Milli Anayasa Hareketi: Müdafaa-i Hukuk'un yaptığını biz de yapıyoruz! 27 Mart'ta Ankara'dayız
27 Mart’ta Ankara’da gövde gösterisi yapmaya hazırlanan Milli Anayasa Hareketi’nin sözcüleri Birgül Ayman Güler, Hasan Korkmazcan ve Utku Reyhan, ‘Bölücü Anayasa konusundaki mücadelemiz Cumhuriyet için ‘90 yıllık reklam arası’ ya da ‘enkaz’ diyenler hak ettiği sonuçlarla karşılaşıncaya kadar devam edecektir’ dediler
İki yıl önce başarısız kılınan “Yeni anayasa” çabaları bugünlerde yeniden başlatıldı. Türkiye’nin milli güçleri de yeniden toparlandı ve harekete geçti. Milli Anayasa Hareketi sözcülerinden 24. Dönem CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler, TBMM eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Utku Reyhan ile yeni anayasa sürecini ve Hareket’in hedeflerini konuştuk. Sözcüler, 27 Mart’ta bütün yurttaşları Ankara’ya davet ediyorlar.
| Yeni Anayasa girişimine neden karşısınız? Hangi tehlikeleri barındırıyor? Amacı nedir?
BİRGÜL AYMAN GÜLER: “Yeni anayasa”nın amacı açık. “90 yıllık reklam arası, 90 yıllık enkaz”dan bahsedenler, yeni anayasayla birlikte Cumhuriyetle hesaplaşacaklarını ilan ettiler. Yeni anayasa, ulusun egemenlik hakkını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Yeni anayasa yapmak isteyenlerin hepsi “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, Türk milleti bu yetkiyi şöyle kullanır” cümlesine düşman kesilmişler. Hazırladıkları taslaklarda deniyor ki “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, nokta!” Hangi milletin? Milletin adı yok. 66. maddedeki “Türk vatandaşlığı” ve 6. maddedeki “Egemenlik Türk milletinindir” hükmünü silmek ortadaki apaçık kanıtlardır.
| “Masadan kalkın” önerileriniz hangi partilere yöneliktir. Çağrınız AKP ve HDP’li vekiller için de geçerli mi?
BİRGÜL AYMAN GÜLER: Yeni Anayasa konusunda en istekli olanlar AKP ve HDP. “Yeni anayasa olmaz, en fazla anayasa değişikliği olur diyenler” ise CHP ve MHP. Dolayısıyla ilk çağrımız CHP ve MHP’ye. “Bu masaya oturmayın. Masaya oturduklarınızın niyetleri farklı” diyoruz. AKP’ye de “Kendine gel, Türkiye’nin geleceğini karartma, bu girişimden vazgeç” diyoruz. HDP’ye de sesleniyoruz. Emperyalizm ile işbirliği yapan hiçbir hareket kendi için iyilik bulmamış. Bu maceradan vazgeçmesini bekliyoruz ve ümit ediyoruz.
| Milli Anayasa Hareketi’nin programı nedir? Başlıca gerekçeler, ortak noktalar neler oldu?
UTKU REYHAN: Amacımız daha önce rafa kaldırılan ve Türk milletinin egemenlik hakkını gasp etmek üzere tekrar hortlatılan yeni anayasa girişimlerini bertaraf edecek, 90 yıllık enkaz diyenleri ve bunu ortaya atanları enkaz haline getirecek bir cephe inşa etmek. Milli güçleri bir araya toplamak ve Türk milletinin egemenliğine karşı yapılan bu anayasa saldırısına karşı en geniş cepheyle karşı koymak. Ortaya çıktığı andan itibaren “Türkiye, Türk milleti, Cumhuriyet” derdi olan kesimleri bir araya getirmiş ve ortak bir hedefe doğru yürümektedir.
‘DAHA ÖNCE BAŞARDIK, YİNE YAPARIZ’
| Daha önceki anayasa girişiminin sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? O girişim neden başarılı olamadı? Halk inisiyatifinin etkisi oldu mu?
HASAN KORKMAZCAN: Çözüm süreci başladığında nihai hedefi anayasa değişikliğiyle o çalışmaları bir anayasa metnine dönüştürmekti. Yandaş STK’lar harekete geçirildi, akil adamlar bunun magazin tarafını oluşturdular ama başarılı olamadılar. Çünkü milli güçler onların ummadığı şekilde direnç gösterdi ve hem akillerin çalışmalarını sonuçsuz bıraktı hem de bölünme sürecine mani oldu.
UTKU REYHAN: O dönem Milli Anayasa Forumu hareketi oldu. 200’e yakın toplantı yapıldı ve 500 bine yakın yurttaş harekete geçirildi. Yeni anayasacılar da halk toplantıları yapmak istediler fakat fiyaskoyla sonuçlandı. Hatta Cemil Çiçek’in “Halk ilgisiz, nasıl yapacağız” gibi yakınmaları olmuştu. Bunu yapamamalarının iki temel nedeni var. Birincisi Türk milletinin böyle bir talebi yok. İkicisi Türk milletinin geleneği, Cumhuriyetin genleri bunu kabul etmiyor. Büyük bir karşı duruş örgütledik ve vazgeçmek zorunda kaldılar.
BİRGÜL AYMAN GÜLER: Bu doğru. O dönemde ben parlamentodaydım ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını sürdürüyordu. Parlamentodan bakışta Milli Anayasa Forumunun yarattığı etkiyi çok net şekilde görmek mümkündü. Türkiye’nin bir yanlışa sürüklenmemesi bakımından en temel etkilerden birini yaratan Milli Anayasa Forumu’ydu. Bugünkü çalışmalar o deneyimin üzerine inşa edildi.
‘İKİ CEPHE KARŞI KARŞIYA’
| Milli Anayasa Hareketi kimlerden oluşuyor? Bu hareketi tasarlarken kimlere çağrı yaptınız? Olumsuz geri dönüş aldınız mı?
HASAN KORKMAZCAN: Milli çizgide hareket eden bütün siyasi ve sosyal güçlere çağrıda bulunduk. Aynı şekilde TBMM’de görev yapan yeminleri gereği anayasaya ve rejime sadık kalma sorumluluğunda olan kişilere de çağrıda bulunduk. Bugüne kadar olumsuz cevap veren olmadı.
UTKU REYHAN: AKP iktidara gelirken “Türkiye değişecek, dönüşecek, askeri vesayet bitecek” diyen, 2010 referandumunda “yetmez ama evet” diyen, Ergenekon ve Balyoz sürecinde “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyen grup şimdi de “yeni anayasa istiyoruz” diyor. Şimdi bu süreçte bunların karşısında kim yer aldıysa, Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen, Ergenekon ve Balyoz sürecinde Türk askerine ve Türk aydınına sahip çıkan, referandumda da “hayır” diyen kuvvetler bugün de yeni anayasa saldırısına karşı savaşıyor. Dolayısıyla aynı cepheler yine karşı karşıya. Milli Anayasa Hareketi’ni iki yönüyle açıklamak gerekirse; birincisi Türkiye’nin siyasi yelpazesinin halkçı, milliyetçi, sosyalist unsurlarından oluşuyor. İkincisi de Türkiye’nin en kuvvetli demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinden oluşuyor. Dolayısıyla hem siyasi hem de halk içine kök salma açısından önemli isimler yer alıyor.
| Yeni katılımlar bekliyor musunuz?
HASAN KORKMAZCAN: 24. dönemde Meclis’teki girişimi sonuçsuz bırakan güçlere bu hareketle birlikte daha büyük güçlerin katılacağını umuyoruz. O günden bugüne toplum yeni anayasa savunucularının Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşmanın bir alanı olarak anayasayı seçtiklerini gördü. Onun için kitleler halinde Milli Anayasa Hareketi’nin destekleneceğini umuyoruz.
| Hareketinizin işlevi yeni anayasadan vazgeçildiğinde bitecek mi?
HASAN KORKMAZCAN: Karşı tarafın söylemleri de aradan geçen süreci bir enkaz süreci, reklam arası gibi sözlerle ifade ediyorlar. Bu Milli Anayasa Hareketi’nin hangi zeminde bulunduğunu ifade ediyor. Böyle olunca bizim varlığımız ve mücadelemiz bu tehdit ortadan kalkıncaya kadar, ayrıca bu iktidar döneminde milli, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinde ne kadar aşındırma yapıldıysa o aşındırılmalar ortadan kaldırılıncaya kadar ve Türkiye’ye dış güçlerin desteği ve yardımıyla savaş açmış olan işbirlikçiler hak ettiği sonuçlarla karşılaşıncaya kadar devam edecektir.
GÜLER: MÜDAFAA-İ HUKUK’UN YAPTIĞINI BİZ DE YAPIYORUZ
| Yeni anayasa sürecine farklı gerekçelerle karşı çıkan çevreler var. Milli Anayasa Hareketi’nin farkı nedir?
BİRGÜL AYMAN GÜLER: Parlamenter rejimi değiştirip Başkanlık rejimini getirmek kendi başına bir problemdir ve rejim tartışmasıdır. Ama bunlar rejim tartışmasını da aştılar. Bu nedenle Milli Anayasa Hareketi “Temel mesele Başkanlık sistemi getirilmek istenmesidir” demedi. “Temel mesele yeni anayasacılar tarafından ulusal egemenlik hakkımızın elimizden alınmak istenmesidir. Bu amaçla Başkanlık sistemi, bu amaçla federasyona benzer yönetim yapıları ve özerklikten bahsedilmektedir” dedi. Milli Anayasa Hareketi’nin farklılığı bu noktada. Bu çok kritik öneme sahip.
HASAN KORKMAZCAN: Yani biz anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 3 maddesi ve onları koruyan “4. madde kırmızı çizgimizdir” diyenlerden farklı bir konumdayız. Zaten onu yapamazlar. Asıl mesele vatandaşlık terimi ve Türk milletinin egemenliğiyle kimliğinin tartışılması meselesidir. Adeta Sevr’e dönüş ile Lozan karşılaştırması makasında bulunuyoruz. Onun içindir ki halk tarafından reddedildiği bilinen proje sürekli gündemde tutuluyor. Bir boşluk yakalayıp veya işbirlikçilerin kendilerini çok güçlü olduklarını zannettikleri bir zaman kollayıp Türk milletinin başına bu çuvalı geçirmek istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz.
BİRGÜL AYMAN GÜLER: “Sevr ya da Lozan makasında” ifadesi çok isabetli bir ifade oldu. Çünkü Sevr’e karşı egemenlik hakkını savunanlar o zamanın Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti yani Rumeli’de ve Anadolu’da Milli Haklarımızı Koruma Topluluğu. Bugün ordayız. Milli Anayasa Hareketi olarak yaptığımız şey budur. Ulusal varlığımızı, varlığımızın bize verdiği hakları elimizden almak isteyenlere karşı koruma direnişi. Milli Anayasa Hareketi, Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetinin yaptığını yapıyor bugün.
‘27 MART’TA TÜRKİYE ANKARA’YA AKACAK’
| Milli Anayasa Hareketi somut olarak ne yapacak?
HASAN KORKMAZCAN: Bu hareket ve bu harekete katılanlar başta halkı aydınlatma görevi sürdürmektedirler. Bunun için yayınlar, sosyal medya yoluyla bilgilendirmeler, konferanslar, paneller, salon toplantıları ve büyük eylemler gibi sıralayabileceğimiz eylem alanlarımız var.
BİRGÜL AYMAN GÜLER: Milli Anayasa Hareketi’nin kamuoyuna açıklanışında 12 maddelik bir savlar belgesi yayınladık. Orada “Anayasa Uzlaşma Komisyonu bu yıkıcı saldırıya meşruiyet kazandıran bir masadır. CHP, MHP bu masadan kalkmalıdır” demiştik. Geçtiğimiz günlerde Anayasa Uzlaşma masası dağıldı. Milli Anayasa Hareketi bu açıdan birinci pratik hedefine erişmiş oldu. Şimdi hukuk dışı yollarla yeni bir anayasa kotarma girişimlerine tanık oluyoruz. Asıl başarımız ise AKP’yi ve HDP’yi “Yeni anayasa macerası kaybedilmiş bir serüven, biz en iyisi bundan vazgeçelim” deme noktasına getirmek olacaktır.
UTKU REYHAN: Yaklaşık 100 kişilik konunun uzmanları olan isimler var. Bu isimler bütün Anadolu ve Trakya’yı dolaşarak bu gerçeği millete anlatacak. İkincisi mücadelenin başka evrelerinde demokratik yollarla yürüyüşler, mitinglerle milletimizi seferber edeceğiz. Burada en önemli merhale olarak 27 Mart’ta yapacağımız çıkışı görüyoruz. Orada 81 ilden gelecek temsilciler bir araya gelecek ve büyük bir kurultay yapacağız. Bütün iddialarımızı kamuoyuna açıklayacağız ve bir anlamda çalışmalarımıza başlangıç olacak. Şu anda da hemen hemen bütün illerimizde Milli Anayasa Hareketi oluşturma çalışmalarımız sürüyor. / Aydınlık gazetesi