İmam Hatip ve Cami eksenli ikinci paralel yapı

İmam Hatip ve Cami eksenli ikinci paralel yapı

F Tipi Cemaatin devlette örgütlenmesi ülke adına beka sorunudur.

Dolayısı ile behemehal tasfiye edilmelidir.

İktidarın bu yapıya karşı başlattığı operasyonu bunun için destekliyoruz.

Ancak bir hususu gözden kaçırmamamız gerekiyor.

AKP iktidarı ve liderliği bu operasyonu devletin geleceği adına yapmıyor.

Kendi kini ve hesapları adına yapıyor.

Büyük tehdit

Öyle çünkü devlette F Tipi paralel bir yapı varsa -ki var- bunun sorumlusu 12 yıldır iktidarda olanlardır.

Dahası eğer bu F tipi yapı 17 Aralık taarruzuna kalkışmasaydı her şey 12 yıldır olduğu gibi devam edecek ve Başbakan asla paralel yapı lafını ağzına almayacaktı.

Diyeceksiniz ki durum bu ise F tipi örgüte karşı yapılan operasyona desteğiniz niye?

Esas olan mikrobu bünyeden atmak ise onu kimin ve neden yaptığı önemli değildir.

Evet AKP iktidarının derdi devletin içinde yeni devletçiklerin oluşması değildir.

Öyle olsaydı güneydoğudaki fiili PKK devletini açılım safsatası ile bizzat kendisi inşa etmezdi.

Dahası İmam Hatip ve Camiler ekseninde yeni paralel bir devletin inşasına açıktan omuz vermezdi...

Lafı dolandırmayacağım.

Bugün en az F tipi örgüt kadar ülke bekasıadına bir diğer tehdit devletteki imam hatip kadrolaşmasıdır.

İktidarın gözünde İmam Hatipli olmak adeta seçilmiş insan olma anlamındadır ve devletin en kilit noktaları bunların kontrolüne verilmiştir.

Arka bahçe ve Harbiye

Sakın ama onlar devletin okulları demeyin!

Öyle kuruldular ama bugün Cumhuriyetin değerleri ile sorunludurlar.

Necmettin Erbakan’ın “İmam Hatipler bizim arka bahçemizdir” ifadesi kayıtlardadır.

Dünyada hiçbir demokrasi devletin eğitim kurumunu siyasete ya da onun bir eğilimine bu şekilde peşkeş çekmez.

Evet imam hatipler sistemsel olarak bugünkü konumu ya da algılanma biçimi ile ayrılıkçılık aracıdır.

İmam Hatipler adı üstünde askeri liselerle harp okullarının subay yetiştirmesi misali imam yetiştirmek için kurulmuştur.

Askeri liseliler nasıl sadece Harbiye’ye gidebiliyor ve doktor ya da baytar olamıyorsa imam hatipler de imamlık dışı bir mesleğe yönelemezler zira bu okulun kuruluş amacı bellidir.

Örgüt hücreleri gibi

İmam Hatiplerin misyonundan çıkarıp eğitimde yaygınlaştırılması sadece eğitim sistemimize değil, devletin geleceğine suikasttır. Evet İmam Hatipler bazılarının dediği gibi dindar bir nesil yetiştirmek için kurulmamıştır.

Laik hiçbir devlet inanç eksenli genel bir eğitim yapmaz ve kendi altını oymaz.

Bir başka problemimiz camilerin siyasi örgüt hücrelerine dönüştürülmesidir.

Son seçim kampanyasında gördük, AKP’li güruh caminin içinde minberlerin önünde siyasi propaganda yaptılar.

İşte bu yapılan Allah ile aldatmaktır ve camiler buna araç yapılmıştır.

İmam ve müezzinler tamamı olmasa da büyük ölçüde politize edilmiş parti militanı konumundadır.

Bu tablo devlet içinde polis veya yargıda örgütlenip paralel yapı kurmakla aynı şeydir.

MGK göreve

Bir başka şey, bugünkü iktidar F tipi Cemaat misali Diyanet mensupları içinde kendine karşı bir kalkışma olsaydı emin olun Başbakan F tipi örgüte takındığı tavrın aynısını onlara takınırdı.

Şu halde iktidara göre hadise devletin içindeki örgütlenme ya da ikinci bir paralel devletin inşası değil, AKP’nin o yapıyı kendi ekseninde ya da çıkarında görüp görmemesidir.

Camilerin İmam Hatipler misali siyasi kimliğe büründürülmesi devletle beraber inancımız adına da büyük tehdittir.

MGK’yı göreve çağırıyoruz...

Sabahattin Önkibar

Aydınlık

fethullah gülen cemaat erdoğan imam hatip cami MGK Erbakan paralel yapı