Trump'ın açıklamalarına CHP'den tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Twitter üzerinden yaptığı tehdit içerikli açıklamaya ilişkin, "Ülkemizin toplumsal huzurunu ve ekonomisini doğrudan hedef alan bu ifadeyi kabul etmiyoruz. CHP olarak görüşümüz, egemen güçlerin Suriye'yi bir an önce terk etmesidir, bu sorunun Türkiye'nin toprak bütünlüğü gözetilerek çözülmesidir. Bu tehditler bize sökmez." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı sürerken açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, konuşmasına, "bir annenin bütün dünyayı değiştirebileceğini" gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımı vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anarak başladı.
Bu hafta sonu Kıbrıs Türk halkının hak ve özgürlük mücadelesine ömrünü adamış Rauf Denktaş'ın da vefat yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı'nın "Toros"u, mücadele insanı Denktaş'ı saygıyla andı.
MYK'de ABD Başkanı Donald Trump'ın hiçbir teamüle, müttefiklik hukukuna uymayan tehditlerini ele aldıklarını belirten Öztrak, şunları söyledi:
"ABD Başkanı Trump dün akşam sosyal medya aracılığıyla 'Türkiye Kürtleri vurursa, onları ekonomik olarak mahvederiz.' demiş. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir devlet ülkemizi bu kadar açıktan tehdit etme cüretini göstermemişti. Ülkemizin toplumsal huzurunu ve ekonomisini doğrudan hedef alan bu ifadeyi kabul etmiyoruz. CHP olarak görüşümüz, egemen güçlerin Suriye'yi bir an önce terk etmesidir, bu sorunun Türkiye'nin toprak bütünlüğü gözetilerek çözülmesidir. Başta Türkiye, Irak, Suriye ve İran'la oluşturacağı Orta Doğu Bölgesel İşbirliği Teşkilatı zemininde bu bölgeye barışın getirilmesidir. Bu tehditler bize sökmez. Ancak Türkiye'yi böyle bir tehdide açık hale kim getirmiştir? Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve onun sıcak parayla ekonomiyi şişirme politikaları bugün geldiğimiz noktanın başlıca müsebbibidir. Bu tehdit, bu iktidarın elinde ekonomimizin Türkiye'nin zayıf karnı haline getirildiğini göstermektedir."
Borç verenin artık emir vermeye de cüret ettiğini, emir alanın da gereğini yaptığını savunan Öztrak, ABD'li rahip Andrew Craig Brunson'un, Trump'ın emriyle Oval Ofise gönderilmesinin buna yol açtığını ileri sürdü.
"Elin oğlu atını istiyor"
"Üretmeyeceksin, iğneden ipliğe kadar her şeyi ithal edeceksin, ekonomiyi dolara teslim edeceksin, ülkeyi dış borca batıracaksın, aldığın borcu betona yatıracaksın, sonra da borcu çeviremeyince elin oğlu sana emir verme cüretini gösterecek." diyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Atını sağlam kazığa bağlarsan kimse çalamaz ama bunlar elin atına binip çalım satmaktan başka bir şey yapmadılar ki. Şimdi elin oğlu atını istiyor. Birleşmiş Milletler koridorlarında Trump ile Erdoğan'ın her karşılaşmasını bir zafermiş gibi satan saray medyası bu son tavır karşısında ne yapacak çok merak ediyorum. Dışişleri Bakanı 'Trump'ın üzerinde baskı var, bu sözlere iç politikaya yönelik' demiş. Bir de Trump'ın 'güvenli bölge' fikrine sahip çıkmış. El atına binip çalım satarsan, elin oğlu senden atı istediğinde böyle alttan almak zorunda kalırsın."
Öztrak, Türkiye İstatistik Kurumunun geçen yılın kasım ayına ait açıkladığı rakamlara göre, sanayide yüzde 6,5'lik bir daralmanın gerçekleştiğine işaret ederek, bunun üretimde görülen en sert daralma olduğunu, ara mal ve sermaye malı üretimindeki daralmanın, ilerleyen dönemlerde bu işin daha da ciddi bir görünüm alacağını gösterdiğini bildirdi.
"Milletimiz bu daralmayı iliklerine kadar hissediyor ama ekonominin direksiyonundaki sarayın damadı durumun hala farkında değil." diyen Öztrak, "Türkiye'de resesyon beklenmediği" yönünde haberler yaptırılarak, "ekonomide durgunluk yok" algısı yaratılmaya çalışıldığını öne sürdü.
"Kriz derinleşerek devam ediyor"
Sanayi üretiminin, imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi ve banka kredileri gibi öncü göstergelerin tamamının, 2018'in son 3 ayında Türkiye ekonomisinde yaşanan daralmayı açıkça gösterdiğini kaydeden Öztrak, iktisatçıların ekonomide iki çeyrek üst üste yaşanan daralmaya "resesyon" dediğini aktardı.
Türkiye'nin ekonomik durgunluğa girmesinin kendilerini asla memnun etmeyeceğini bildiren Öztrak, CHP'nin "vatandaşların sıkıntıları daha fazla ağırlaşmasın" diye uğraştığını, yeri gelince yol gösterdiğini vurguladı.
Öztrak, ekonomi konusunda CHP'nin önerdiği 13 maddenin hiçbirinin uygulanmadığını savunarak, ekonomik krizin tüm hızıyla derinleşerek devam ettiğini belirtti.
İktidar yetkililerinden, Dünya Bankasınca yayımlanan "Küresel Ekonomik Beklentiler" raporunun Türkiye bölümünü okumalarını isteyen Öztrak, burada Türkiye ile ilgili uyarıların yer aldığını aktardı.
"Aldatmak bizim defterimizde yok"
Milletin, pazar filesini dolduramamanın, para çıkıştıramamanın, işsizliğin, çiftçinin, esnafın, KOBİ sahibinin yaşadığı sıkıntıların, elektrik, doğalgaz faturalarını ödeyememenin ne olduğunu iyi bildiğini ifade eden Öztrak, kendi seçim bölgesi olan Tekirdağ'da son dönemde tuğla, gıda üretimi yapan, tekstil malzemeleri üreten fabrikaların kapandığına dair bilgiler aldığını kaydetti.
Ekonomik krizin bütün ağırlığıyla milletin üzerine yüklendiğini ancak iktidarın "her şey çok iyi gidiyor" diye ortalıkta dolaştığını iddia eden Öztrak, şunları kaydetti:
"Aldatmak bizim defterimizde de lügatımızda da yok. Benim söylediklerim sarayın çarpıtamayacağı kadar açıktır. Hepsi de resmi rakamlardır. Yapılan tüm makyajlara ve müdahalelere rağmen son 16 yıldaki en yüksek tüketici enflasyonu geçtiğimiz yıl gerçekleşti mi gerçekleşmedi mi? Gerçekleşti. Peki bu yüzde 20'lik enflasyonla Türkiye'yi dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip 10 ekonomisi arasına soktular mı, sokmadılar mı? Soktular. Benim de hazinenin başında olduğum dönemde binbir emekle yüzde 30,8'e indirdiğimiz üretici enflasyonunu 16 yılın sonunda yüzde 33,6'ya çıkardılar mı, çıkarmadılar mı? Çıkardılar. İşte bunları itiraf etmeyi içlerine sindiremiyorlar. Ben bunları anlatıyorum, kibir hastalığına tutulan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı eski defterleri karıştırıyor. Eski çamların bardak olduğunu bir türlü kabul edemiyor. Biz enflasyonun azmasından, mutfakların yangın yerine dönmesinden hiçbir şekilde memnun değiliz ama biz bunları görmezden gelip sarayı uyarmazsak da bunun vebalinin çok ağır olacağını biliyoruz."
Öztrak, bugün bankaların ortalama mevduat faizinin yüzde 23 olduğunu, şimdi "küçük ve orta boy işletmelere yıllık yüzde 20 faizle kredi verileceği"nin söylendiğini hatırlatarak, "Türkiye'de ne değişti de 'faizci sisteme karşıyım' diyerek iktidara gelenler, şimdi banka patronlarının yerine geçtiler onlar adına açıklamalar yapıyorlar? Yoksa bankalar hayır kurumuna mı dönüştü? Yoksa bu kredi yapılandırma işine de bütçeden gizli saklı para mı verecekler?" diye konuştu.
"Milletin gelecek 10 yılı ipotek edildi"
Küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerine ve esnafa, "bu faiz üzerinden kredi alınabiliyorsa hemen almaları" tavsiyesinde bulunan Öztrak, şu görüşlerini paylaştı:
"Korkarım bu iş de vatandaşlarımızın kredi kartı borçlarının yapılandırılmasına dönecek. Genel merkezimize telefonlar yağıyor. Vatandaşlarımızın Ziraat Bankası'nın verdiği söylenen kredi kartı borcu yapılandırma kredisini bir türlü alamıyorlar. Kredi kartı borcu nedeniyle icraya düşmüş olan 2,5 milyon vatandaşımız bu imkandan yararlanamayacakmış. Çünkü 'kart borcunu yapılandırmak için yasal takibe düşmemiş olmak' şartını getirmişler. Yetmez, son 6 aydır sigortalı işte çalışmayan ve düzenli gelire sahip olmayanlar da bu krediyi alamayacakmış. Yani yaşanan kriz nedeniyle işini kaybeden yurttaşlarımız bu krediden yararlanamayacakmış. Bunun gibi bir sürü şart getirmişler. Futbol kulüplerine borcu şartsız şurtsuz yapılandıranların, vatandaşın borcunu yapılandırırken bu kadar şart getirmesinin takdirini milletimize bırakıyorum. Gerçek ihtiyaç sahibinin derdine derman olmayan bu uygulamanın derhal gözden geçirilmesini talep ediyoruz."
Öztrak, milletin yastık altındaki dolarına yüzde 4 faiz verenlerin, son yaptıkları ihalede Londra ve New York'un faiz lobilerinin dolarlarına yüzde 7,7 tefeci faizi verdiğini, milletin gelecek 10 yılının bu faiz lobilerince ipotek edildiğini öne sürdü.
"İşletme devrini Türk Telekom'dan iyi biliyoruz"
Sakarya'daki tank palet fabrikasının 25 yıllığına BMC firmasına devredilmesini eleştiren Öztrak, "Kim bu BMC firmasının sahibi? Ethem Sancak ve Katarlılar. Devri iktidarlarında milletin 61 milyar dolarlık malını sattılar. Millet inim inim inlerken elde avuçta kalan son gümüşleri de Varlık Fonu'na devrettiler. Anlaşılan bu da yetmedi, şimdi milli savunma sanayimizin stratejik fabrikalarını yandaşlara ve daha da vahimi yabancı bir ülkeye peşkeş çekmekteler." diye konuştu.
CHP Grubu olarak, milli harp sanayinin stratejik fabrikalarının özelleştirme kapsamından çıkarılması için TBMM'ye bir yasa teklifi verdiklerini anımsatan Öztrak, Türkiye'nin savunmasının güçlü tutulması bakımından bu yasa teklifinin gündeme alınmasını ve kabul edilmesini istediklerini aktardı.
Öztrak, bu işletme devrinin ne olduğunu Türk Telekom'dan çok iyi bildiklerini, şirketin karının Lübnanlılar ve onların gizli ortaklarına, zararının ise Türk bankalarına ve millete kaldığını belirtti.
"Aziz milletim, senin yastığının altındaki dolarına, kefen parana yüzde 4 faiz verip, Londra'daki, New York'taki bankerlere, faiz lobisine bunun iki katı faiz ödeyen, bir de buna sevinen saraydan memnun musun? Senin atadan, dededen kalan son gümüşlerini, ülkemizin stratejik yatırımlarını yandaşlarına peşkeş çeken, sen ekonomik kriz altında inim inim inlerken, yandaşının çıkarından başka bir şey düşünmeyen bu saray düzeninden memnun musun?" diye soran Öztrak, milletin gerçek gündemini anlatmaya devam edeceklerini vurguladı.
"Bu işi bölgenin kendi güçleri çözer"
Öztrak, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamaları"nın sorulması üzerine Öztrak, "Kürtler bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin asli unsurlarıdır. 'Türk Devleti Kürtleri vuracak' gibi birtakım ifadelerin kullanılması son derece yanlıştır, bu aynı zamanda sosyal huzurumuzu da bozacak ifadelerdir. Bunları kabul etmemiz mümkün değil." yanıtını verdi.
"Fırat'ın doğusunda 30 kilometrelik bir tampon bölgenin oluşturulması konuşuluyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Öztrak, "Trump'ın attığı tweetlere baktığımız zaman bu tampon bölge kimler tarafından oluşturulacak, nasıl yönetilecek, ne olacak bununla ilgili hiçbir açıklama yok ama Dışişleri Bakanı çıktı 'bu bizim görüşümüzdü' dedi. Biz de dikkatle ne olacağını izliyoruz. Bu işleri böyle dışarıdaki bir takım egemen güçlerle çözmek mümkün değil. Bu işi ancak bölgenin kendi güçleri çözer." diye konuştu.
"Trump'ın tehdidine iktidar tarafından gelen tepkiyi nasıl buluyorsunuz?" sorusuna karşılık Öztrak, iktidarın bu işi alttan almaya gayret ettiğini öne sürdü.
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın görevinden istifa etmesi konusunda Yüksek Seçim Kuruluna başvuruda bulanacak mısınız?" sorusu üzerine Öztrak, CHP olarak milletin gerçek gündemini gündemde tutmak istediklerini, YSK'nin saraydan alacağı talimata göre hareket edeceğini bildiklerini kaydetti.
Öztrak, ne yapılırsa yapılsın bu seçimleri alacaklarını vurguladı.
"Milletin oyuna sahip çıkacağız"
"CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Çarşamba günkü Parti Meclisi toplantısında açıklanıp açıklanmayacağı" sorulan Öztrak, adayları belirleme konusunda hızlı davrandıkları, kararı Parti Meclisi'nin vereceğini aktardı.
"Son günlerde özellikle seçmen kaydırma, taşıma iddiaları gündemde. Bununla ilgili bir bilgi var mı?" sorusu üzerine Öztrak, "Bizde son derece gelişmiş bir bilgisayar sistemi ve yazılım var. O yazılım çerçevesinde sıkıntılı yerleri, olması gereken seçmen sayısından çok daha fazla seçmen yazılmış yerleri, seçmenlerin başka illere doğru kaydırıldığını takip edebiliyoruz. İl ve ilçe örgütlerimizi haberdar etmek suretiyle bunların tahkik edilip, gerekli başvuruların yapılmasını istiyoruz." yanıtını verdi.
Seçmen kütüklerinde birtakım hatalar tespit ettilerini anlatan Öztrak, nüfusu aşan seçmen sayısı bulunan bir beldeyle ilgili itirazlarının olduğunu, buranın nüfus tabelasının değiştirildiğini belirtti.
Milletin oyuna sahip çıkmak için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Öztrak, bunun için gerekli itirazlarda bulunduklarını sözlerine ekledi.