Bir meslek daha yok oluyor!...

Kendisiyle görüştüğümüz Şafak Surkultay, ‘’Üç yanı denizle çevrili ülkemde, ağ tamir ve donanımı, nalbantlık ve semercilik ve bakırcılık gibi yok olmaya gitmekte. Çekirdekten balıkçı olmama rağmen, benim çocuklarım, hatta pek çok balıkçı bile bilmemekte. Balıkçılık, denizlerimiz var olduğu sürece varlığını sürdürecek bir meslek. Güzelbahçe’ye 500 teknelik Türkiye’nin en büyük limanı yapılıyor. Çok sayıda elemana ihtiyaç duyulacak. Limana 200 gırgırın girdiğini düşünün, ağların tamiri için her birine 10 eleman gerekecek, buda 2000 kişiye iş olanağı demektir. Bu işi yapanların gündeliği 100TL. 1 kişi günde 1 ağ yapabilir. Ağ donanımı ebatlarına göre, 50TL.’den başlayıp 100TL.’ye dayanıyor. Her tekne 6 ayda bir ağlarını yenilemek durumunda, Çiğli ve Gaziemir’e ağ fabrikaları kurulacağı söyleniyor. Bu fabrikalara işçi alınacak. Karşıyaka, Menderes ve Seferihisar’da ekmeğini balıkçılıktan kazanan pek çok insan var. Bu insanların ağ ihtiyaçlarını karşılamak için bile, çok sayıda insana ihtiyaç var. Belediyeler eğitim verilebilecek bir yer tahsisiyle, kapılarını iş diye aşındıran insanlara iş olanağı sağlayabilir. Talep çok ama, talebi karşılayacak iş gücü yok. Yeterince eleman oluşturduktan sonra, ağ tamiri ve donanımı yapan bir kooperatif kurmak istiyorum. Aile bütçesine katkı yapan kadınlarımızın gözündeki o mutluluk parıltısını, dünyadaki hiçbir değere değişmem’’dedi.

Kursiyer Süheyla Zülal, ‘’Ben Erzurumluyum ağı burada gördüm. Kurs açılacağını duyunca başvurdum. Şafak kaptana ve belediye başkanımıza minnettarım. 2 torun sahibiyim. Anne babaları ayrı olduğu için onlara ben bakıyorum. Adamın eline bakmıyoruz. Kendi kazancımızı yiyoruz. Bundan güzel bir şey olamaz. Öğrendikten sonra evde de yapabiliriz. Arkadaşlarla birlikte yaptığımızda, daha fazla iş üretiyoruz. Hem de sıkılmıyoruz’’ dedi.

Çiğdem Hanım, kursu duyduğunda hemen kayıt yaptırdığını, halk eğitimin 16 günlük kursu yeterli gelmediği için kaptanla devam ettiğini, 2 ay sonra para kazanmaya başladığını belirtti.

Hediye Hanım, ‘’ Çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılar duruma geldim. Ortamımız çok güzel. Evde ülkede olanlardan habersizdim. Burada tartışarak ülkede olup bitenden haberimiz oluyor. İzmir’deki tüm belediye başkanlarımız bu kursu açarak, eve kapanan, kendini işe yaramaz hisseden kadınlarımızı topluma kazandırsınlar’’ dedi.

Bize de onların bu içten taleplerini, belediye başkanlarımıza duyurma görevi düştü.

Başkanlar, çok az bir masrafla büyük bir kesimi iş sahibi yaparak, halkın mutluluğunu sağlamış olacaklar

Haber ve fotoğraf : Osman Gazi OKTAY

ulusalkanal.com.tr