Demirören Başbakan’a niye ağladı biliyor musunuz?

Demirören Başbakan’a niye ağladı biliyor musunuz?

Başbakan ile Erdoğan Demirören’in telefon tapelerini dinlerken mesleğim adına yerin dibine girdim.

Milliyet gibi bir gazetenin sahibi olan Demirören’in ahizeye yansıyan hıçkırıkları Türkiye’de basının nasıl iğdiş edildiğinin son belgesidir.

Hayır, Demirören, zihniyet olarak Tayyip Erdoğan’la yerle gök mesafesindedir.

AKP iktidar olana kadar Erdoğan Demirören’in yalısı Genelkurmay Başkanları ve Birinci Ordu Komutanlarının yemekte yabancı ülke misafirlerini ağırladığı mekândı ki bunu bana Doğan Güreş söylemişti.

Peki, böyle biri nasıl oluyor da şimdi Tayyip Erdoğan karşısında hıçkırıklara boğuluyor?

O gözyaşları sevginin değil korkunun eseri de ondan!

Erdoğan Demirören akıllıdır ve Tayyip Erdoğan’ın kendini bir anda sıfırlayabileceğini bilir ki iddia edilen bazı açıkları vardır.

Keza İstiklal Caddesi’nde kuraldışı inşa ettirdiği Çarşı ile Şike davasında Beşiktaş Antrenörü Tayfur Havutçu tutuklanırken Başkan olmasına rağmen oğlu Yıldırım’a dokunulmak bir yana Futbol Federasyonu Başkanlığı ile ödüllendirilmesi minnet gerekçeleridir.

Tablo ortada; Türkiye’de medya ne zaman holdingleşti o gün basın özgürlüğü ölmüştür.

BAŞBAKAN İLE HEMFİKİR OLDUĞUM İKİ KONU!

12 yıllık iktidarında Tayyip Erdoğan’ın sadece tek bir icraatını alkışladım.

Sigara düşmanı olarak onun kapalı mekânlarda sigarayı yasaklamasına bravo dedim.

Önceki akşam hemfikir olduğum konu sayısı ikiye çıktı.

Başbakan’ın F tipi örgüte takındığı son tutumu her ne kadar şahsi olsa, yani yolsuzlukları örtme amacını taşısa da vesile olacağı sonuç açısından çok önemsiyorum.

Erdoğan eğer söylediklerini yapar ve Türkiye’yi cemaat kılıklı bu emperyal çeteden kurtarırsa bir nebze olsun tarihsel sorumluluğu kavramış ve yerine getirmiş olacak.

Açık söyleyeceğim; hiç kimse Tayyip Erdoğan kadar bu çeteyi topluma afişe edip rezil edemez ve etkili olamaz ki bu önemlidir.

Dahası, hiçbir iktidar F tipi örgütten çok canı yanan Erdoğan kadar bunların inine giremez; zira aynı meşrepten geliyorlar ve hadise toplumda inanca değil, casus örgüte karşı operasyon diye algılanacak.

BİRBİRİNİ YALANLAYAN TAYYİP İLE SADULLAH!

Tayyip Erdoğan ile Sadullah Ergin’in telefon konuşması sızınca Ergin, Hatay’da şu açıklamayı yaptı:

“Yalan... Montaj. O kaset, GDO’lu.”

Tayyip Erdoğan eski bakanının o beyanını duymamış ya da takmamış olacak ki ertesi gün şunları söyledi:

“Evet, o konuşmalar doğru. Devlet kayba uğramasın diye müdahalede bulundum.”

Ve önceki akşam.

Sadullah Ergin’e CNN Türk’te “O hâkim Alevi” ifadesi soruluyor.

Ergin mahcup bir şekilde o ifadeyi kullandığını kabul ediyor.

O programdan iki saat sonra Başbakan Erdoğan ATV’de “Hâkim Alevi diye bir ifade yok. Tamamen montaj” diyor.

Söyleyin; Başbakan’a mı inanalım, eski Adalet Bakanına mı?

BERABER YÜRÜDÜNÜZ SİZ O YOLLARDA!

Milliyet’ten kovulan Hasan Cemal ile Derya Sazak feveran ediyor.

Tayyip Erdoğan’ın son durağı Yüce Divan diyorlar.

Şahsen ikisi ile iyi ilişkilerim var ama buna rağmen eleştireceğim.

Yahu siz değil misiniz Tayyip Erdoğan’ı yıllar yılı bu ülkede haşa Peygamber misali sunan?

Siz değil misiniz yetmez ama evet diyerek referandumda fedailik yapan?

Sakın ha siz de Tayyip’in F tipi örgütü yeni keşfetmiş pozlarını takınması misali “saftık ve kandırıldık” demeyin!

Hem kovulmasanız yine onu alkışlıyor olmayacak mıydınız?

Diyeceksiniz ki; ama biz Tayyip’i çok kızdıran o manşeti attık!

Kusura bakmayın ama ben o manşeti bile basın özgürlüğü titizliğinize değil başka şeylere bağlıyorum; zira özgür basın isteyen hiç başından Tayyip ile Fethullah’la yoldaş olur mu?

BARZANİ’NİN KEFALETİ!

Duydunuz mu Mustafa Koç’u Başbakan ile Barzani görüştürmüş.

Evet, Koç’un Erdoğan’la randevusunu Kuzey Iraklı peşmerge almış ki bu iddia dün Başbakan tarafından doğrulandı.

Bu tablo ülke adına utançtır çünkü;

Sevin sevmeyin Koç Grubu bu ülkede yüz küsur bin aileye direkt, milyona yakın insana da endirekt katkı sunuyor.

Dolayısı ile böyle birinin bu ülkenin Başbakanına “Kürdistan Peşmergesi” Barzani’nin himmetiyle görüşebiliyor olması ülkemiz adına utançtır.

İşte böyle davranıldığı içindir ki Barzani kafası estiğinde, “Kafamı bozmayın, ben de Diyarbakır’ı karıştırırım ha” diye Türkiye’yi tehdit edebiliyor.

Sabahattin Önkibar

Aydınlık

Tayyip milliyet telefon Erdoğan demirören