Anayasa Mahkemesi'nden nafaka kararı

Konya'da yaşayan ve eşinden boşanan 4 çocuk babası İbrahim Acar, velayetlerin verildiği eski eşi ile çocukları için ödediği toplam 1000 liralık nafakanın maaşından fazla olduğu gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun gelirinden daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi nedeniyle ihlal kararı verdi.

Anayasa Mahkemesi'nden nafaka kararı

Anayasa Mahkemesinafaka ödeyenlere emsal olacak bir karar verdi. Gelirinden daha yüksek nafaka ödediğini iddia eden kişi, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme ise kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Karar Resmi Gazetede yayımlandı.

2011 yılında boşanan dört çocuk babası İbrahim Acar, eşine ayda 100 lira, her çocuk için 75'er lira nafaka ödemesine karar verildi. Fakat 2014'te Acar'ın eski eşi, çocukları ve kendisi için verilen nafakanın arttırılması için başvurdu. Davaya Konya 4. Aile Mahkemesi baktı. Tarafların ekonomik durumu araştırıldı.

Yapılan araştırmada, "Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde memur olan başvurucu İbrahim Acar'ın aylık geliri hakkında bilgi edinilemediği, ikinci kez evlenen Acar'ın eşinin öğretmen olduğu, babasına ait evde kira vermeden oturduğu, 4 çocuğun velayetinin bulunduğu annenin ise ilkokul mezunu olduğu, babasına ait evde oturduğu, nafaka dışında 200 lira belediyeden yardım parası aldığı, çocukların ikisinin il dışında, ikisinin ilköğretim çağında öğrenci olduğu" belirlendi.

Konya 4. Aile Mahkemesi, bunun üzerine Acar'ın eski eşe aylık 250, üniversite öğrencisi çocuk için aylık 300, diğer üç çocuk için ayrı ayrı 150 lira nafaka ödenmesine karar verdi. İbrahim Acar ise hastanede şirket elemanı olarak asgari ücretle çalıştığını, maaşının 950 lira olduğunu, maaşından daha yüksek miktarda toplam 1000 lira nafakaya hükmedilmesinin haksız olduğunu iddia ederek, kararı temyiz etti. Acar, kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 17. maddesinde koruma altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

AYLIK GELİRİ ARAŞTIRILMAMIŞ

Mahkemenin, başvurucunun memur olarak çalıştığını kabul edip aylık geliri hakkında bilgi sahibi olmadan karar verdiği belirtilen gerekçede, başvurucunun memur olarak değil, şirket elemanı olarak asgari ücretle çalıştığını, 950 lira aylık aldığını iddia ettiği kaydedildi.

Başvurucunun bu iddiasının doğru olması durumunda ödeyeceği 1000 liralık nafaka miktarının ölçülü olmadığı ifade edilen gerekçede, şunlar kaydedildi: '

"Başvurucunun geliriyle ilgili iddialarını sunmasına karşın derece mahkemesi başvurucunun çalıştığı kurumla iletişime geçmemiş, aylık gelirini araştırmamış, kararda da bu iddiayla ilgili bir gerekçe ortaya koymamıştır. Derece mahkemelerinin kararları başvurucunun davanın sonucuna etkili olabilecek iddia ve itirazlarına cevap verecek nitelikte yeterli bir gerekçe içermemiştir. Bu sebeple kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının korunmasına yönelik usule ilişkin güvencelerin yerine getirilmediği sonucuna varılmıştır."

ACAR'IN AVUKATI: YERİNDE BİR KARAR

İbrahim Acar'ın avukatı Yahya Özüdoğru, Anayasa Mahkemesinin "gelirden yüksek nafakayı hak ihlali" saymasını "yerinde bir karar" olarak değerlendirdi.

Yerel mahkemenin kararına itiraz ettiklerini belirten Özüdoğru, "İç hukuk yolları tükendikten sonra bu kararın müvekkilimizin maddi ve manevi varlığını devam ettirme, geliştirme, yaşama hakkını ihlal ettiğini düşündüğümüzden Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruyu son çare olarak tercih ettik. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi de başvurumuzu inceledi. Neticede 'Lehimize, güzel bir karar verdi'. Bu aşamadan sonra kararın bir örneği yerel mahkemeye gelecek. Yerel mahkeme bu karara bağlı yeniden yargılama yapacak ve Anayasa Mahkemesinin kararında değindiği hususları da göz önünde bulundurarak yeniden hüküm kuracak." diye konuştu.

Nafaka meselesinin kamuoyuna mal olmuş hassas bir konu olduğuna değinen Özüdoğru, şöyle devam etti:

"Evlilik sona ermiş olsa da hayat devam ediyor. Yani 'Bir tarafın geçimini sağlayalım, şartlarını iyileştirelim' derken diğer tarafı da tabiri caizse öldürmemek gerekiyor. Bu somut olayı değerlendirdiğimizde, vatandaş 950 lira maaş alıyor, 1000 lira nafaka ödeme yükümlülüğü altına sokuluyor. Nafaka verenin de hayatını devam ettirme, yiyecek, içecek, barınma ve sosyal ihtiyaçları var. O açıdan değerlendirdiğimizde yerinde bir karar. Nafakaya ilişkin kararlarda biraz daha hassas olmak lazım. Tarafların, ekonomik durumlarını şartlarını değerlendirmeleri, nafaka ödeyecek tarafın da insan olduğunu, yaşamak zorunda olduğunu göz önüne almaları lazım."

Özüdoğru, nafaka konusunda ülke genelinde birçok mağdurun olduğuna, nafakanın süresiz olmasının suistimale açık bir konu olduğuna dikkati çekerek, "Kadının yaşı, çocuk durumu, evli kalınan süre ekonomik gelir durumları da değerlendirilerek kademeli bir düzenleme yapılabilir." dedi.

ulusal.com.tr

anayasa mahkemesi AYM boşanma nafaka İbrahim Acar