Sözcü yazarı Soner Yalçın: Yazık... Erbakan'ı hiç anlamamışlar

Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, bugün 'Erbakan farkındaydı' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yalçın, yazısında, "Gündem artık ne? Neyi konuşuyor-tartışıyoruz: 28 Şubat'ı… Bu, kripto FETÖ elemanlarının büyük başarısıdır: FETÖ'nün darbesi unutturuldu" ifadelerini kullandı

Sözcü yazarı Soner Yalçın: Yazık... Erbakan'ı hiç anlamamışlar

İşte Soner Yalçın'ın yazısı:

"Tarih: 8 Temmuz 1996.

– Fethullah Gülen'in nefret ettiğiErbakan başbakan oldu.

Erbakan'ın (D8 kurması gibi) dış ve (banka kararları gibi ) iç politik icraatları, ABD-İsrail ve itibarıyla Gülen'i rahatsız etti.

Diğer yanda…

Soğuk Savaş'ın bitimiyle Türk Ordusu içinde “ABD-NATO dışında yeni müttefikler kurulmalıdır” diyen kadrolar öne çıkmaya başladı. Birden…

Erbakan ile bu askerler “gericilik-ilericilik” çatışmasıyla karşı karşıya getirildi. Dönemin ruhunu şu slogan yansıtıyordu: “Türkiye, İran olmayacak!” (Ne tesadüf! En büyük İran düşmanı Gülen'di! Neyse.)

Tarih:28 Şubat 1997.

Milli Güvenlik Kurulu “gericilikle mücadeleyi esas alan” bir dizi karar açıkladı. Başbakan Erbakan kararları imzaladı.

Erbakan aslında neyi imzaladığını çok iyi biliyordu! Şöyle…

Erbakan'ın başbakanlığından önce “irtica” nedeniyle TSK'dan bakın kaç subay-astsubay ihraç edildi:

1990'da 2 subay, 43 astsubay; 1991'de 1 subay, 21 astsubay; 1992'de 2 astsubay; 1994'de 2 subay; 1995'te 2 subay, 1 astsubay…

Sayı giderek düşüyordu. Birden…

Erbakan'ın başbakan olduğu 1996'da 11 subay, 10 astsubay ordudan atıldı.

Erbakan'ın başbakan olduğu 28 Şubat kararlarından sonra 1997'de 59 subay, 73 astsubay ordudan atıldı.

Bir yıl sonra 1998'de atılanların sayısı ise şöyleydi: 42 subay, 31 astsubay.

Erbakan'dan sonra sayı azaldı: 1999'da 7 subay, 8 astsubay; 2000'de 5 subay, 6 astsubay; 2000'de 1 subay; 2003'de 2 astsubay…

AKP döneminde ise bırakın atılmayı kolayca terfi alanların tamamı darbeci oldu!

Erbakan atılan subayların FETÖ mensubu olduğunu biliyor muydu?

Bu soru önemlidir…

1997'ye değil 2012'ye bak

Evet…

Fethullah Gülen, rahmetli Erbakan'dan nefret ederdi!

Erbakan'ı terk edenler bunu bilerek Gülen ile ittifak kurdu. Paralel örgütlenmesine göz yumdular. Ve bakınız…

Tarih: 12 Nisan 2012.

Sabaha karşı askerlere 28 Şubat gözaltıları başladı. Bu bir büyük operasyonun parçasıydı.

Aynı yıl…

İlker Başbuğ Silivri zindanına atıldı.

– MİT'e operasyon yapıldı; Hakan Fidan tutuklanacaktı.

– Balyoz Davası'nda ağır kararlar verildi.

– TBMM, Darbeleri Araştırma Komisyonu kurup 28 Şubat'la ilgili FETÖ mensubu gazetecileri dinledi.

İşin özünde… 28 Şubat da FETÖ operasyonuydu.

Şu tesadüf mü:

– 28 Şubat soruşturmasını yapan, iddianameyi hazırlayan Başsavcı Vekili Mustafa Bilgili aynı zamanda “Kozmik Oda Savcısı” idi. Bugün FETÖ Davası'ndan Sincan Cezaevi'nde tutuklu. Yardımcısı Savcı Kemal Çetin meslekten atıldı.

– 28 Şubat tutuklamalarına karar veren Hakim Mustafa Karatay, FETÖ bağlantılı çıktı, meslekten atıldı. Uzatmayayım…

28 Şubat Davası'nda müşteki olan subayların çoğu FETÖ mensubu çıktı .

Davanın “delillerini” bir FETÖ mensubunun getirdiği ve sonradan hazırlatıldığı ortaya çıktı.

28 Şubat Davası'nın FETÖ kumpası olduğu açık. Niye yaptılar:

– Salt AKP'nin gözünü büyülemek mi?

– Salt Türk Ordusu'nu yıpratmak mı?

– Salt FETÖ askerlerini kilit noktalara getirmek mi?

Tüm FETÖ iddianamelerinde, örgütün TSK'ya 1986'da sızmaya başladığı ve bunu 1990'larda artırdığı yazılı.

28 Şubat, ordudaki FETÖ sızıntılarının önüne geçmeye başladı. Meseleyi bilen Erbakan'ın buna itirazı pek yoktu. Çünkü, Milli Görüş'ün -veya Nakşibendilerin vd.- Türk Ordusu'na sızma gibi projesi bulunmuyordu! Gülen sızıntılarının ise farkındaydı. (Erbakan yaşasa ve FETÖ iktidar olsaydı; Erbakan'ı 28 Şubat'tan hapse attırırdı!)

Sonuçta… Şunu sormalıyım:

28 Şubat'ın, FETÖ askerlerini Türk Ordusu'ndan atmasından bugün kimler niye rahatsız?

Ve bakın neler yapıyorlar?

Hangi darbe

– 8 bin 651 asker…

– 1.214 askeri akademi öğrencisi…

– 246 zırhlı araç… -74 tank…

– 37 helikopter…

– 35 savaş uçağı…

– 3 savaş gemisiyle FETÖ darbeye kalkıştı.

(180'i sivil) 248 şehit ve 1.539 yaralıya sebep oldu.

TBMM'yi bombaladı… Başta TRT olmak üzere medya kuruluşlarını ele geçirdi.

Ve daha neler neler…

Peki…

15 Temmuz 2016 FETÖ darbesini AKP iktidarı -başta yurtdışı olmak üzere- kamuoyuna nasıl anlatıyor: Alçak FETÖ… Hain FETÖ…

Sadece sıfatlı-sıfatsız FETÖ… FETÖ… FETÖ…

FETÖ'nün darbeci olduğu, insanları katlettiği, TBMM'yi bombaladığı unutturuldu!

Bu nedenle artık algı şu:

– FETÖ kaçkınları yurtdışında mağdur görülüyor.

– FETÖ gazetecilerine “basın özgürlüğü kahramanı” payesi veriliyor.

AKP, 15 Temmuz sürecinin “iletişim stratejisini” bir türlü kuramadı.

Kurdurmadılar çünkü…. Kripto FETÖ mensupları tıpkı 17-25 Aralık sürecinden sonra bizlerin “FETÖ darbe yapacak” sözlerini nasıl boğuntuya getirdi ise, 15 Temmuz sürecinde de “darbeci FETÖ” sözünü belleklerden sildirdi!

Gündem artık ne? Neyi konuşuyor-tartışıyoruz: 28 Şubat'ı…

Bu, kripto FETÖ elemanlarının büyük başarısıdır:

FETÖ'nün darbesi unutturuldu.

“Darbe” deyince akla 28 Şubat geliyor artık!

Yazık… Erbakan'ı hiç anlamamışlar!"

ulusal.com.tr

sözcü fetö AKP Soner Yalçın Erbakan