Çin'den suçlamalara yanıt

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy'dan Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili dikkat çeken açıklamalar geldi. Bu açıklamalara Çin'in Ankara Büyükelçiliği'nden yanıt ise gecikmedi. Çin Büyükelçiliği, Dışişleri sözcüsü Aksoy'un "Uygur Türklerine işkence yapıldığı" iddialarını kesin bir dille reddetti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Aksoy'un Çin'i suçlayan ifadelerine Çin'in Ankara Büyükelçiliği Sözcülüğünden anında yanıt geldi.

Aksoy, Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde yayınlanan açıklamasında Çin'i "Uygur Türkleri ve diğer Müslüman toplulukların temel insan haklarını ihlal ettiğini" savundu. Aksoy; "Keyfi tutuklamalara maruz kalan bir milyondan fazla Uygur Türkünün toplama kamplarında ve hapishanelerde işkence ve siyasi beyin yıkamaya maruz bırakıldıkları artık bir sır değildir." ifadelerine yer verdi.

Uygurlu Halk Ozanı Abdurrehim Heyit'in hapishanede hayatını kaybetmesinden üzüntü duyulduğu kaydedilen metinde; "Çin makamlarını Uygur Türklerinin temel insan haklarına saygı göstermeye ve toplama kamplarını kapatmaya davet ediyoruz. Uluslararası toplumu ve BM Genel Sekreterini de Sincan bölgesindeki insanlık trajedisinin sona erdirilmesi için etkin adımlar atmaya çağırıyoruz." denildi.

Çin'in Ankara Büyükelçiliği bu açıklamaya, aynı şekilde internet sitesi üzerinden yanıt verdi. "Gazetecilerin sorularına cevaplar" başlığı ile yapılan paylaşımda; "Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün açıklamaları tamamen gerçek dışıdır. Çin tarafı buna şiddetle karşı çıkmaktadır." denildi.

Açıklamada; "90'lardan itibaren, Çin'in içinde ve dışında bulunan "üç şer güç" (etnik bölücülük, dini aşırıcılık, şiddet ve terör), Xinjiang Uygur Özerk Bölgesinde binlerce şiddet ve terör olayı planlayıp düzenleyerek çok sayıda masum vatandaşın hayatını kaybetmesine, yüzlerce polisin şehit düşmesine ve sayılamayacak kadar mal kaybına yol açmıştır." ifadelerine yer verildi.

Çin, uluslararası toplumun terörle mücadele konusundaki tecrübelerine dayanarak terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmalarını derinlemesine sürdürmektedir." denilen metinde "Mesleki eğitim merkezlerinin kesinlikle toplama kampları olmadığı bu merkezlerde Çince, hukuk bilgisi ve meslek eğitimleri verildiği vurgulandı.

Uygurlar ve diğer Müslüman toplulukların etnik, dini ve kültürel kimliklerinin tasfiye edildiği iddialarının ise "Gerçek dışı olduğunun" altı çizildi. Açıklamada; "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesinin toplam nüfusu 24.4 milyon, müslüman nüfusu 13 milyondur. Bölgede 24binden fazla cami, 29 bin din görevlisi ve 8 dini okul bulunmaktadır. Eyitkar Cami dahil toplam 109 dini ve kültürel miras Çin tarafından öncelikli korunan kültürel yapılar listesine alınmış ve merkez hükümeti tarafından onarılmıştır. Yine Çin hükümetinin desteği ile kaybolma riski taşıyan Kutadgu Bilig ve Divanü Lugatı-Türk gibi tarihi eserler kurtarılmış. Uygurların Mumkam sanatı ve Kırgızların Manas Destanı gibi eserleri UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kütürel Mirası Temsili Listesine alınmıştır." ifadeleri kullanıldı.

Türk Dışişleri Bakanlığının açıklamasına destek ise merkezi ABD'de bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütünden geldi.

"Uygur Türklerine yönelik korkunç tutumu dolayısıyla Çin'i doğrudan eleştiren ilk müslüman ülke Türkiye oldu" diyen Örgüt Direktörü Kenneth Roth "Diğer müslüman ülkeleri de Uygur iddiaları konusunda Türkiye'ye destek vermeye" çağırdı.

ulusal.com.tr

dışişleri bakanlığı