Cumhurbaşkanlığından Barzani referandumu, SİHA, S-400 ve Aysel Tuğluk açıklaması
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarda bulundu. Kalın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin referandum kararıyla ilgili olarak, "Bizim çağrımız, bu referandum kararından derhal vazgeçmeleri ve Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların çözümüne yönelik adımların atılması olacaktır" dedi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın şunları söyledi:
'BAĞIMSIZLIK' REFERANDUMU
Erbil'in bu yanlış karardan bir an önce dönmesini bekliyoruz. Bu karar sorunları daha da karmaşık hale getirecektir. İsrail dışında tek bir ülke yok. Bağdat'ın aldığı karar da bu çerçevede önem arz ediyor. Kuzey Irak ile iyi ilişkiler içinde olduk ama bunu baltalayacak adımlardan uzak durmaları gerekiyor. Kerkük'ün referanduma dahil edilmesi de kabul edilemez. Her türlü adıma karşı olduğumuzu ve sessiz kalmayacağımızı da ifade etmek isteriz.
S-400 ANLAŞMASI
Sayın Cumhurbaşkanı'nın S-400 açıklamaları yine belli çevrelerde temelsiz tartışmalara yol açmış görülüyor. Türkiye ulusal güvenliğinin gerektirdiği bütün adımları bundan sonra da atmaya devam edecektir. NATO'nun yaptığı açıklamayı da memnuniyetle karşıladık. Bizce bu tartışmanın artık bitirilmesi gerekir.
SİHA TARTIŞMALARI
SİHA'lar sadece teröristleri ortadan kaldırmak için kullanılmaktadır. Ne zaman terörle mücadelede belli bir adım atılsa bu tür konulşar gündeme getiriliyor.
TUĞLUK'UN CENAZESİ
(Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesinde yaşanan olay) Olayları kınıyoruz. Çirkin bir davranış. Gayri insani tutumu kabullenmek mümkün değildir. Soruşturma devam ediyor. Bunun biz de ilgili birimlerimizce takipçisi olacağız.
ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ
Sayın Trump ile Sayın Cumhurbaşkanımızın New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında bir görüşmesi olacak. Şu anda gün ve saati üzerinde çalışıyor. (Erdoğan'ın korumalarına yönelik dava) Davaya gelince siyasi olduğu çok açık. Washington'da yaşanan hadisede oradaydık. Yani bir konuk devlet başkanına göstericilerin 30-35 metre mesafede tutulması gerekirken 10 metre mesafeye kadar gelebilmesi, oradan bırakın slogan atmalarını, su şişlelerini fırlatmaları kabul edilebilir bir şey değil. Bizim korumaların görevini yapmalaları ile ilgili dava açılması kabul edilebilir bir şey değil. Trump Türkiye'ye gelse böyle bir şeye müsaade eder miyiz? Oradaki güvenlik zaafı bu neticeyi doğurmuştur. Kendi kusurlarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Orada bulunmayan arkadaşlarımız da bu davaya dahil edildi, akılalmaz bir şey. Bununla ilgili hukuki süreçleri en etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
ulusal.com.tr