Erman Ilıcak kimdir, hangi şirketin başkanı? En zengin insan Erman Ilıcak hakkında tüm bilgiler! Erman Ilıcak'tan Nazım Hikmet Ran paylaşımı

Türkiye’nin en zengin insanı Erman Ilıcak’ın servetinin tutarı 3.8 milyar dolar oldu. Forbes 100 listesine göre Türkiye'nin en zengin ismi Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak oldu. Peki Erman Ilıcak kimdir, hangi şirketin başkanı? En zengin insan Erman Ilıcak hakkında tüm bilgiler! Ilıcak'tan Nazım Hikmet Ran paylaşımı

Erman Ilıcak kimdir, hangi şirketin başkanı? En zengin insan Erman Ilıcak hakkında tüm bilgiler! Erman Ilıcak'tan Nazım Hikmet Ran paylaşımı

Türkiye’nin en zengin insanı Erman Ilıcak’ın servetinin tutarı 3.8 milyar dolar olurken onu 3.7 milyar dolarla Murat Ülker izledi. Türkiye’nin en zengin üçüncü insanı 2.1 milyar dolar ile Hüsnü Özyeğin oldu. Özyeğin üçüncülüğü Osman Kibar ile paylaştı.

ERMAN ILICAK KİMDİR

Erman Ilıcak 1967 Malatya doğumlu. Hayatının ilk yılları babasının mesleği gereği Malatya-Ankara arasında geçti. İki kız kardeşi ve evin en büyük çocuğu olan Ilıcak liseyi TED kolejinde okudu. Üniversitede ise ne istediğine tam karar veremediği için gelişigüzel tercihlerinin sonucunda ODTÜ İnşaat Mühendisliği’ ne yerleşti. Okul bitmeden, henüz 3. sınıftayken ENKA’nın patronu Şarık Tara ile tanıştı ve Enka’da staj yapma fırsatı buldu. Okulu bitirdikten sonra da Enka’nın şirket merkezi olan İstanbul’ da çalışmaya başladı.

MESAJI

Sevgili Arkadaşlarım,

Rönesans, 1993 yılında, marka değerlerine, makine parklarına, sermayelerine ve geçmiş tecrübelerine güvenerek işverenlerin ihtiyaçlarını dinlemeyen, çalışanlarına önem vermeyen ve sonucunda sorumluluklarını yerine getirmekte her zaman geciken müteahhitlik sektörüne meydan okumak için kuruldu.

Kalbinde daha iyisini yapabileceğini bilen ama bir türlü o fırsatı bulamamış, benim gibi birçok arkadaşım yıllar içerisinde bu değişim hareketinin bir parçası oldu.

Ardından, ödedikleri para karşılığında daha iyi bir hizmet almaları gerektiğine inanan, her biri bizler için çok özel işverenlerimiz küçüklüğümüze ve tecrübesizliğimize rağmen risk alarak bize sözünü verdiğimiz değişimi başlatabilmemiz için şans tanıdılar.

Birbirimize güvenip, omuz omuza vererek çalıştığımızda, doğruluktan ayrılmadığımızda başarılı olacağımızı kendimize ve başkalarına yüzlerce kez kanıtladık ve geçtiğimiz 25 yıl içinde, risk alarak bize şans veren işverenlerimizin güveni ve sizlerin emeği ile 20’den fazla ülkede faaliyet gösteren 60 bin kişilik bir dünya devine dönüştük.

Bugün, dünyanın birçok yerinde; bilgiyle, gözyaşıyla, terle, kanla, sıkıntılarla dolu günler ve uykusuz geceler boyunca çalışarak yazdığımız hikâyemiz konuşuluyor.

Rönesans’ı yakından uzaktan tanıyan insanlar bizimle gurur duyuyor, çocuklarına örnek gösteriyor.

Artık sorumluluğumuz eskisinden çok daha büyük. Sadece kendimiz ya da sevdiklerimiz için değil, bizi kendine örnek almış, çocuklarını, sevdiklerini bize emanet etmiş binlerce insanı da düşünerek daha dikkatli ve daha saygılı çalışmak zorundayız.

Kültürümüzde bütün masallar; az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik, bir arpa boyu yol kat ettik diye başlar; evet biz de 25 yıl boyu hiç durmadan ilerledik ama hala önümüzde çok ama çok uzun bir yol var. Eminim bizleri tanıyan birçoğunuz “Bu yol nerede bitecek?” merak ediyorsunuzdur.

V.I. Lenin; “Bahar bütün çiçekler açtığında güzeldir.” demiş.

Bizler için de bu yol; çalıştığımız ülkelerdeki çocuklar, beraber çalıştığımız arkadaşlarımızın çocukları, dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki çocukların sahip olduğu imkanlara sahip olduğunda, yani bütün çiçekler açtığında sona yaklaşacaktır.

Bu sona ulaşıncaya kadar da ana ilkelerimiz olan; dürüstlük ve rekabetçilikten ödün vermeden hep daha çok çalışarak yürümeye, sorgulamaya, değiştirmeye devam edeceğiz.

Bu yıl da geçen yılki gibi mektubuma; bu şirkete emeği geçen birçok arkadaşım gibi ömrünün büyük bir kısmını Rusya’da geçirmiş olan Türk ozanı Nazım Hikmet Ran’ın, bizim hikâyemizi en iyi anlattığını düşündüğüm şiiri ile son vermek istiyorum.

Sağlıcakla kalın…

Dr. Erman Ilıcak

Başkan

YÜRÜMEK

Yürümek;

yürümeyenleri

arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,

havaları boydan boya yarıp ikiye

bir mavzer gözü gibi

karanlığın gözüne bakarak

yürümek!..

Yürümek;

dost omuzbaşlarını

omuzlarının yanında duyup,

kelleni orta yere

yüreğini yumruklarının içine koyup

yürümek!..

Yürümek;

yolunda pusuya yattıklarını,

arkadan çelme attıklarını

bilerek

yürümek…

Yürümek;

yürekten

gülerekten

yürümek…

Nazım Hikmet Ran