Kılıçdaroğlu: 'Hayır' çıktığı takdirde Türkiye büyük bir nefes alacak
"Neden Almanya'daki gibi, Fransa'daki gibi, Amerika'daki gibi, Japonya'daki gibi, Danimarka'daki gibi bizde de birinci sınıf bir demokrasi olmasın, ne eksiğimiz var. Yani bizim insanımız üçüncü sınıf bir demokrasiye mi layık?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Efendim diyorlar ki, 'Referandum sonucunda 'hayır' çıkarsa, memlekette kaos olur.' Niye kaos olsun? 'Hayır' çıktığı takdirde Türkiye büyük bir nefes alacak. Niçin? Diyecekler ki vatandaşlarımız, biz demokrasiyi savunduk, demokrasiyi koruduk, parlamenter sistemi savunduk, düşünce özgürlüğünü savunduk ve kazandık. Herkes rahat bir nefes alacak." dedi.
Kocaeli'nin Darıca ilçesindeki bir tekstil fabrikasında işçilerle öğle yemeği yiyen Kılıçdaroğlu, daha sonra Gebze'deki Osman Hamdi Bey Kültür Merkezinde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, bu anayasa değişikliğinin toplumun işsizlik sorununu çözmeyeceğini, ekonomik istikrarı getirmeyeceğini, ülkenin büyüme hızına fayda sağlamayacağını öne sürerek, şunları söyledi:
"Bütün komşularla kavgalıyız, bütün komşularla barışı sağlamak için bir düzenleme geliyor mu? Hiçbir düzenleme yok. 'Taşeron işçilerin sorununu çözecek, onlara kadrolu işçi statüsü verilecek' diye biz bu anayasa değişikliğini getiriyoruz şeklinde düşünen vatandaşlarım olabilir. Bu anayasa değişikliği taşeron işçisinin sorununu çözecek mi? Onu da çözemez, mümkün değil. Yok öyle bir şey. Ekonomide istikrarı sağlayacak hiçbir düzenleme yok. O zaman soru şu; bu anayasa değişikliği, memleketin bu kadar derdi, sorunu varken niye milletin gündemine geldi?"
"Demokrasimizin geleceği için birlikte karar vereceğiz"
"Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye'de rejim değiştirilmek isteniyor. Demokratik parlamenter sistemden vazgeçelim, otoriter tek adam rejimine geçelim diyorlar." diyen Kılıçdaroğlu, "Halk demokrasiyi oylayacak, vatandaş 16 Nisan'da sandığa gidince demokrasiyi oylayacak. Partiyle ilgisi yok, hiçbir partiyle ilgisi yok, kişiyle ilgisi yok, hiçbir kişiyle ilgisi yok, demokrasiyi oylayacağız." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, demokratik parlamenter sistemden yana olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şimdi, 'Bundan vazgeçelim diyorlar, Bir kişi olsun, her türlü yetkiye sahip olsun, kimse ondan hesap sormasın. Bunun sağı yok, solu yok, bunun ortası yok, bunun milliyetçisi yok, bunun ülkücüsü yok, bunun liberali yok, bu hepimizi ilgilendiriyor. Demokrasi sadece benim için geçerli değil ki her vatandaş için, demokrasi geçerli olmak zorundadır. Demokrasiyi sadece ben mi savunacağım, hepimizin savunması lazım."
Şimdi kavga etmenin değil, vatanı, milleti, bayrağı düşünmenin zamanı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi birlikte yaşama iradesini ortaya koyma zamanıdır. Benim gibi düşünmeyen insanın da hakkını savunma zamanıdır. Onun için diyoruz, şimdi slogan atma zamanı değil. Şimdi birlikte oturacağız, demokrasimizin geleceği için birlikte karar vereceğiz. Efendim diyorlar ki, 'Referandum sonucunda 'hayır' çıkarsa, memlekette kaos olur.' Niye kaos olsun? 'Hayır' çıktığı takdire Türkiye büyük bir nefes alacak. Niçin? Diyecekler ki vatandaşlarımız biz demokrasiyi savunduk, demokrasiyi koruduk, parlamenter sistemi savunduk, düşünce özgürlüğünü savunduk ve kazandık. Herkes rahat bir nefes alacak.
Sayın cumhurbaşkanı seçimle geldi, 2019 yılına kadar zaten görevinin başında. Kimse bir şey söyleyebilir mi? Hayır. Kim seçti, vatandaşlar seçti. Vatandaşın tercihi başımızın üstüne. Binali bey zaten yerinde, Başbakan. Biraz da ona çalışıyoruz, Başbakanlığı gitmesin diye, Başbakanlık görevini yapsın diye. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana başbakanlık kurumu var. Niye kaldırıyoruz? Osmanlı'da da başbakan vardı, adı da veziriazamdı. Şimdi biz tarihimizi de reddediyoruz. Tarihimizle gurur duyuyoruz. Niye tarihimizi reddediyoruz. Başka ne olur? Parlamento görevini yapıyor. 'Hayır' çıkarsa da parlamento görevini yapar. Efendim erken seçim olur mu? Erken seçime bir kişi karar almaz. Oturur 550 milletvekili kendi aralarında karar alırlarsa erken seçim olur, karar almazlarsa da olmaz. Bu kadar basit. Bakanlar. Bakanlar görevinin başında, hükümet görevinin başında. Niye kaos olsun."
"İnsanımız üçüncü sınıf bir demokrasiye mi layık?"
Referandumdan "Evet" çıktığı takdirde "Türkiye'nin nereye gittiği belli olmayan bir yola gireceğini" savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Evet çıkarsa ne olur? Türkiye nereye gittiği belli olmayan bir yola koyulur. Aramızda kadın kardeşlerim var. Evlatlarınızın sizler için ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Hiçbir anne, freni olmayan bir otomobile çocuklarını bindirmez, hiçbir anne, nereye gittiği belli olmayan bir trene çocuklarını bindirmez. Şimdi biz 80 milyonu freni olmayan bir otobüse bindireceğiz. Nereye gittiği belli değil, üstelik freni de yok. 80 milyona niye bunu yapıyoruz, hangi gerekçeyle yapıyoruz. Bir Allah'ın kulu çıkıp, bunu bize izah etsin. Vatandaş niye 'evet' diyecek bunu anlatmıyorlar. Akıllarına bir şey geldi, 'Kim hayır derse teröristtir." Akıl var, mantık var. Milyonlarca kişi terörist ilan edilir mi? Böyle bir şey olur mu? Sonra plağı değiştirdiler, başka bir şeyler söylemeye başladılar. Ne olursa olsun bu ülkenin demokrasiden yana tavır alacağını biliyorum. Seviyoruz demokrasiyi, eksiğimiz var mı, var. Hatamız var mı, var. Yanlışımız var mı, var. Bunlar olabilir, ama demokratik bir düzeni büyütmek zorundayız, derinleştirmek zorundayız, geliştirmek zorundayız. Neden Almanya'daki gibi, Fransa'daki gibi, Amerika'daki gibi, Japonya'daki gibi, Danimarka'daki gibi bizde de birinci sınıf bir demokrasi olmasın, ne eksiğimiz var. Yani bizim ülkemizdeki insanımız üçüncü sınıf bir demokrasiye mi layık?"