Boğaziçi Üniversitesi'nde Rusya Araştırmaları Çalıştayı düzenlenecek

Konferansın ilk gününde Prof. Dr. İlber Ortaylı bir oturumun konuşmacısı olurken, ikinci gün Sovyet arşivlerindeki önemli çalışmalarıyla Ermeni Soykırımı Yalanı'nı ortaya koyan Dr. Mehmet Perinçek ders verecek.

Türk-Rus ilişkilerinin daha da sağlamlaştığı bir dönemde Türk Tarih Kurumu'nun da desteklediği ve açılış konuşmasını yapacağı sempozyum, şimdiden öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Boğaziçi Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nden etkinliğe ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Türkiye ve Rusya, hem imparatorluklar döneminde hem de 20. yüzyılda çok yakın bir ilişki ve etkileşim içinde oldu. Bu noktadan bakınca iki ülkenin tarihini karşılıklı biçimde ele almak, iki ülkeyi de daha iyi tanımak için önemli bir kapı açabilir. Bunun önünde görebildiğimiz engellerden biri iki ülkenin birbirini çoğunlukla Batı kaynakları ile öğrenmeye çalışmış olması. Bu çalıştayın esas önemi, ilk kaynaklardan, aracısız şekilde Türk ve Rus akademilerini, tarihçilerini bir araya getiriyor olması. Türk Tarih Kurumu'nun desteğiyle ve Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi'nden değerli akademisyenlerin çabalarıyla Kulübümüz ev sahipliğinde yapılacak etkinliğin iki ülkenin birbirini bilimsel temelde daha iyi tanımasına katkı sunacağını düşünüyoruz.

Ayrıca bu Çalıştay'ın son dönemde çok önemli adımlarla hızla gelismekte olan Türk-Rus dostluğunu pekiştirmesini ve daha ileri çalışmalara, birlikteliklere ön ayak olmasını diliyoruz.

Türk-Rus ilişkileri gerek Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında gerekse daha öncesinde sıcaklığını hep korumuş ve iki ülke kimi zaman dostlukların pekiştirirken kimi zamanda çatışmanın eşiğine gelmiş yada çatışmıştır. Tüm bu etkileşim uzun yıllar devam ederken iki ülkenin karşılıklı tarihi konuların incelemelerini yapmasının objektif tarih anlayışına daha çok katkı sunacağını düşünüyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü olarak bu tarz büyük etkinlikler yapıyoruz, geçen sene Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden öğrencilerin, akademisyenlerin ve siyasetçilerin katılımıyla Atatürk Sempozyumu düzenlemiştik. Fakat bu tarz bir bilimsel çalıştay Türkiye'de neredeyse ilk ve çalıştaya Moskova Lomonosov Devlet Üniversitesi'nin ve Türk Tarih Kurumu’nun destek vermesi bizim için ayrıca çok önemli. Dahada önemlisi son dönemde gelişen Türk Rus ilişkileriyle beraber bu Çalıştay'ın yeni akademik çalışmalara ve iki devletin birbirini daha çok tanımasına sebep olmasını temenni ediyoruz.

Etkinliği duyurmaya başladığımız andan itibaren öğrencinin ilgisi çok yüksek bu yüzden arkadaşlarımızın ve okul dışından vatandaşlarımızın konferansa basın ve sosyal medya üzerinden canlı ulaşması için yoğun çaba gösteriyoruz."