İlber Ortaylı Yeni Şafak'ın manşetini Aydınlık'a değerlendirdi

Yandaş Yeni Şafak gazetesinin İnönü’nün Atatürk’ü zehirletmekle suçladığı haberinde yayımladığı belgelerin sahteliği ilk anda ortaya çıktı. İlber Ortaylı ‘deli saçması’ dediği haberi ciddiye almamak gerektiğini belirtti

İlber Ortaylı Yeni Şafak'ın manşetini Aydınlık'a değerlendirdi

Yeni Şafak gazetesi dün yayımladığı “Atatürk’ü böyle zehirlediler” başlıklı haberde akıl almaz iddialarda bulunarak Atatürk’ün ölümünden İsmet İnönü’yü sorumlu tuttu. Yeni Şafak, “Cumhuriyet’in kurucu liderine yönelik suikasti kanıtlayan belgeler ilk kez yayınlanıyor” ifadesiyle manşetten yayımladığı haberde “belge” olarak iki mektup yayımlandı. İsmet İnönü, Kasım Gülek, Şükrü Kaya ve Hıfzı Oğuz Bekata arasında geçtiği iddia edilen mektuplarda yer alan ifadeler Atatürk’ün ölümü hakkında “kanıt” olarak sunuldu. Oysa içerik olarak iddia edilen “suikaste” kanıt olmaktan çok uzak olan mektupların sahte olduğu hemen ortaya çıktı.

Ergenekon ve Balyoz tertipleri sırasında benzerine sıkça rastladığımız bir olay gerçekleşti ve yalan haber imalatçıları bir yalanlarını daha ellerine yüzlerine bulaştırdı. Yeni Şafak’ın “tarihi belgeler” diye sunduğu mektupların yazım dili ve yazı fontu, sahteciliği ele verdi. 1962 yılına ait mektupta, yazım karakteri olarak 2009’da piyasaya sürülen Windows 7 Tahoma italic font kullanılması sosyal medya kullanıcılarının dikkatinden kaçmadı.

Şükrü Kaya’nın 30 Haziran 1938’de İnönü’ye yazdığı iddia edilen mektuptaki yazım dili ise, 1930’ların dilinden daha çok günümüzde kullanılan Türkçeye benziyor.

Mustafa Kemal’in “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözü Şükrü Kaya’nın yazdırdığı belirtilen söz konusu belgelerde iki ayrı yerde “doktor” olarak kullanılıyor. Şükrü Kaya imzalı aynı belgenin başında “TBMM Özel” ibaresi dikkat çekiyor. Oysa o tarihlerde özel yerine “Hususi” kelimesi kullanılıyordu.

‘CİDDİYE ALINMAZ AMA DAVA AÇIYORUZ’

Yeni Şafak’ın yalan haberine tarihçilerden ve İnönü ailesinden sert tepki geldi. Haberle ilgili görüşlerini sorduğumuz usta tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Yeni Şafak’ın haberini “deli saçması” olarak yorumladı. “Bu haberi ciddiye almaya değmez” diyen Ortaylı, tarih bilinci olmayanları ciddiye alıp yanıt vermek istemediğini belirtti.

İsmet İnönü’nün torunu ve CHP milletvekili Gülsün Bilgehan da Yeni Şafak’ın haberini tıpkı Ortaylı gibi “deli saçması” sözleriyle değerlendirdi. Yeni Şafak’ın haberini ciddiye almadıklarını söyleyen Bilgehan yinede dava açacaklarını belirterek, gazetemize şu açıklamayı yaptı:

“Yeni Şafak’ın haberi bugünün gülünç konusu olarak gündeme geçti. Atatürk ve İnönü ile ilgili iddialar saçmalık düzeyindeydi artık deli saçması oldu... İnönü Vakfı ve İnönü Ailesi olarak bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Belgelerindeki yanlışlar amatör kullanıcılar tarafından bile farkediliyor. Bu kasıtlı yalanı çok ciddiye almasak da kişi hak ve itibarını ihlal suçundan dava açacağız.” Bilgehan “Neden İnönü hedef alınıyor?” sorumuza “Bu yöntemle içten zehirleme teşebbüsü var. Atatürk ve İnönü’nün Türkiye’de milyonlarca torunu var” cevabını verdi.

CEMAAT’İN ERGENEKON YALANLARI GİBİ

Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’ün dünkü yazısı haberi yapmalarının ardındaki niyeti gösterir cinsten. Karagül’ün “Dün Atatürk’ü zehirleyenler bugün Türkiye’ye savaş açtı” başlıklı yazısında “Atatürk’e suikast kuranların AKP’yi devirmeye çalıştığı” iddia edilerek hükümet savunuculuğu yapıldı. Karagül, “CHP’nin karanlık tarihini ortaya koyuyoruz” dediği yazısında “içerideki vesayetçi iktidar odakları” olarak tanımladığı yapıyı, Türkiye’deki geçmiş ve gelecekteki bütün “felaketlerden” sorumlu tuttu. Karagül, Atatürk suikastinden, Menderes’in idamına, Gezi Parkı eylemleri ve yolsuzluk operasyonundan, Adliye baskını ve Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırıya kadar herşeyin arkasında olduğunu iddia ettiği yapının hükümeti devirmek istediğini savunarak iktidara destek çağrısı yaptı.

Aydınlık