Rauf Denktaş'ın Gezici Büyükelçisi Hüseyin Macit Yusuf: ''KKTC'yi tanıyacak birçok ülke var''

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in ‘Kıbrıs'ta iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceğiz’ sözlerini değerlendiren Yusuf, ‘Bölgede artık eski Türkiye yok. Türkiye dünyaya bir çağrı yapsa birçok ülke KKTC'yi tanır’ dedi.

Rauf Denktaş'ın Gezici Büyükelçisi Hüseyin Macit Yusuf: ''KKTC'yi tanıyacak birçok ülke var''

GÖKHAN BÜYÜK / AYDINLIK GAZETESİ

Rauf Denktaş'ın Gezici Büyükelçisi Hüseyin Macit Yusuf, Türkiye’nin KKTC’nin tanınması açılımında olduğunu ve dünyaya yapacağı bir çağrı sonrası birçok ülkenin KKTC’yi tanıyabileceğini söyledi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen günlerde düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nin ardından yaptığı basın toplantısında, “AB olarak (Kıbrıs'ta) iki devletli bir çözümü asla kabul etmeyeceğiz. Bu mesaj gönderildi; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bizzat kendim söyledim. Şimdi olumlu bir sinyal gönderme kararı kendisine kalmış durumda” ifadelerini kullanmıştı. Von der Leyen’in sözlerini Aydınlık’a değerlendiren Rauf Denktaş'ın Gezici Büyükelçisi Hüseyin Macit Yusuf, benzer tüm zirvelerde Türkiye ve KKTC'ye yönelik ağır eleştiriler yapıldığını belirterek, artık buna dur denmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs’ta ikili devletten başka çözüm olmadığını ekleyen Yusuf, “Bölgede artık eski Türkiye yok. Balkanlarda, Kafkaslarda, Doğu Akdeniz'de güçlü bir Türkiye var.” dedi. Yusuf ayrıca Türkiye’nin KKTC’nin tanınması açılımında olduğunu ve dünyaya yapacağı bir çağrı sonrası birçok ülkenin KKTC’yi tanıyabileceğini söyledi.

''AB TÜRKİYE'YE MUHTAÇ''

Hüseyin Macit Yusuf, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Avrupa Birliği, Hristiyan kulübüdür. Ne Türkiye'ye ne Kıbrıs Türklerine faydası olacak bir kurum değildir. Yıllardır Türkiye'nin çıkarları dışında hareket etmektedir. İlk müracaatı yaptığımız 1959 yılından beri bizi Avrupa Birliği'nin kapısında bekletmektedir. Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne alacakları da yok. Tüm liderler zirvelerinde ve AB kurullarının yaptığı bütün toplantılarda hep protesto ve ağır eleştiri getiren açıklamalar yapıyorlar. Artık buna dur demek lazım. Avrupa Birliği, Türkiye ile alay edecek bir durumda değildir. Avrupa ülkeleri ve AB, Türkiye'ye muhtaçtır. Bu karşılıklı bir ilişkidir. Türkiye'nin yüzde 70 ihracatını Avrupa ülkeleri almaktadır. Demek ki bir çıkarları var. Suriye konusunda göçmenlerin Türkiye'de barındırılması konusu var. Türkiye kapıları açarsa, bu dört-beş milyon Suriyeli, Afgan, Iraklı göçmen Avrupa hudutlarından girse Avrupa altüst olur. Türkiye'nin eli boş değil. Bizim de kendimize göre kullanacağımız kartlar var. Bölgede artık eski Türkiye yok. Balkanlarda, Kafkaslarda, Doğu Akdeniz'de güçlü bir Türkiye var. Eski Türkiye'yi düşünmesinler. Savunmasının yüzde 80'ini kendi olanakları ile imal eden bir Türkiye var. Zaten bütün korkuları da budur.

''KIBRIS'I YUNAN YAPMA PEŞİNDELER''

“AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in sözleri de düşmanca bir zihniyetin, Bizans entrikalarının tekrar devreye sokulmasıdır. Bunlar hâlâ Haçlı zihniyetinde olan ülkelerdir. Biz dostane ilişkiler içerisinde olmaya çalıştıkça, onlar bizden tavizler koparmaya çalışıyorlar. Bunlar Kıbrıs'ı Yunan yapma peşindeler. Türkiye'nin Ada'dan çıkmasını istiyorlar, Doğu Akdeniz'le de temasını kesmek istiyorlar ki, oradaki kaynakları kendi çıkarlarına kullanabilsinler. Artık Türkiye ve KKTC, yeter artık demek zorunda. Bundan sonraki ilişkileri de buna göre kurmak lazım. Biz hep mağdur edebiyatını sürekli ortaya koyacak bir halk değiliz. 80 milyonu aşmış Türkiye bu tür davranışlara başını eğip eyvallah dememeli. Benim Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan beklentim budur. Bu çıkışı bekliyorum. Kıbrıs siyaseti bellidir. Kıbrıs'ta iki devletli çözüm ortadadır. Bu siyasetten geri adım atmayacağını Türkiye defalarca bildirmiştir. En üst düzeyde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve İçişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu buradaki açıklamalarında hep iki devletli çözümden başka bir çözüm olmayacağını söylediler. Bundan dönüş yoktur. Dolayısıyla AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in açıklaması, AB'nin aciz bir durumda olduğunu da gösteriyor. AB maalesef küçücük Güney Kıbrıs'a esir olmuştur. Onlar ne derse yapıyorlar. Ama işin gerisinde, belleklerinde Türk düşmanlığı vardır. Buna dikkat edilsin. Uyanık olmak zorundayız. Birlik olmak zorundayız. İç siyasetteki davranışlar dış siyasete yansıtmamalıyız. Muhalefette, özellikle de CHP kanadında Amerikancı MYK üyeleri var. Onlar da artık bu işleri bıraksınlar. Türkiye artık hem Kıbrıs siyasetinde hem Doğu Akdeniz'de, Kafkaslar ve Balkanlarda birlik ve beraberlik içerisinde. Teslimiyetçi ve ödüne dönük siyasetten kaçınmak zorundayız.”

''İLHAK GÜNDEMDE DEĞİL''

“Bildiğiniz gibi KKTC'nin tanınması için bazı çabalarımız var. Bu çabalarda Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de temasları var. Beni de bütün temaslarımda ilgili devletlerin en üst düzeydeki yetkilileriyle görüştürmektedir. Şu an ilhak gündemde değildir. İlhakı gündeme getirenler KKTC'nin tanınmasını istemeyenlerdir ve Türkiye düşmanlarıdır. Böyle bir ortam yoktur. Bağımsız, egemen KKTC vardır. Türkiye KKTC’nin tanınması açılımında. Göreceksiniz önümüzdeki süreçte Türkiye, Dünyaya KKTC'yi tanıma çağrısı yaptığında hatırı sayılır birçok ülke KKTC'yi tanıyacaktır.”

chp türkiye KKTC Kıbrıs kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti avrupa birliği ab güney kıbrıs MYK Rauf Denktaş AB Liderler Zirvesi Ursula von der Leyen kuzey kıbrıs bizans