AKP cemevine izin vermedi
Tuzla Belediyesi’nin ilçede cemevi yapılmasını öneren kararı, İBB Meclisi’nde AKP’li üyelerin oylarıyla kabul edilmedi.
İstanbul Tuzla Belediyesi’nin ilçede cemevi yapılmasını öneren kararı, İBB Meclisi’nde AKP’li üyelerin oylarıyla kabul edilmedi.
CHP’li üye Erhan Arslaner, cemevlerinin idari olarak tanınmasının engellendiğini ileri sürdü. Tuzla Belediyesi, Merkez Mahallesi’ndeki 2 bin metrekarelik Hazine arazisini ‘sosyal tesis alanı’ kapsamına aldı.
Aydınlık'tan Mustafa K. Erol'un haberine göre, İlçe belediyesi raporu kabul ederek, plan notuna “Sosyal tesis alanlarında cemevi gibi fonksiyonlar yer alabilir” ifadesini ekledi. 8 Kasım’da AKP ve CHP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilen rapor, son kararın verilmesi üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ye geldi. İBB İmar ve Bayındırlık Komisyonu, “Sosyal tesis alanlarında cemevi gibi fonksiyonlar yer alabilir” ifadesini rapordan çıkardı. İBB’de yapılan değişiklik AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. CHP’nin aykırı teklifi de AKP’li üyelerin oylarıyla kabul edilmedi. Böylece, Tuzla Merkez Mahallesi 7628 parsel ve bir kısım tescil dışı alanda cemevi yapılabileceğini öneren ilçe belediyesinin kararı İBB’de kabul edilmedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin ve Yargıtay’ın cemevlerini ibadethane olarak tanıyan kararları olduğunu hatırlatan CHP’li Meclis Üyesi Erhan Arslaner, cemevlerinin idari olarak tanınmadığını belirtti. Önemli bir fırsatın heba edildiğini belirten Arslaner “Tuzla Belediyesi’nde oybirliğiyle alınan karar burada da kabul edilseydi, cemevleri idari olarak tanınmış olacaktı. Her inanç grubu kendi ibadethanesine karar verir” dedi. Mecliste CHP’li üyelerin yaptığı eleştirilere yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Ömer Lütfi Arı, “Eksiklerimiz olabilir, düzeltiriz” dedi. Ancak, cemevi yapmayı öneren plan notunu rapordan çıkartan komisyon raporu Arı’nın sözlerine rağmen kabul edildi. AİHM, cemevlerinin statüsü hakkında nihai kararı Nisan 2016’da vermişti. AİHM Büyük Daire kararında, cemevlerinin ibadethane olarak sayılmamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din özgürlüğü hakkını belirleyen 9’uncu ve ayrımcılığı yasaklayan 14’üncü maddelerini ihlal ettiğini hükmetti. Türkiye için hukuksal bağlayıcılık taşıyan kararın alınmasına giden Alevilerin haklarıyla ilgili dava, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan ve Alevi inancına bağlı 202 Türk vatandaşınca 2010’da açılmıştı.
ulusal.com.tr
