Digitürk'ü ve TMSF'yi son kez uyarıyoruz: Ulusal Kanal'ı derhal Digitürk'e alın!
Ulusal Kanal'a yönelik amborgoya son vermesi için Digitürk'e son uyarı yapıldı.
Ulusal Kanal, RTÜK ve yargı kararlarını tanımayan Digitürk'e karşı İstanbul Beşiktaş'taki Digitürk binası önünde eylem yaptı.
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş, Digitürk abonelerini, Ulusal Gönüllülerini, Ulusal Kanal izleyecilerini, basın meslek örgütlerini, gazetecileri ve tüm yurttaşları dayanışmaya çağırdı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş, 10 milyona yakın yurttaşın Ulusal Kanal'ı izleme hakkının gasp edildiini belirtti. Güneş, "3 milyon civarında abonenin; yani 10 milyona yakın yurttaşımızın Ulusal Kanal'ı izleme hakkı gasp ediliyor. Bu, halkın haber alma hakkına doğrudan saldırıdır." dedi.
Güneş'in açıklaması şöyle:
Mayıs 2013'te TMSF tarafından el koyulan Digitürk, uzun zamandır yaptığımız girişimlere karşın Ulusal Kanal'ı yayın platformuna almıyor.
Digitürk yönetimi Ulusal Kanal'ı almayarak en başta kendi abonelerini cezalandırıyor. 3 milyon civarında abonenin; yani 10 milyona yakın yurttaşımızın Ulusal Kanal'ı izleme hakkı gasp ediliyor. Bu, halkın haber alma hakkına doğrudan saldırıdır.
Kanun tanımayan kamu kurumu olur mu?
Türkiye'de özel olsun kamuya ait olsun, radyo-TV yayıncılığı ile platform işletmeciliği 6112 Sayılı RTÜK Kanunu'na tabidir.
Kanunun 29. maddesinde ise aynen şunlar yazılıdır: "Platform işletmecileri medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara tarafsızlık ve hakkâniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda hizmet vermek zorundadır."
RTÜK Uydu Yayın Yönetmeliği'nde ise "Televizyon yayıncılığının kamusal bir hizmet olduğu", "Yayın kuruluşları arasında ayrım gözetilmemesi", "Rekabet ortamı ve çoğulculuğun güvence altına alınması" gibi bağlayıcı hükümler var.
Digitürk bütün bu Kanun ve Yönetmelik hükümlerini hiçe sayıyor.
Sırf Ulusal Kanal'ı almamak için çevrilen dolaplara bakın!
RTÜK, Temmuz-2014 tarihli kararıyla Ulusal Kanal'ın yayın platformuna alınması "gerektiğini" Digitürk'e bildirdi. Aylarca RTÜK'ün bu bağlayıcı kararını uygulamadılar. İdare Mahkemesi'ne yaptıkları "Yürütmeyi durdurma” talebi de reddedildi. Ama Digitürk kanun tanımaz tutumunu değiştirmedi.
Sonunda Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdular ve nasıl olduysa RTÜK kararının "yürütmesini" durdurdular. Türk milleti adına karar veren bir Mahkeme bu yasa tanımaz tutuma nasıl yol verdi? Ulusal Kanal olarak bu olayın peşindeyiz, takipçisi olacağız.
Tam 600'ün üzerinde Kanala yer var, bir tek Ulusal Kanal'a yok
Şu anda Digitürk'te yerli yabancı tam 600'ün üzerinde Kanal var, ama bir tek Ulusal Kanal'a yer bulamıyorlar! Ve yalan söylediler; "teknik kapasitemiz yeterli değil" dediler. Oysa Digitürk aynı günlerde başka kanalları platformuna almayı sürdürdü.
Baby TV, 2 Ekim 2014'te, Moviemax Action Kanalı ise 30 Aralık 2014'te Digitürk'e alındı. Hatta Moviemax Action TV'ye Digitürk'ten 14. ve 15. olmak üzere 2 ayrı kanal tahsis edildi.
Bu bilgileri Digitürk'ün kendi web sitesinden aldık. Digiturk'ün İçerik Genel Müdür Yardımcısı Esra Özaral Altop'un Anadolu Ajansı kaynaklı açıklaması da bu yöndedir. Yalanları bizzat kendi sözleriyle ortadadır.
Devleti alenen zarara uğratılıyor; savcılar, idari-mülki yetkililer nerede?
Digitürk'e devletin malını, parasını koruyacağız diye el koydular. Ama açıkça devleti zarara uğratıyorlar.
Dünyanın her yerinde şirketler müşterilerinin peşinde koşar. Bu kural Digitürk'te tersine dönmüştür. Müşteri olarak biz 600 bin Dolarımızı alsın diye Digitürk'ün peşindeyiz ama onlar sırtlarını dönüyorlar.
Ulusal Kanal'ın yayına alınmasıyla kazanılacak on binlerce yeni aboneden elde edilecek gelir de umurlarında değildir. Devlet alenen zarara uğratılıyor; suç işleniyor. Biz de buradan soruyoruz: Bu ülkenin savcıları, idari- mülki yetkilileri neredesiniz?
Kanunsuzluğun arkasında Siyasi İktidar var
Bu kadar açık kanunsuzluk ancak Hükümet onayıyla yapılabilir. İlgili Bakanlıklara kadar çalmadığımız kapı kalmadı. Ama hep duvarlarla karşılaştık.
Bu Ambargonun siyasi nedenlerle konulduğu çok açık. Çünkü Türkiye'de devletin çivisi çıkmıştır. Türkiye’nin bir avuçluk menfaat şebekesinin cenneti haline getirilmesine son vereceğiz.
Biz bu kumpasçıları çok iyi tanıyoruz. Ulusal Kanal'ın 4 genel yayın yönetmenini art arda Ergenekon kumpasıyla Silivri'ye gönderenler bu kez de Digitürk'te karşımıza çıktılar. Ama buradan ilan ediyoruz: Silivri duvarlarını nasıl yıktıysak bu duvarları da yıkacağız.
Ey Ulusal Kanal'ı almamak için bin bir dolap çevirenler! Kumpasçılar! Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz. El mi yaman bey mi yaman göreceksiniz.
Digitürk ve TMSF yönetimini buradan son kez uyarıyoruz. Görev ve yetkilerinizi kötüye kullanıyorsunuz! Suç işliyorsunuz! Digitürk sizin babanızın çiftliği değil. Ulusal Kanal'ı derhal Digitürk'e alın.
Hangi fikirden olursa olsun adalet isteyen bütün yurttaşlarımızı ve kurumlarımızı göreve çağırıyoruz.
ulusalkanal.com.tr