ÇYDD'den hukuksuz tahliye ve Şura Kararlarına tepki

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği(ÇYDD) bu hafta sonu Antalya merkezde bulunan bir otelde şubeler toplantısı gerçekleştirdi. 338 üye ve gencin katılımıyla gerçekleşen toplantının ilk gününde iki gündem maddesi ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Menderes Türel'in Yavuz Özcan Parkı'ndaki ÇYDD lokalini yasa dışı uygulamalarla tahliye etmek istemesiyle ilgili açıklama yaparken, ÇYDD Genel Başkanı Aysel Çelikel de geçtiğimiz hafta Antalya'da toplanan 19. Milli Eğitim Şurası'nın çok tartışılan kararları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yüzlerce Öğrencinin Burs Alması Engellenecek

ÇYDD 104 şubesi ve 338 üye ve gencin katılımıyla, Antalya'da şubeler toplantısı düzenledi. İki gün sürecek toplantının ilk gününde ÇYDD Genel Merkezi tarafından tüm şubeleri adına iki önemli gündem maddesi ile ilgili görüşleri kamuoyuna duyuruldu. İlk konu, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ÇYDD arasında yaşanan tahliye kriziydi. Yasa dışı uygulamayla tahliye edilmek istenen lokal ilgili yürütülen hukuk mücadelesi ve görüşleri ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl açıkladı. Büyükşehir Belediyesi ile yapılan 10 yıllık protokole rağmen, ÇYDD'yi Yavuz Özcan Parkı'ndan tahliye etme çabasının, yüzlerce öğrencinin burs almasını engelleyeceğini vurgulayan Kızıl, bu yasa dışı uygulamanın tüm kamuoyunda sorgulanacağını söyledi.

10 Yıllık Protokole Rağmen Tahliyeye Karşı Yeni Davalar Gündemde

ÇYDD'nin bu alanı gençlerin ve çocukların sosyal ve kültürel gelişmeleri ile eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek için kız çocuklarına eğitim bursu vermek amacıyla kullandığını hatırlatan Kızıl, 26.03.2014 tarihinde Büyükşehir Belediye ile yapılan protokole göre 10 yıl süreyle kiralanan ve 2014 kira bedeli peşin olarak ödenen yerle ilgili halen kiracılık sıfatının devam ettiğini belirterek, kiracılığın tespiti ve muarazanın önlenmesi için 05.12.2014 tarihinde adli yargıda dava açıldığını söyledi. Kaymakamlıktan tahliye işlemi için yazı beklendiğini belirten Kızıl, bu işlem yapıldığında da İdare Mahkemesine 'adli yargı dosyasının beklenmemesi' nedeniyle dava açacaklarını söyledi.

Türel'i TÜRGEV Üzerinden Eleştirdi

Kızıl, Başkan Türel'e TÜRGEV üzerinden yüklendiği konuşmasında Türel'i sert sözlerle eleştirdi. Kızıl şunları kaydetti; "Sayın Belediye Başkanı yıllarca yurtlar yaparak devlete veren ÇYDD'yi kirasını ödediği yerinden çıkarmaya çalışırken, Antalya halkının parasıyla yapılan öğrenci yurdunu TÜRGEV'e devrederek halkın değil, siyasi erkin yanında olduğunu göstermiştir." Adaletsiz ve hukuksuz buldukları uygulamalar için yasal ve demokratik yollardan mücadele konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Kızıl, alım gücü düşük olan öğrencilerin burslarının devam etmesi için çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirdi.

Türel'e, Samimiysen ÇYDD'ye Yerini Geri Ver Çağrısı

Öte yandan, bugün yerel gazetelere yansıyan Başkan Türel'in CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın ÇYDD lokaline destek ziyaretinde bulunmasını 'süreci polemik haline getirme çabası' olarak değerlendirerek, "Ben bunu kabul etmem, eyvallah demem. Benim gösterdiğim iyi niyet karşısında bir siyasi tartışma yapılmak isteniyorsa o siyasi tartışmayı yapmakta gözümü budaktan sakınmam" açıklamalarını eleştiren Kızıl, "Sayın Türel, çağdaş değerler bir yana halka karşı da bir savaş açmış gibi. Bir siyasinin ÇYDD Antalya Şubesini ziyaretini kullanmak istemektedir. Basında ÇYDD'yi bu meseleyi siyasi malzeme olarak kullanmakla suçlamaktadır. Ama asıl siyasi malzeme yapan kendisidir. Eğer düşüncelerinde samimi ise ki, bu yerin düzenleneceğini, yeni bir park olarak açılacağını ifade ediyor, protokole riayet eder ve düzenlendikten sonra ÇYDD'ye yerini geri verir" ifadelerini kullandı. ÇYDD ile birlikte mücadele eden ve destek veren kurumlara teşekkür eden Kızıl, tüm Antalya kamuoyundan haklı mücadeleleri için destek talep etti.

ÇYDD, 19. Milli Eğitim Şurası Kararlarını Reddediyoruz

Toplantının ikinci gündem maddesi olan 19. Milli Eğitim Şurası kararları ÇYDD Genel Başkanı Aysel Çelikel tarafından değerlendirildi. Çelikel kararları reddettiklerini şu sözlerle açıkladı; "Katılımcılarının büyük çoğunluğunun 'Siyasal İslam' düşüncesine bağlı olduğu görülen Milli Eğitim Şurası'nın Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya yönelik kararlarını reddediyoruz."

Cumhurbaşkanı Israrla Tekrar Ediyorsa...

Şura kararlarının bazılarının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ısrarla tekrarlanması ve savunulmasının, siyasal iktidarın hangi anlayış içinde olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Çelikel, şurada alınana bazı kararlarlarla ilgili şu yorumlarda bulundu; "Bebelere zorunlu din dersi konulmasına ilişkin karar çocuklarımızın bebek yaşlardan başlayarak, günah-sevap, cennet-cehennem korkusuyla baskı altında tutulmasına, psikolojilerinin bozulmasına, güvensiz kişilikler oluşturulmasına yol açacaktır. Oysa daha iki ay önce, AİHM'in ortaöğretimde din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu okutulmaması yönünde aldığı bağlayıcı nitelikteki karının uygulanması gerekirdi. Osmanlıca adı altında, Arapça-Farsça karışımı bir dili ve Arap harflerini zorla öğretmeyi savunmak, esasen düşük olan eğitimin kalitesini daha da düşürecek, müfredatta yer alan din eğitimi ve Kuranı Kerim dersleriyle birlikte, öğrencileri bilimsel düşünceden uzaklaştıracaktır. Şura, turizm eğitimi alan öğrencilerin alkollü içki ve kokteyl hazırlamayı öğrenmesini bile, dini olarak sakıncalı gören anlayışla turizmi de Türkiye'ye çok görmektedir. Şura, yurttaşlık yerine kul ve ümmet düşüncesini pekiştiren anlayışıyla okullarda insan hakları yurttaşlık ve demokrasi dersinin bağımsız okutulmasını gerekli görmemiştir. Türkiye'nin demokrasi ve insan haklarına saygılı bir ülke olması kimleri rahatsız etmektedir. Din ağırlıklı derslere yer açmak için kendini keşfetme çağında olan çocukları, her ikisini birden öğretmek yerine resim yada müzik seçmek zorunda bırakmayı düşünenler sanat eğitiminin de insanları özgür bireyler olmaya yöneltmesinden mi korkuyor?"

Cumhurbaşkanının Din Şurasındaki Sözleri Cumhuriyete Meydan Okumaktır

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Din Şurası'nda sarf ettiği 'yurttaşlık gibi yapay dinler oluşturma' ile laiklik konusundaki sözlerini eleştiren Çelikel, "Cumhurbaşkanının hemen iki gün sonra topladığı Din Şurası'nda açıkça 'Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşlık gibi yapay dinler oluşturduğu' biçimindeki sözlerini ve 'din ve devlet işlerinin ayrıldığı laikliğin devlete egemen olduğunu' eleştirel bir üslupla anlatmasının ne yazık ki Atatürk Devrimlerine ve Cumhuriyetin temel ilkelerine meydan okumak demek olduğunu söylemek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetin Din Devletine Dönüştürülmesine Geçit Yok

Demokratik cumhuriyetin din devletine dönüşmesine asla izin vermeyeceklerini vurgulayan Çelikel, kamuoyunu birlikteliğe çağırdı. Başkan Çelikel'in şura ile ilgili değerlendirmeleri dakikalarca ayakta alkışlandı. Demokratik kitle örgütleriyle bu konuda ki beraberliği İstanbul'a döner dönmez başlatacaklarını duyuran Çelikel, "Çünkü söylenen sözler laikliği bitiren sözlerdir. Söylenen sözler Türkiye Cumhuriyeti'ne yurttaşlık meselesini yapay din olarak gören sözlerdir. Bunlar bizim gurur duyduğumuz kavramlardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli laik hukuktur, laik eğitimdir, laik hukuksal ve toplumsal yaşamdır. Bunu ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir" diye konuştu.

Haber-Fotoğraf: Devrim Dönmez Koçak

ulusalkanal.com.tr