'O Gece'nin pilotu artık filoda yok

15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Dalaman’dan İstanbul’a getiren kaptan pilot Barış Yurtseven, uçağın ‘transponder’ını kapatmadığı için bütün uçuş cep telefonlarından bile göründü. Kaptan pilot, geçen şubat ayında işten çıkarıldı. Bir de Bank Asya’ya para yatırdığı ortaya çıktı. Şimdi o pilot bir özel havayolunda yeniden uçmaya hazırlanıyor.

'O Gece'nin pilotu artık filoda yok

15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Dalaman’dan İstanbul’a getiren kaptan pilot Barış Yurtseven, uçağın ‘transponder’ını kapatmadığı için bütün uçuş cep telefonlarından bile göründü. Kaptan pilot, geçen şubat ayında işten çıkarıldı. Bir de Bank Asya’ya para yatırdığı ortaya çıktı. Şimdi o pilot bir özel havayolunda yeniden uçmaya hazırlanıyor.

15 Temmuz Darbe Girişimi’nde en kritik dakikalar Marmara Denizi’nin güneyindeki Biga İlçesi semalarında yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Dalaman’dan alan TC-ATA tescilli Gulfstream G450 uçağı, yaklaşık bir saat boyunca Biga üzerinde bekleme yaptı. Uçağın çizdiği patern, internet üzerinden Flightradar24.com sitesinden ve cep telefonları için yapılan uygulamadan an ve an takip ediliyordu. Gulfstream G450’nin kaptan pilotu ise Barış Yurtseven’di…

15 Temmuz’da darbecilerin hedefi, Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı. Bölgenin fotoğrafları, 3 gün önce keşif podu taşıyan darbeci pilotların kullandığı F-16’lar tarafından çekilmişti. Saatler gece yarısına gelirken İzmir Çiğli Üssü’nden kalkan 3 helikopter özel timleri baskın için Marmaris’e götürüyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise İstanbul’a dönme kararı almıştı. CNN Türk’teki tarihi telefon bağlantısı sonrasında Erdoğan, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait Sikorsky S-92 helikopteri ile Marmaris’ten ayrıldı.

Dalaman-İstanbul uçuşu, İzmir’de bekletilen TC-ATA uçağıyla yapılacaktı. G450 tipi jet, Adnan Menderes Havalimanı’ndan gece yarısında Dalaman’a gitmek üzere havalandı. 00.40’ta Dalaman’a indi. Hemen yakıt alındı. Bu sırada Marmaris’ten Erdoğan’ı alan helikopter alçaktan uçarak Dalaman’a ulaşmıştı.

İSTANBUL’A GİTMEK İÇİN HAVALANDI

VIP uçaklar, Türk Hava Yolları tarafından işletildiği için pilotlar normal yolcu uçağı gibi ‘TK8456’ çağrı kodu ile plan doldurdu. Saatler 01.43’ü gösterirken Gulfstream G450 uçağı havalandı. Ancak İstanbul’dan çelişkili bilgiler geliyordu. Havalimanında hâlâ darbeciler etkindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği emirle polis özel harekât timleri, kule başta olmak üzere tüm kritik noktaları tek tek ele geçiriyordu.

TC-ATA uçağının ‘transponder’ adı verilen, hava trafik kontrol merkezindeki radara yükseklik, hız, uçuş yönü gibi bilgileri ileterek uçağın tanımlanmasını sağlayan sistemi açıktı. Ancak bu sinyaller, internet üzerinden yayın yapan Flightradar24.com sitesinin sistemine de düşüyordu. Uçağı internetten bu siteye giren herkes Türkiye haritasını açtığında görebiliyordu.Cep telefonlarından da mobil uygulamayla rahatça izleniyordu.

Oysa böyle bir durumda transponder kapalı olmalıydı. Bütün kurallar,kaptan pilot tarafından gerekirse kural dışına çıkarılarak uygulanmalıydı. Çünkü uçakta Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı vardı ve bir saldırı altındaydı.

BİGA’DA BEKLİYOR

Darbecilerin kontrolünde olan Ankara Akıncı üssünden kalkan iki F-16 uçağı, o anlarda Boğaz üzerinden alçak uçuş yapıyordu. Yakıtları azaldığında KC-135R tipi tanker uçağa gidiyor, tekrar yakıt alarak alçaktan uçuyordu.

Cumhurbaşkanını taşıyan uçak, saat 02.10’da Biga üzerine geldi. Atatürk Havalimanı’nda kontrol tamamen ele geçirilinceye kadar Biga üzerinde daireler çizerek beklemeye başladı. Bu sıralarda F-16’lar yeniden yakıt almaya gitmişlerdi.

Cumhurbaşkanını taşıyan uçak alçalmaya hazırdı. Bütün bu sahneler Flightradar24 üzerinden gerçek zamanlı olarak birebir izleniyordu. Cumhurbaşkanı uçağı bu sistemde TK 8456 olarak bir THY uçuşu olarak görünüyordu. Ama havacılar için Flight Radar24’te görünen TK 8456’nın Cumhurbaşkanlığı uçağı olduğunu anlamak hiç de zor değildi. Bu sistemde uçak bilgisinin yanında bir havayolu uçağı değil Cumhurbaşkanlığı’nın GulfstreamG450 uçağı boyaması ile görünüyordu. Hızı,yüksekliği, hepsi belliydi. Yani gözler önündeydi.

F-16’LAR DALIŞ YAPIYOR

G450 uçağı, Marmara Denizi üzerinden Atatürk Havalimanı’na yaklaşmaya başlamıştı. Pilotlar, İstanbul üzerinde alçak uçuş yapan F-16’ların durumu sordu. Hava trafik kontrolü ile pilotlar arasında şu konuşma geçti:

Kontrolör: TK8456, hocam bir trafik bilgisi vereceğim askeri trafik temasımız yok. Akıncı'dan kalktığını öğrendik şu an. Boğaz üzerinde 1500 feet ile 6 bin - 7 bin feet arasında (500 metre – 2 bin -2 bin 300 metre) sürekli dalış tırmanış yapıyor. Meydan kuzey doğusu civarlarında dolanıyor yani genelde boğaz civarı kuzeye çıkmadan dolaşıyor. Yani niyetini bilmiyoruz temasımız yok. Nasıl bir trafik olduğunu da bilmiyoruz. Hızlı bir trafik. Muhtemelen askeri.

Pilot: Anlaşıldı efendim, radar teması mevcut o uçakla mutabık mıyız?

Kontrolör: Biz radarımızda görebiliyoruz çok hızlı bir trafik. Bizde yetkisi olmadığı için ne yapabileceğini bilmiyorum. O yüzden ben takip edilsem bile ayırma konusunda kesinlikle bir şey söylemem ne amaçla dahi kalktığını bilmiyorum. O yüzden bunu söylemek istedim. Sizin de niyetinizde etkili olabilecek.

Pilot: Anlaşıldı, biz 05'e devam ederiz. Bir an önce iniş olursa memnun olacağız. Trafikle ilgili bir durum olursa bilginizi bekliyoruz.

Kontrolör: Anlaşıldı, ben yaklaştığınız zaman tekrar sürekli bilgilendirme yapacağım. Pozisyonunu vermeye çalışacağım.

PİST IŞIKLARI YAKTIRILDI

Polis, kuledeki darbeci askerleri temizledikten sonra uçağa havalimanı kontrol altında bilgisi ulaştırıldı. Pist ışıkları yakıldı. Bu tür durumlar için G450 tipi uçakta EVS olarak adlandırılan Geliştirilmiş Görüş Sistemi bulunuyordu. Uçağın burnundaki kameradan kızılötesi görüntü pilotun önündeki ekrana aktarılıyor, ışık bir anda kapatılsa bile pist görüntüsü verilebiliyordu.

Uçak, kuzey-güney yönündeki 17/35 pistine indi, ardından Genel Havacılık Apronu’na doğru döndü. Apronun yer emniyeti de polis özel harekât tarafından alınmıştı. Uçak apronda park ettikten sonra F-16’lar Boğaz’dan Atatürk Havalimanı’na geldi. Alçaktan ve ses hızını aşarak uçtular. F-16’ların arkasından ses hızı aşıldığı için ‘sonicboom’ denilen patlama sesleri geliyordu. Genel havacılık bölgesindeki bazı hangarların bu patlama ile camları kırıldı.

O PİLOT THY’DEN AYRILDI

Barış Yurtseven, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Pilotaj Bölümü’nü bitirdikten sonra Türk Hava Yolları’na girmişti. İki yıl Boeing 737 uçaklarında ikinci pilot olarak uçtu. Sonrasında VIP uçaklarına tayini çıktı. Gulfstream tipi uçaklarda görev yapmaya başladı. Kaptanlık süresi geldiğinde VIP uçuşlarının normal havayolu uçuşlarına göre daha az olması nedeniyle henüz yeterli uçuş saatine ulaşamamıştı. Tekrar yolcu uçaklarına döndü. Saatlerini tamamladı. Sonra da kaptanlık yapmak üzere VIP uçaklarına döndü. O gecede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uçuruyordu.

THY’de 20 yıldır görev yapan Yurtseven’in geçtiğimiz şubat ayında o gece ile ilgili incelemeler,soruşturmalar tamamlanarak şirketle ilgisi kesildi. İddiaya göre, uçağının transponder’ını açık bırakan Yurtseven, THY’nin yaptığı güvenlik sorgulamasına da takıldı. Bank Asya’ya para yatırdığı tespit edildi. Kaptan pilot savunmasında bu parayı çocuğunun okul ödemesi için açılan hesaba yatırdığını, FETÖ ile bağlantısının olmadığını söyledi. Bir FETÖ bağlantısı konusunda bir sonuç çıkmadı.

Özel bir havayolu şirketine giren Barış Yurtseven, yeni görev yapacağı uçak için eğitim alıyor.

istanbul fetö erdoğan Dalaman 15 Temmuz darbe girişimi