ABD’den uçaklarda elektronik eşya yasağı açıklaması
İç Güvenlik Bakanı Kelly, ABD’de gelen ve giden tüm uçuşlarda yolcu kabinlerine elektronik eşya alma yasağı getirebileceklerini açıkladı
ABD İç Güvenlik Bakanı John Kelly ABD’de gelen ve giden tüm uluslararası uçuşlara elektronik cihaz yasağı getirebileceklerini söyledi.
Amerikan Fox News televizyonuna konuşan Bakan Kelly, “Gerçek bir tehdit var. Havacılığa karşı birçok tehdit söz konusu. Bir uçağı havadayken patlatmak teröristlerin gerçekten de çok istediği bir şey.” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Rus yetkililerle Oval Ofis'te DEAŞ’ın uçaklarda laptoplara yerleştirilmiş bombalarla saldırı düzenleyeceğine yönelik istihbarat bilgileri paylaştığına dair haberleri hatırlatılarak, bu bağlamda yönetimin tüm uçuşlara yönelik bir saldırıya karşı elektronik cihazları yolcu kabinine alınmasını yasaklaması söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Kelly, yasak getirebileceğini söyledi.
Söz konusu yasağa ne zaman karar vereceğine yönelik bir soruya Kelly, şu yanıtı verdi:
"Halen istihbaratı takip ediyoruz. Çok çok iyi haber ise biz tekrar dünyadaki ortaklarımızla çalışmaya başladık. Havacılık güvenliği konusunda çıtayı şimdikinden çok daha yukarı çıkaracağız. Yeni teknolojiler de yolda. Güveneceğimiz bu teknolojiler çok yakında geliyor ama bu çok karmaşık bir tehdit ve ben de nereye doğru evrildiğini görene kadar kararı saklı tutacağım.”
ABD'de İç Güvenlik Bakanlığı Mart ayında ülkeye seferleri bulunan bazı yabancı havayolu şirketlerinin uçuşlarına sınırlandırma getirmişti. Cep telefonundan daha büyük elektronik eşyaların yolcu kabinlerine alınması yasaklanırken tıbbi cihazlar ve cep telefonları ise yasak kapsamına girmiyor. Yasak getirilen ülkeler arasında Mısır, Ürdün, Katar, Fas, Suudi Arabistan, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri bulunuyor.
Kushner’in Ruslarla irtibatı büyük bir sorun değil
Gün içerisinde NBC televizyonuna da konuk olan Kelly, Trump göreve başlamadan önce, damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’in gizlice Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ekibiyle doğrudan iletişim kurmaya çalışmasının büyük sorun olmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Jared’i tanıyorum. Muazzam bir adam, mütevazi bir adam. Tek derdi gerçekten de ulusudur. Dolayısıyla başka ülkelerle çok farklı gizli veya açık iletişim kanalları kurmanın birçok yolu var. Jared ile ilgili olarak burada büyük bir sorun görmüyorum.”
Söz konusu tartışmanın göreve başlamadan önce olduğunu hatırlatan Kelly, gerek dost gerekse düşman ülkelerle iletişim kanalları inşa etmeye çalışmanın zekice olduğunu savundu.
Kelly, “Gizli kanallar her yönetimin çokça kullandığı bir şey, gizli iletişim kanalı başka insanlarla bir iletişim kurma yoludur. Örneğin basına açık değildir ancak sırdır anlamına gelmez, oradan çıkan bilgi hükümetten saklanmıyor." değerlendirmesini yaptı.
"İstihbarat sızıntıları ihanete yakın bir şey"
İngiltere'nin Manchester kentindeki saldırının failiyle ilgili istihbarat bilgilerinin New York Times gazetesine sızdırılmasına da değinen Kelly, şunları kaydetti:
“Bu tür yüksek gizliliği olan bilgileri rutin olarak sızdırıyorsanız bu ihanete yakın bir şeydir. Sızıntı nereden geldi bilmiyorum ama her zaman olduğu gibi olaydan hemen sonra mevkidaşımı aradım ve taziyelerimi ilettikten sonra kendileri bu konuyu açtı ve şayet sızıntı ABD’den yapılmışsa bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. İnsanlar neden böyle bir şey yapıyorlar bilmiyorum ancak ihanet değilse de bu ihanetin sınırında bir şeydir.”