşı emperyalist merkezlerden yürütülen psikolojik savaşlara alet olmanın kime ne faydası olacaktır?

Ülkemizin parçalanmak istendiği koşullarda o cenaze töreninde birliğimiz adına, bağımsızlığımız adına, kardeşliğimiz adına elinizde taşıyacağınız ayyıldızlı tek bir bayrağınız da yok muydu? Ekmeğini yediğimiz suyunu içtiğimiz bu millete bu güzel mesajı niçin çok gördünüz?

Sayın Patrik, Türkiye bir vatan savunması dönemine girmiştir. Bundan sonra her şey vatan savunması içindir. Hepimiz işte o vatan savunmasında sınanacağız. İnsanlığın gözü bizim üzerimizdedir. Bundan sonra sevabımız da günahımız da, bu vatan savunmasında yer almak ya da emperyalist düşmanlara bel bağlamaktır. Camiler de bu büyük insanlık davası içindir, kiliseler de. Artık başka bir günah ve başka bir sevap yoktur.

Siz birikimli ve hesap kitap bilen bir aydınsınız. ABD emperyalizminin yenildiğini görüyorsunuzdur. Bunu göremeyenleri uyarmak da bir sorumluluktur. İster Müslüman olsun, ister İsevi, her yurttaşımızı o bozgunu paylaşma felaketinden ve şerefsizliğinden kurtarmak, hepimizin ortak görevidir.

Biz, uygarlığımıza, milletimizin hayatına büyük emekler vermiş Ermenilerimizin vatan savunmasındaki görev ve sorumluluklarını yerine getireceğine güveniyoruz. Siz Ermeni cemaati liderlerinden, Türkiye'ye sıkılan kurşunlara yol göstermenizi ve davetiyeler çıkarmanızı değil, bütün milletimizle birlikte siper olmanızı bekliyoruz.

Tekrar başsağlığı dilekleriyle dostluk duyguları ve saygılarımızı sunarız.

Doğu Perinçek

İşçi Partisi Genel Başkanı