Başkanlık Amerikan projesidir

“MERKEZ sağ”ın önde gelen isimlerinden Burhan Özfatura, “DP, Anavatan, BBP ve MHP’nin de tabanı, genel başkanlarının tersine ‘hayır’ diyor. Bu seçim sağ-sol seçimi değil, demokrasi ve hukuk düzenine karşı olanlarla olmayanlar arasında bir seçim. Hayır çıkarsa ülkenin kurtuluşu olacaktır. Evet çıkarsa Türkiye karanlık bir çağa girecek, can ve mal güvenliği sıfır olacak. Türkiye, Allah korusun bölünecek” diye konuştu. Burhan Özfatura ilk kez Turgut Özal döneminde siyasete atılıp ismini duyurdu. İzmir’in ANAP ve DYP adına iki dönem Büyükşehir Belediye Baş- kanlığını yürüttü.Özfatura’ya Başkanlık sisteminin nereden çıktığını sorduk, hiç ikiletmeden “Amerika’dan geldi. İktidarın projesi değildir. ABD’nin, İngiltere’nin ve ABD’nin patronu İsrail’in projesidir. Dış baskıların sonucunda dikte ettirilen bir şeydir” diye yanıtladı. “ABD bu projeyle ne bekliyor?” dedi- ğimizde söyledikleri ise daha çarpıcı: “1 Mart tezkeresinin rövanşıdır. Meclis’i ikna edemediler. Ergenekon’la ordumuzu zaafa uğrattılar, şimdi de Meclis gidiyor. Kendi adamları, ‘Tek adamı ikna etmek daha kolay’, diyor. Tabii, iktidardan düşürmeleri kolay... Türkiye’nin bölünmesi, bağımsız Kürdistan -ki, aslında Doğu Ermenistan projesidir- projesinin gerçekleşmesi için, hain Barzani’nin yardımlarıyla Türkiye’ye baskı yapılmıştır. Peki neden yürürlülük tarihi 2019’dur? Muhtemelen Türkiye’yi yönetenler ‘belki bu sürede baskı ve şantajlardan kurtuluruz’ diye zaman kazanmak istemiş olabilirler, diye düşünüyorum. Aslında ‘hayır’ çıktığı zaman Cumhurbaşkanı da rahatlayacak. Ona da iyilik olacak.”

ÖZAL BAŞKANLIK İÇİN NE TEPKİ VERMİŞTİ

Merhum Turgut Özal’ın yakın mesai arkadaşı olan Burhan Özfatura’ya Başkanlık sisteminin geçmişini ve Özal’ın tavrını sorduk. Hala “Turgut Abi” diye söz ettiği Turgut Özal döneminde baş- kanlık tartışmalarının teorik olarak incelendiğini söyledi ve şunları aktardı: “Özal’la DPT görevinde olduğum zamandan beri tanışıyordum. Ben de hesap uzmanıydım. Bir araştırma ekibindeydik, bize projeler verirdi. ANAP döneminde Turgut Abi her konuyu bizim önümüze atardı. Mesela, tam tersi düşünmesine rağmen eyalet sistemi, başkanlık sistemi dahil çok çeşitli konularda araştırma yapmımızı ve mü- zakere etmemizi sağlardı. Ama hiçbir zaman bugünkü gibi maddesel olarak bir tasarı hazırlanmamıştır. Olayı hiç fiiliyat bazına sokmadı, sadece teorik olarak inceletti. Peki o zaman da ABD’nin bir dahli olup olmadığı şeklindeki sorumuza ise, biraz da üstü kapalı olarak şu yanıtı verdi: “ABD bazı kendi çıkarları için baskı yapardı. Rahmetli Turgut Özal, ‘ben bunu halkıma kabul ettiremem, prestijim de kaybolur’ diye sallıyordu. Yani, her türlü baskıya evet demiyordu...”

Füsun İkikardeş/ Aydınlık