TLB'den Marmara'daki deniz salyası için çağrı: ''Mavi Vatanımızı temiz tutalım, geleceğini koruyalım!''
Türkiye Liseliler Birliği İstanbul İl Başkanlığı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununa acil müdahale yapılması gerektiğine dair çağrı yaptı.
Türkiye Liseliler Birliği İstanbul İl Başkanlığı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “Mavi Vatanı Temiz Tut Geleceğini Koru” sloganıyla gerçekleştirdiği basın açıklaması ileMarmara Denizi’ndeki müsilaj sorununa acil müdahale yapılması gerektiğine dair çağrı yaptı.Basın açıklamasında Türkiye Liseliler Birliği adına TLB İstanbul İl Başkanı Yakup Büray Yılmaz konuşma yaptı.
MÜSİLAJ SORUNU İŞ BİRLİĞİ İLE ÇÖZÜLEBİLİR
TLB İstanbul İl Başkanı Yakup Büray Yılmaz, “Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj, yani deniz salyası sorunu, günlerdir tartışılmaktadır. Bu tartışmalar yüzeysel ve sloganik çevreci söylemlerin ötesine geçmemektedir. Ülkemizi ve gelecek kuşakları ilgilendiren ve her geçen gün daha yakıcı bir hal alan bu sorun, yakar top gibi kucaktan kucağa atılmaktadır. Hükümet ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi taraftarları, karşılıklı olarak birbirini suçlamaktadırlar” diyerek Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu konusunda yetkili olan tüm isimleribu sorunu birlikte çözmeye davet etti.
“MAVİ VATAN BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZ”
Mavi Vatan’a sahip çıkmak aynı zamanda Mavi Vatan’ı temiz tutmaktır diyerek gerekli çözüm önerilerini sıralayan Yılmaz, “Bu sorun, Ege başta olmak üzere diğer denizlerimize de yayılıyor. Marmara’ya kıyısı olan diğer illerimizi de etkiliyor. Üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye’mizin en önemli ekonomik kaynaklarından olan turizme ve balıkçılığa darbe vuruyor. Türkiye’nin vatansever liselileri olarak denizlerimiz her yerde sahip çıkıyoruz. Yaşamımıza, balıklarımıza, doğal güzelliklerimize, vatanımızın her damla suyuna sahip çıkıyoruz. Mavi Vatan’a sahip çıkmak, yalnızca düşmana karşı denizimizi savunmak değildir. Mavi Vatan’a sahip çıkmak, aynı zamanda gözbebeğimiz denizlerimizi temiz tutmaktırSüreç, yalnızca Marmara’ya kıyısı olan belediyelerin inisiyatifine bırakılmamalıdır. Kalıcı ve güvenilir bir çözüm, ancak merkezi bir planlama ve merkezden eşgüdümle sağlanabilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yarın açıklayacağı çözümler, geçici operasyonel çözümlerle sınırlı kalmamalı, geleceğe dönük kalıcı düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.
Yılmaz, “İnsanlık yüzyıllardır doğayı değiştirerek, onunla savaşarak, doğayı kontrol altına alarak bu günlere geldi. Ancak gelinen noktada, emperyalizm ve neoliberal sistem doğayı vahşice ve umarsızca katletmektedir. İnsan, en nihayetinde doğanın bir parçasıdır ve doğaya muhtaçtır. Çevremizin geri döndürülemez biçimde tahrip edilmesi kabul edilemez! Aynı emperyalizm ve neoliberalizm, yeşiller siyasetiyle, doların yeşilini seven çevrecilerle; üretim, sanayi, maden, enerji ve medeniyet düşmanlığı yapmaktadır. Sanayi atıklarına çözüm, fabrikalara ve yatırımlara karşı çıkmak değildir. Çözüm, o atıkları zararsız hale dönüştüren tesislerin kurulması için mücadele etmektir. İnsanlık geleceğini doğayla kol kola inşa edecektir” diyerek bazı çevreci kuruluşların medeniyet düşmanlığı yaptığını ve çözümden uzak durduğunu da vurguladı.
İşte basın açıklamasının tamamı:
Değerli basın mensupları ve İstanbul halkı;
Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj, yani deniz salyası sorunu, günlerdir tartışılmaktadır.
Bu tartışmalar yüzeysel ve sloganik çevreci söylemlerin ötesine geçmemektedir.
Ülkemizi ve gelecek kuşakları ilgilendiren ve her geçen gün daha yakıcı bir hal alan bu sorun, yakar top gibi kucaktan kucağa atılmaktadır. Hükümet ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi taraftarları, karşılıklı olarak birbirini suçlamaktadırlar.
Türkiye Liseliler Birliği olarak, bugün burada;
Suçlu aramak, fatura kesmek, günah keçisi ilan etmek için toplanmadık.
Bugün burada, iş birliği ve dayanışmayla sorunların acilen çözülmesi için çağrıda bulunmak için toplandık.
Elbette sorunların tekrarlanmaması için sorunun beşerî kaynakları ve sorumlular tespit edilmeli ve tedbir alınmalıdır. Ancak şu aşamada, sorunun çözülmesi, sorumluların tespit edilmesinden daha önceliklidir.
• Müsilaj denilen deniz salyası, balıklarımızın solungaçlarını tıkıyor, balıklarımızı öldürüyor.
• Yüzeyi kaplayarak deniz canlılarının ölümüne yol açıyor.
• Deniz temizliğine katkı sağlayan yararlı bakterileri öldürüyor.
• Denizlerimizin oksijen seviyesini düşürüyor.
Marmara denizi İstanbul Boğazı’ndan ibaret değil;
Özellikle balıkçılarımızın kâbusu olan salyalar, ağlara yapışıyor ve balıkçılığı zorlaştırıyor.
Besin ve turizm kaynağı olan, İstanbul’u İstanbul yapan denizimizi adeta bataklığa çeviriyor.
Bu sorun, Ege başta olmak üzere diğer denizlerimize de yayılıyor.
Marmara’ya kıyısı olan diğer illerimizi de etkiliyor.
Üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye’mizin en önemli ekonomik kaynaklarından olan turizme ve balıkçılığa darbe vuruyor.
Türkiye’nin vatansever liselileri olarak denizlerimiz her yerde sahip çıkıyoruz.
Yaşamımıza, balıklarımıza, doğal güzelliklerimize, vatanımızın her damla suyuna sahip çıkıyoruz.
Mavi Vatan’a sahip çıkmak, yalnızca düşmana karşı denizimizi savunmak değildir.
Mavi Vatan’a sahip çıkmak, aynı zamanda gözbebeğimiz denizlerimizi temiz tutmaktır.
Sorun net ise çözüm de net.
Süreç, yalnızca Marmara’ya kıyısı olan belediyelerin inisiyatifine bırakılmamalıdır.
Kalıcı ve güvenilir bir çözüm, ancak merkezi bir planlama ve merkezden eşgüdümle sağlanabilir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yarın açıklayacağı çözümler, geçici operasyonel çözümlerle sınırlı kalmamalı, geleceğe dönük kalıcı düzenlemeler yapılmalıdır.
Türkiye Liseliler Birliği olarak insanlarımıza da sesleniyoruz:
Denizlerimize attığınız sigaralar, yemek artıkları, çöpler sadece sularımızı değil, Türkiye’nin geleceğini kirletiyor. Deniz dipsiz kuyu değildir.
İnsanlık yüzyıllardır doğayı değiştirerek, onunla savaşarak, doğayı kontrol altına alarak bu günlere geldi. Ancak gelinen noktada, emperyalizm ve neoliberal sistem doğayı vahşice ve umarsızca katletmektedir. İnsan, en nihayetinde doğanın bir parçasıdır ve doğaya muhtaçtır. Çevremizin geri döndürülemez biçimde tahrip edilmesi kabul edilemez!
Aynı emperyalizm ve neoliberalizm, yeşiller siyasetiyle, doların yeşilini seven çevrecilerle; üretim, sanayi, maden, enerji ve medeniyet düşmanlığı yapmaktadır.
Sanayi atıklarına çözüm, fabrikalara ve yatırımlara karşı çıkmak değildir.
Çözüm, o atıkları zararsız hale dönüştüren tesislerin kurulması için mücadele etmektir.
İnsanlık geleceğini doğayla kol kola inşa edecektir.
Türkiye Liseliler Birliği olarak buradan sesleniyoruz:
Gelecek, geleceğine sahip çıkıyor.
Mavi Vatanımızı temiz tutalım, geleceğini koruyalım!
Yakup Büray Yılmaz
Türkiye Liseliler Birliği
İstanbul İl Başkanı