Barajlar ve HES’ler için ihtar vakti!

Türkiye’nin dereleri İstanbul’da düzenlenecek olan Barajlar ve HES Fuarına karşı isyan bayrağı açtı!

Barajlar ve HES’ler için ihtar vakti!

Yusuf Yavuz

Türkiye’nin dört bir yanındaki derelerden Baraj ve HES Fuarı’na sert tepki geldi. Akdeniz’den Karadeniz’e kadar çok sayıda sivil toplum örgütü ve vadi temsilcisi, 13-15 Şubat tarihleri arasında DEMOS Fuarcılık tarafından organize edilen Barajlar ve HES Fuarı’nın iptal edilmesi için şirket yetkililerine seslenerek, “Bu organizasyondan vazgeçmenin maddi bir bedeli olacağının farkındayız ancak, başarısız ve ahlaken onaylanamayacak bir fuar yapmaktansa, zarara razı olup iptal etmek daha akılcı bir davranış olacaktır” çağrısında bulundu.

Aralarında Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi, Derelerin Kardeşliği Platformu ile Antalya, Muğla, Mersin, Isparta ve Tunceli’den vadi temsilcilerinin olduğu çok sayıda sivil toplum örgütü, ortak bir bildiri hazırlayarak İstanbul’da Barajlar ve HES Fuarı düzenleyen organizasyon şirketinin bağlı bulunduğu TÜFOD adlı derneğe fuarın iptal edilmesi çağrısında bulundu.

DERELERDEN BARAJLAR VE HES FUARINA SON UYARI

Ocak ayı başında fuarı organize eden DEMOS Fuarcılık şirketine fuarın iptal edilmesi çağrısında bulunan yaşam savunucuları, şirket bu konuda geri adım atmayınca ülke genelindeki platformlarla bir araya gelerek ikinci ve son kez uyardı. Tepkilere neden olan fuarın iptal edilmemesi durumunda İstanbul’da protesto eylemleri yapılması planlanıyor.

SİT ALANLARI BİLE HES YIKIMINA AÇILDI

DEMOS Fuarcılık şirketinin de üyesi bulunduğu Tüm Fuar Organizatörleri Derneği’ne (TÜFOD) ortak bir çağrı mektubu yayınlayan yaşam savunucuları, “ülkemizde HES serüveni özellikle 1980 sonrası başta Karadeniz’de Fırtına vadisinde başlamış, giderek tüm ülkeye yayılmış, AKP iktidarı ile birlikte zirveye ulaşmıştır. Neredeyse HES projesi yapılmayan hiçbir akarsu, nehir, dere kalmamıştır. Akarsulardan enerji elde etmek bahanesiyle tüm vadilerin (doğal ve arkeolojik SİT alanları dâhil) ve suların kullanım hakkı 49 yıllığına HES şirketlerine verilmiştir. Tüm ülkenin suları ve vadilerinde yaklaşık 8 binin üzerinde HES yapılması düşünülmektedir. Bu HES projeleri tamamen masa başında hazırlandığından yöre insanlarının fikri alınmamıştır. Yöre insanı bu HES projelerinden ancak köylerine iş makineleri geldiğinde haberdar olmaktadır. Başta yöre insanlarını ‘size aş, iş vereceğiz’ diye ikna eden HES şirket yetkilileri köylülerin dava açmasını önlemektedirler. Köylüler HES inşaatı bitip, HES faaliyete geçince dereler kurumaya başladığında asıl gerçekle yüz yüze gelmektedirler. Tıpkı Alakır’da, Güneysu’da olduğu gibi” görüşünü dile getirdi.

YIKIMIN FATURASI KAZANÇTAN DAHA AĞIR

HES’lerden mağdur olmuş olan yöre insanlarının büyük çoğunluğunun gerektiğinde ineğini satarak davalar açtığı ve davaların hemen tamamının HES’ler aleyhine sonuçlandığına vurgu yapılan mektupta, yargının da HES’lerin hukuksuzluğunu kabul ederek yaşamı alt üst edilen insanların yaşam haklarını iade ettiğinin altı çizilerek, şöyle denildi: “Nehir Tipi HES yapma çalışmaları, bu uygulamanın yapılacağı ekosistem üzerinde oldukça büyük tahriplere neden olmaktadır. Ülkemiz dünyada bitki ve hayvansal kaynakların çeşitliliği bakımından ilk sıralarda yer almaktadır. Biyolojik çeşitliliklerin en yoğun olduğu bu alanlarda yapılacak uygulamalar ekosistemlere vereceği zarar yanında biyolojik çeşitliliğimizin de hızla yok olmasına neden olmaktadır. Bu süreci daha da hızlandırmamak gerekmektedir. Biyolojik zenginliğimizi gelecek kuşaklara taşımamız bizim en önemli sorumluluklarımızdan birisini oluşturmaktadır. Yöre halkının kullanımı için verilmesi planlanan su miktarının, ekolojik gereksinimleri göz ardı ettiği yapılan bilimsel alanda çalışma yapan bilirkişi raporlarıyla ortaya konulmuştur. Unutulmamalıdır ki, ekolojik bozulmaların düzenlenmesi için gereken yatırım miktarı HES’lerden elde edilecek kazanımların oldukça üzerindedir. HES yapılan vadilerde doğanın bozulmasından sonra yapılan sözde onarımlar ise doğanın ilk anındaki durumundan son derece uzak ve yapay bir düzenleme şeklinde kalmaktadır. Bu alanlarda tekrar doğanın eskisine yakın bir işleyişe kavuşabilmesi için binlerce yıla ihtiyaç vardır.

‘HES’LER PAHA BİÇİLMEZ YOKOLUŞA NEDEN OLUYOR’

HES çalışmaları yöredeki yaşamsal ve toplumsal dengeleri onarılmaz biçimde bozmaktadır. Toplumlar arasında ciddi parçalanmalara neden olmaktadır. Adaletli bir yöresel kalkınmaya olumsuz etkilerde bulunmaktadır. Yine unutmamamız gereken önemli bir noktayı da; yöre insanları arasındaki binlerce yıldır süre gelen diyalog ve iletişimin bu uygulamalarla ortadan kaldırıldığı oluşturmaktadır. Bu ise bir başka değer biçilemez yok oluşa neden olmaktadır. Bunun adı, kültürel yozlaşma ve bozulmadır.

‘TOPLUMU GEREN BU GİRİŞİM ÜLKEYE YARAR DEĞİL ZARAR GETİRECEK’

Şimdi, 3 bakanlığın yeni yönelimleriyle, hızını azaltma yolunda olan bu en hafif tabirle ‘talihsiz’ işletme biçimlerinin piyasasını canlandırmaya yönelik böyle bir fuar organize etmek, ne mantıkla, ne de ticari ahlakla uyuşmamaktadır. Yeni yeni HES’leri teşvik etmeye yönelik bu girişim, ülkemize yarar sağlamayacak, yalnızca yeni bölgelerde yaşamsal önemdeki alanların katledilmesinin, yeni hukuk mücadelelerinin, asayiş problemlerinin önünü açacaktır. Dahası bu yönde ortaya konacak bir fuar etkinliği etkinlik süresince ciddi toplumsal tepkileri de ortaya çıkaracaktır. İçerisinden geçtiğimiz bu sorunlu dönemde toplumun daha da gerilmesine neden olacak bu tür yaklaşımlardan kaçınmak sorumlu bir toplumsal duyarlılık olacaktır.

‘GEREĞİNİ YAPIP FUARI İPTAL EDİN!’

Talebimiz, üyeniz olan DEMOS Fuarcılık’ın bu fuardan vazgeçmesi için kendilerinin ikna edilmesidir. Bu organizasyondan vazgeçmenin maddi bir bedeli olacağının farkındayız ancak, başarısız ve ahlaken onaylanamayacak bir fuar yapmaktansa, zarara razı olup iptal etmek daha akılcı bir davranış olacaktır, bunu kendilerine izah ediniz. Bu fuar, bütün fuarcılık camiasına zarar verecektir. Konuyu ciddiyetle irdelemenizi ve gerekeni yapıp, üyenizin bu girişimden vazgeçmesini sağlamanızı bekliyoruz.”

AKDENİZ VE KARADENİZ’İN DERELERİ BİR ARAYA GELDİ

Tepkilere neden olan fuarın iptal edilmesi için ilgili derneğe de gönderilen çağrı mektubuna, Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi, Torosların Sahipleri Platformu, Tarsus Boğazpınar Köyü Platformu, Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu, Manavgat Değirmenözü Köyü HES Karşıtı Platform, Manavgat Ahmetler Kanyonu Koruma Platformu, 14 bileşenden oluşan Kemer Sivil Toplum Platformu, Kemer Kuzdere Gönüllüleri, Kumluca Karacaören Koruma Derneği, Finike Gökbük Kültür Dayanışma Derneği, Kaş Çevre Platformu, Fethiye Saklıkent Platformu, Akdeniz Derelerin Kardeşliği Platformu, 40 bileşenden oluşan Karadeniz Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) ve Dersim Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Girişimi imza koydu.

FUAR İPTAL EDİLMEZSE EYLEM YAPACAKLAR

Vadi temsilcileri ve sivil toplum örgütleri fuarın iptal edilmemesi durumunda eylem yapmaya hazırlanırken, konuyla ilgili görüşlerine başvurmak için telefonla ulaştığımız DEMOS Fuarcılık şirketi yetkililerinden ise tepkilerle ilgili her hangi bir açıklama yapılmadı.

ulusalkanal.com.tr

hes baraj