KKTC'de Milli Mücadele ve Şehitler Haftası

Milli Mücadele ve Şehitler Haftası (21-25 Aralık) dolayısıyla Lefkoşa Şehitler Abidesi önünde düzenlenen törene, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersin Tatar, KKTC'nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı (KTBK) Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı (GKK) Tuğgeneral Altan Er, bakanlar, siyasetçiler ile dernek, kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.

Törende, protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasının ardından İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı anıt özel defterini imzalayarak, 21 Aralık 1963'ün 56'ncı yılında şehitleri rahmet ve saygıyla andıklarını belirtti.

"Bu topraklarda başı dik onurlu bir toplum olarak yaşayabilmemiz için yapılabilecek fedakarlıkların en büyüğünü yaparak canınızı verdiniz." diyen Akıncı, şehitlerin bu fedakarlığı sayesinde bugün geleceğe daha umutla bakabildiklerini ifade etti.

Akıncı, eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşanacak yeni bir geleceği öngörebildiklerini, bugün gelinen aşamada, adada geçmiş acıların bir daha yaşanmamasının en büyük dilekleri olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, "Bu dileğin gerçekleşebilmesi için elbette Atatürk’ün 'Yurtta barış dünyada barış' ilkesinin ışığında yürüyeceğiz. Ancak geçmişin acılarından dersler de çıkararak geleceği kuracağız. Bu düşüncelerle manevi huzurunuzda saygı ile eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun." ifadelerini kullandı.

"Bugün, 21 Aralık Kıbrıs Türk mücadelesinin aziz şehitlerini anma günüdür"

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı GKK'den Binbaşı Hakan Işık yaptı.

Binbaşı Işık, 56 yıl önce bugün Enosis (Ada'nın Yunanistan'a bağlanması) hayaliyle yaşayan Rum-Yunan ikilisinin bu hayalini gerçekleştirmek için Akritas planını uygulayarak masum Kıbrıs Türklerini katlettiklerini hatırlattı.

Işık, "Bugün, 21 Aralık Kıbrıs Türk mücadelesinin aziz şehitlerini anma günüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Geçmişini bilmeyen bir millet, geleceğine yön veremez.' Bu nedenle gelecek neslin sağlam adımlarla ileriye yürümesi için o günlerin anılması çok önemlidir." diye konuştu.

Atatürk Kültür Merkezi'ndeki tören

Lefkoşa'daki Milli Mücadele ve Şehitler Haftası törenleri Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi'ndeki Şehitleri Anma Programı ile devam etti.

Şehitler anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, öğrenciler türküler seslendirdi.

Burada bir konuşma yapan Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora, 21 Aralık 1963 Kanlı Noel olaylarının 56'ncı yıl dönümümün idrak edildiği bu günlerde gözyaşı ve feryatlarla geçen o karanlık geceleri hatırladıkça irkildiklerini belirtti.

Karanlıklarda ve dört bir yandan gelen silah sesleri, insanların çığlık ve feryatlarının hala kulaklarda olduğunu söyleyen Bora, "Bu ifadelerimizde hiçbir abartı yoktur. Bugünkü varlığımızı aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzu da unutmamalıyız." dedi.

Kanlı Noeli, Rumların saldırı ile katliamlarını, Kıbrıs Türk halkının çektiği acıları ve 11 yıl boyunca verdiği mücadeleleri anlatan Bora, Rum saldırılarına karşı mücadele eden, topraklarını ve Kıbrıs Türk halkını koruyan, canını bu uğurda feda eden şehitleri rahmetle ve saygıyla andı.

Tören, Gelinciğin Gözyaşları isimli belgeselin gösterimi ve oratoryo ile son buldu.

Kanlı Noel

Rumların 21 Aralık 1963'te Kıbrıs Türklerine karşı başlattığı silahlı saldırılar Kanlı Noel olarak adlandırılıyor ve adadaki toplumlar arası çatışmaların başlangıcı kabul ediliyor.

Lefkoşa'nın Tahtakale semtinde 20 Aralık 1963 gecesi otomobillerine açılan ateş sonucu Zeki Halil ve Cemaliye Emirali şehit edildi.

Rum çeteleri, Lefkoşa'nın Kumsal bölgesinde 24 Aralık 1963'te saldırılar devam ederken, Kıbrıs'taki Türk Alayı'nda doktor olarak görev yapan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ile üç çocuğunu da vahşice katletti.

Binbaşı İlhan'ın evinin banyo küvetinde eşi Mürüvet İlhan ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan ölü olarak bulunmuş, baskının yapıldığı ev daha sonra Barbarlık Müzesi adıyla ziyarete açılmıştı.

Olaylarda saldırıya uğrayan 103 Türk köyü boşaltılmak zorunda kalırken Kıbrıs'ta 1963'te başlayıp 1964'te de devam eden olaylarda 364 Türk şehit oldu.